FİNAL : MATEM DÜŞÜ

2.2K 122 258
                                    

Duygusal bir yazarım şu an.
Kitabı yazmaya başlayalı 8 ay oluyor ve asla düzenli bölüm atmayan biri olarak anca bitti. Eski okuyucularım bilir ben asla bölüm atmazdım çok çektiniz benden. Ama okuldan vakit ayırıp zorla da olsa kitabı bitirdim işte.

Bırakamıyorum. Bazı insanlardan daha çok alışmışım bu kitaba ve ayrılmak beni çok üzüyor ama her hikayenin bir sonu vardır değil mi.

AsDor Benim Hikayem benim ilk göz ağrım olsa da Yaralı benim duygularımın tercümanı oldu. Bende yeri hep ayrı olacak. Benim göz bebeğim kendisi.

Ben bir kar topu yapmak istedim ama farketmeden bir çığ yarattım ve altına kaldım. Bu çığ benim hayallerimdi. İnsan büyüdükçe hayalleri de büyüyor işte. Eğer siz ve yaşadığınız dünyadan bir anlık kaçmak istiyorsanız hayallerinize sığının. Emin olun işe yarıyor.

Son kez keyifli okumalar 💦

_________

"Başka bir yaşam olmalı...
Böyle acı çekmek için yaratılmış olamayız..."

Acının bir tarifi olsa ne diye tarif eder insan oğlu.

Uzun bir süre kalbinin atmayışı, nefessiz kaldığını hissetme, kemiklerin kırılırcasına vücududa var olan şiddetli bir ağrı, gözlerinde hiç durmadan yağan yağmur .

Bir süre böyle devam eder insanda. Sanki yaşamak istemez gibi sürekli ölmek ister. Sonra... Sonrası koca bir boşluk gibi olsa da hayatın devam ettiğini farkedersin. Acı bakidir ama unutturur kendini. Bazen sen de gülümsersin.
İnsan oğlu hep acıyla yaşayamaz ki. Unutur, alışır, izi kalır belki ama tortusu elbet bir gün uçup gider yüreğinde.

Kimisi annesini kaybeder yaşamaya devam eder kimisi 40 yıllık hayat arkadaşını. Ama bir şekilde devam eder değil mi... Düşsek de kalksak da devam eder. Ölen unutulur kalan devam eder hayata.

Karşısındaki kadına bakarken bunu düşünüyordu Onur. Yeşil gözleri siyah saçları vardı kadının. Öz geçmişi iyi başarılı bir kadındı. Geçmişindeki yaşadığı şeylere rağmen hayatına devam ediyordu kadın.

"Onur. Ben evini çok sevdim. Güzel... Aradığın kişi evde seninle yaşayacak biriymiş. Yemek de yapabilirim. Yani çocuk da baktım. Ben seni istiyorum yani."

Karşındaki kadının heyecan ile titren sesininden kadının amacını çoktan anlamıştı Onur. Belli ki kendisini gözüne kestirmişti. Dudakları kıvrılırken konuştu.

"Ben sizi 3 gün sonra taburcu olacak çocuğum için çağırdım Sina hanım. Siz sanırım evlilik programı diye geldiniz."

Karşısındaki adamın kıvrılan dudaklarına inat soğuk sesi ile irkildi kadın. Gözlerde gördüğü sertlik içini ürperti ama bu adamın servetinden kolay vazgeçemezdi.

Bacak bacak üstüne atarken üzerinde olmayan eteği biraz daha sıyırdı.

" Bildiğim kadarı ile eşiniz yok artık. Ben hem çocuğunuz bakar hem de sizi istediğiniz şekilde tatmin ederim."

Duyduğu sözler ile irkildi Onur.

Eşiniz yok!

Bu ses zihninde yankılanırken hızla ayağa kalktı.

"KİMSİN LAN SEN!" dedi salondaki sehpaya sinirle ayağını vururken sehpa ters dönüp üzerindekilerle yere düşünce korku ile yerinden kalkan kadını umursamadan üzerine yürüdü!

"SEN KİMSİN Kİ ONDAN BAHSEDİYORSUN LAN! SİKTİR GİT EVİMDEN GÖZÜM GÖRMESİN SENİ!"

Dedi arkasına bile bakmadan kaçan kadınla hızla kalktığı koltuğa oturdu. Sinirlenmişti ve yorulmuştu adam . Sürekli herkesten bu sözü duymak yormuştu onu...

YARALIWhere stories live. Discover now