Kelimelerinizin tükendiği bir nokta olmalı . Hani böyle tir tir titrediğiniz, beyninizin bom boş olduğu bir nokta. Hani kalbinizin sanki ağır bir kaldırıyormuşçasına çarptığı nefesinizin kesildiği deliler gibi ağlamak istediğiniz ama sadece gözlerin...
İnsan kendini bir kadına duyduğu aşk yüzünden öldürmez. Aşk bizi tüm çıplaklığımız, sefilliğimiz, düşkünlüğümüz ve hiçliğimizle açığa vurduğu için öldürür.
CESARE PAVESE
Ilık suyun bedeninden akmasına izin verirken günlerdir olduğu gibi yine düşüncelere boğuşmuştu genç kız... Düşüncelerin tek odak noktası da yan odada kalan adamdı.
Kalbi ilk defa bir adam için bu denli atıyordu. Duracak gibi...
İster istemez eski sevgilisi ile kıyaslıyordu Yazgı.
Aşk hangisiydi?
Atakan ile mutluydu. Ona hayrandı eskiden. Onu çok ama çok sevmişti. Ama bir kez olsun cinsel bir temas için bu denli istek duymamıştı. Bir kez olsun kalbi duracak gibi atmamıştı.
Onur...
Onur çok farklıydı. Onur onu heyecanlandırıyordu. Onu görünce kalbi ağzında atıyordu. O yoken gözleri onu arıyor varlığı bile mutlu olmasına yetiyordu. Güven duyuyor, kokusu huzur veriyordu. Onur ona yaklaştığında da vücudunda değişik tepkiler meydana geliyordu. Karnına bir ağrı giriyor, dünya ayaklarının altından kayıyor gibi hissediyordu. Her şey siliniyordu. O ve kendisi kalıyordu.
Ne güzel demişlerdi...
Aşkı anlatabilmek için yeryüzünde var olan dillerden çok farklı bir dil gerekir.
Anlatamıyordu genç kız. Ağzını açsa kendini ifade edemeyecek gibi geliyordu. Kelimelerin yetmediği nokta buydu işte. Dili lal, gönlü kırık, ruhu eksik devam ederdi belki... Kendisini sevmeyen bir adamla ne kadar dayanabilirse dayanırdı ama yine de dile getirmezdi sevgisini.
Çünkü ortada bir gerçek vardı. Onura teslim olursa bütün hayatı Onura bağlı olurdu.
Ve Onuru daha tam tanımıyordu bile. 19 yıldır hayatında olan birinden hançer yemişti Yazgı. Şimdi adımlarını temkinli atması çok normaldi.
Hem Onur gibi biri kendine mi bakacaktı? Güzeldi Yazgı bunun farkındaydı ama Onurun çevresine daha güzel kızlar olduğunun da farkındaydı. Bu düşünce ile kalbi acıdı... Acaba Onur başkasına gider miydi? Oysaki gerçek bir evlilik olacaktı bu! Söz vermişti Onur istese de gidemezdi...
Eğer bir gün giderse Yazgıyı tamamen kaybederdi... Çünkü Yazgı her şeyi affederdi...
Ama ihaneti asla!
Kafasını iki yana sallayıp düşüncelerinden çıktı ve suyu kapattı. Havluyu bedenine saralayıp odasına girdi ve dolabın önünde durdu. İnce gecelikleri ile pijamaları arasında gelip giderken yine ince geceliğine aldı eline. Çok sıcaktı ve pijama giyemezdi.
İlk önce siyah iç çamaşırlarını geçirdi üstüne. Ardından şortlu geceliğini giydi.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
