50 K ÖZEL BÖLÜM!

1.9K 99 195
                                    

Selam!
Öncelikle bayramımızı kutlarım.
Çok önceden bölümün sözünü verdim ama gerek bölümün içime sinmeyiși gerek araya giren bayramla sürekli erteledim. Bol gezmeli ve akrabalı bir bayramı bitirdim ve sonunda normal hayatıma dönebilirim.

Okuldan vakit buldukça buraya da bölüm atacağım ama hikaye bittiği için ne yazacağım konusunda kararsız kalıyorum. Eğer Demirhan ailesi ile ilgili görmek istediğiniz kesitler varsa buradan veya dm yazabilirsiniz.

Keyifli okumalar❤️

---------

"Iyi bir yara izi, en iyi nasihattan daha etkilidir."

-Paulo C.

"Yazgım..."

Kollarımı birbirine dolayıp bakışlarımı kaçırdım.

"Küsüm ben sana..."
"Ama güzelim oluyor mu bu yaptığın?"

Dedi oturduğu mutfak sandalyesinden kalkacaken elimi kaldırıp onu durdum. Kalçamı mutfak tezgahına yaslarken bakışlarım bir ara kapıya gitti. Neyseki kimse bizi dinlemiyordu. Bunu fırsat bilip kırılmış bakışlarımı tekrar Onura çevirdim.

"Güzelim... "
"Güzelin miyim gerçekten?"
"Konuyu çeviriyorsun. Yıllardır aynı şey..."
"Ama sen de konuyu uzatıyorsun Onur. Ne yapayım ağzımdan çıktı bir kere davet ettim.
" İyi de güzelim ben sana çocukları postala evlilik yıl dönümümüzü kutlamak için baş başa olalım dedim. Sen Yiğit ve Recebi çağırmışsın. "

Dudaklarımı bükerek ona baktığımda cidden bu konuda huzursuz görünüyordu. Haklıydı...
Yeşil gözleri bana kıyamıyordu ama bu saçmaladığım gerçeğini de değiştirmiyordu.

" Haklısın... Ama öyle bir baktılar ki görmen lazım. "
" Hep o Yiğit yapıyor değil mi? Abi ben karımla yıllardır neden yalnız kalamıyorum. Eflal ve Karan ayrı dert! Hadi onlar benim kanımdan - Karan hariç onda bir bozukluk var o sadece senin kanından - Yiğit, Recep ve Melise ne oluyor! Hele o Yiğit!"
"Onu da anla Onur..."

Dedim sesim istemeden fısıltı gibi çıktı. Bakışlarım yere eğilirken ellerimle oynamaya başladım. Biraz şirin olursam bu meseleyi fazla uzatmazdı bence . Bu gidişle 70 yaşına kadar Onura cilve yaparak yaşayacaktım.

"Tek ailesi benim. Arslan beyi kaybettik, Melisa da yok, onun dışında kimseyi sevmiyor, sevemiyor . Aşkı Melisa ile tadı ve hayatına kadın almıyor. Biz birbirimize tutunuyoruz Onur. Biz birbirimizin ailesiyiz."

Geçmişin kan dolu sayfalarını çevirmenin hissi ile gözlerim tekrar doldu. Boğazımda hafif bir kuruluk hissederken önüme düşen kıvırcık saçlarım yüzümü kapatıyordu.

Geçmiş.
Ne kadar zaman geçerse geçsin acısı baki kalıyordu. Üstüne ne kadar iyi anı biriktirsek de o hep oradaydı. İlk günki kadar taze değildi yaralarım ama izleri de geçmemişti. Sahi geçmişin izleri geçer miydi?

Düşünceler beni boğdu. Aklım o zamanlara gitti. Birleştirdiğim kollarımda bir el hissetim sonra. Kollarımı açtı. Bana iyice yaklaştı. Yıllardır hissettiğim güven içimi huzurla kaplarken parmaklarını çenemde hissetim. Kafamı kaldırıp ona bakmamı sağladığında yeşil gözleri şefkatle bakıyordu şimdi bana.

Güzel yeşilleri tüm duygularını bende harcıyordu.

"Haklısın. Bizim birbirimizden başka kimsemiz yok. Yiğit... Kız kardeşim öldükten sonra zor tutundu hayata. Alacağı intikamdan sonra kendine bir şey yapacağından emindim. Onu hayata kim tutundurdu biliyor musun Yazgı? Sen... Sen Yiğite acılarını unutturdun. Sen Yiğite aile olmayı öğrettin. "
"Sen de benim abime küçüklüğünden beli kardeş oldun. Teşekkür ederim ona her daim destek olduğun için."
"Ben sana şimdi teşekkür ederim ama etkisi olur mu bilmem. Yine de teşekkür ederim bu dünyada beni bulduğun için. Yiğiti de Recebi de Melisi de idare edeceğiz artık."

YARALIWhere stories live. Discover now