BÖLÜM 15 :Düğün

2.8K 132 33
                                    

Üzerimde giydiğim gelinliğe son bir kez boy aynasından baktım. O kadar güzeldi ki...

Sırtından açık olan belden dar alt kısımlarına doğru hafif genişleyen sade bir gelinlikli. Kalın askıları omzundan dekolte kapatsa da sırtı açık olan kısmı yeterince cesurdu. Saçlarımı altan topuz yapıp örerek daha çok açıkta bırakmıştı kuaförler bu yüzden gelinliğin işlemeli detayları kapanmamıştı. Yüzüme yapılan hafif makyaj sade ama zarifti.

Annem ve babam bir düğün yapamamış. Yani en azından babamın bana dile getirdiği kadarıyla öyleydi. Ama babam anneme bu gelinliği o zor zamanlarda almayı başarmış.

Çok güzeldi gelinlik sadece üstünde biraz oynamam gerekti. Ve istediğim oynamayı yapan terzi de beden olarak da tam benim istediğim gibi bir gelinlik yapmıştı.

Aynadan son bir kez kendime bakıp beni izleyen Melise döndüm. Bir çok arkadaşım sabahtan belli ziyarete gelse de hepsi aşağı inmiş ve düğünün yapılacağı kalabalık alanda eğleniyordu. Sadece Melis yanımda kalmıştı.

"O kadar güzelsin ki..."

Diyip tekrar tekrar dile getirdiği kelime ile gülümsedim.

Tedirgin bakışlarım pencerenin pervasından dışarı kaydı. O kadar kalabalıktı ki. Ünlü iş adamları, yatırımcılar, adını bilmediğim ama duruşundan bile ağırlığı belli olan kişiler vardı. Muhtemelen Onurun çağırdıkları benim misafirlerimin iki katıydı.

"Merak etme. Kimseyi görmene gerek yok. Biliyorsun."

Dediğinde ne kadar tedirgin olduğumu görmüştü muhtemelen.

"Annem ve babam. Keşke burada olsalardı."

Dedim. Gözlerimin dolmasını istemezdim ama şu en özel anlarda demek ki insanın ihtiyacı oluyormuş. Annesiz olmak zorken bir de babasızlık. Sanki kendi düğünümde kimsesiz gibi hissediyordum.

"Annen yok ama senin bir ailen var. Ve artık yeni bir aile kuracaksın."

Dedi Melis iki adım yaklaşıp bana sarıldığında minnetle sarıldım ona. O kadar çok desteğini hissediyordum ki.
Aslında buraya benim için gelen herkesin desteğini hissediyordum.

Bir süre sonra Melis de çıktığına Onuru beklemeye başladım. Sabahtan belli görmediğim adam beni tedirgin ediyordu. Ama burada aşağıda olduğunu biliyordum. Nikah memurunu bekliyordu.

Tek dileğim bu günü sorunsuz atlatmamızdı.

Kapı çalındığında nefesimi tuttum ve hızla ayağa kalktım.

"Yazgı hazır mısın?"
Tanıdık sesi duymam ile gülümsemeye çalıştım. Bu gün herşeyi unutacak ve sevdiğim adamla evlenmeye odaklanacaktım. Dün gece konuştuklarımızı bir süreliğine rafa kaldırmaya ihtiyacım vardı.

"Evet hazırım."

Kelimem biter bitmez kapı açıldı ve içeri tüm heybetiyle Onur girdi.

Nefesimi tutarken gözlerim benden bilinçsiz onu süzdü.

Siyah takım elbisesi,taradığı belli olan sarı saçları ve tıraş ettiği hafif çıkmış sakalları ile o kadar yakışıklı görünüyordu ki ilk bir kaç saniye sadece üzerine baktım. Ardından gözlerimi gözlerine çıkardığımda onun da beni süzdüğünü gördüm. Yeşillerinde gördüğüm hayranlık ve parıltılar beni daha çok heyecanlandırken bir kaç adım atıp yanıma vardı. Gözleri sonunda gözlerime çıktığında orada birden fazla duygu görüyordum.

"Çok - çok güzel olmuşsun."

Dediğinde dudaklarım kıvrıldı.

"Sen de baya iyisin."

YARALIWhere stories live. Discover now