Korku Okulu

Korku Okulu - 14.Bölüm - Araştırma

1 HAFTA SONRA

Rüyamda Cenk'i görmüştüm hatta bu rüya değil kabustu. Cenk benden yardım istiyordu ama hiç bir şey yapamıyordum. Soğuk suyla yüzümü yıkadıktan sonra kahvaltı masasına oturdum. Birkaç şey atıştırdıktan sonra Tülin'i arayarak bizim eve gelmesini ve gelirken de okulun oralarda bize bırakılan notları getirmesini söyledim. Geldiğinde yanında simitte almış simit yiyerek araştırma yapabilirdik.

Araştırmaya başlayacakken bir anda aklıma Arda'nın ailesi geldi. Ölüm haberini verince çok üzülmüşlerdi. Tülin bana notları uzattı o arada, bende notları internette arattım. Karşıma ilk çıkan site bir İngiliz profesörüne aitti. "Profesör Clark"

Yanlız bu sitedeki tüm içerikler Türkçeydi. Bu da bizim işimize yarardı. Çünkü orada ne olduğu hakkında başka kişilerinde yardımını ihtiyacımız var. Sitede gezinirken bir anda annem içeri girdi. Direk bilgisayarın ekranını kapattım ve Tülinle konuşuyormuş gibi yaptım. Bu olayların hepsini annemden saklamak zorundayım, yoksa hiçbir şey yapmama izin vermeyebilirdi. Bize tatlı getirmiş. Tatlıları hemen elinden alıp odamdan dışarı çıkmasını sağladım ve araştırmaya kaldığım yerden devam ettim. İçerikleri okuyunca daha da şaşırıyordum. O okul hakkında lanetli yer, ruhani varlıkların yaşadığı yer ve bir seri katilin yaşadığı yer diye teoriler vardı. Bunların hepsi birbirinden kötü, korkunç şeylerdi.

Bu profesöre bir an önce ulaşmam lazımdı. Eğer bu teoriler gerçekse Cenk'in başı büyük belada demektir. Sitenin en alt kısmında profesöre ait bir e posta adresi vardı. Hemen iletişime geçmeye çalıştım. Geri cevap gelene kadar Tülinle evde müzik dinledik. Yaklaşık bir saat sonra da geri cevap geldi."Merhaba Selin, araştırmaların için teşşekkür ederim ve seninle bir an önce görüşmek isterim." yazıyordu mesajda.

Eğer bir terslik olmazsa bu sefer gerçekten Cenk'i kurtarabiliriz. Şuan bizim için tek sorun 3.katta ne olduğu ve yanlızca bu konu hakkında elimizde sadece teorilerin olmasıydı. Annemden izin aldıktan sonra yürüyerek buluşacağımız yere gittik. Gittiğimizde profesör orada bizi bekliyordu. Profilindeki bir kaç fotoğraftan hemen tanıdım onu. Yanına gittiğimizde elinde okulun fotoğrafları vardı, o kadar yoğunlaşmış ki fotoğraflara bizim geldiğimizi bile görmedi. Omzuna dokunarak "Merhaba ben Selin ve bu arkadaşım Tülin" dedim. Bize "Merhaba bende sizi bekliyordum haydi oturun hemen konuya geçmemiz lazım az vaktimiz kaldı." dedi. Az vaktiniz kaldı derken ne demek istedi hiçbir şey anlamadım. Hemen konuya geçiş yaptı.

İlk olarak o kata çıkarsak başımıza gelebilecek olayları konuştuk. Sanki olabilecekleri duyduktan sonra biraz korkmuştum ama profesörü yarı yolda bırakamazdım. Daha sonra profesör bize okulun arka tarafında çekilmiş bir fotoğraf gösterdi. Bu fotoğrafta 3.katta bulunan bir odanın köşesi gözüküyordu. Gördüğümde dikkatimi çeken tek şey olmuştu, duvarların kırmızı olmasıydı. Bir andan fotoğrafları gösterirken bir andan da 3.kat hakkında bilgi veriyordu. Profesörde tıpkı bizim gibi o okula girmiş fakat hiç o kata çıkamamış.