BÖLÜM 24 :Boşanmak İstiyorum

1.8K 124 111
                                    


Kötü bir resim çizerim korkusu ile hiç resim çizmedim...
Kötü yaşarım korkusu ile hiç yaşamadım.

🥀🥀

Genç adam sinirle ofisinde gidip gelirken masanın üstündeki fotoğraflara bakmamak için direniyordu.

Ama görmüştü bir kere.
Görmemek ne mümkündü.
Sinirle kalktığı koltuğa geri oturdu ve fotoğrafları eline aldı.

Sevdiği kadın vardı.
1 aydır peşinde olduğu kadın vardı.

Ama yalnız değildi işte.
Sol tarafında Yiğit sağ tarafında Poyraz denen şerefsiz vardı. Bu kadarla bitmiyordu.

Masada adlarını öğrendirip araştırdığı Melis,Halit, Cihan ve bir kaç arkadaşı vardı.

4 hafta önce yanından giden kızdan böyle bir şey beklemiyordu.
Allah biliyor ya şükür ediyordu kendine böyle bir şey yapmadığına.
Ama kesinlikle o bar senin bu bar benim diyip eğleneceğini bilmiyordu.

Bundan 4 hafta önce yanından gitmişti.
O uçurumun kenarında yalnız kalmıştı genç adam.
Tek bir şey dilemişti o an Onur.
Kendine bir şey yapacak kadar yorulmasın... Dayansın...
Tekrar savaşsın...

Dileği gerçek olmuştu. Sevdiği kadın hayatından vazgeçmemişti.

1 hafta Yiğitin evine tıkanmıştı. Yiğit onunla ilgilenmişti.

Ama bu 3 haftadır sanki hiç acı çekmemiş gibi farklı bir Yazgı vardı karşısında.
Gülüyordu.
İnanılmaz bir şekilde gülüyordu genç kız.
Arkadaşları ile geziyor, okuluna gidiyor, cafelerde barlar da eğleniyordu.

Arada yanına gidip konuşmaya çalışmıştı ama görmezden geliniyor ya da kovuluyordu. 2 hafta önce genç kızın 20. yaş doğum günü vardı.

O anda bile yanına gidememişti Onur. Arkadaşları ile büyük bir parti vermişti Yazgı.
Ve genç adam davet bile edilmemişti.
Davet edilmeyi bırak kapıdan bile girmemişti. O zaman hissettiği çaresizlik ve yanlızlığı unutamıyordu Onur.

İster istemez zoruna gidiyordu bu durum Onurun.

Kendisi her gece yataklarında genç kızın kaybolan kokusuna isyan ederken onun böyle gülüp eğlenmesi zoruna gidiyordu.

Hiç mi özlemiyordu kendisini...
Bu kadar mı nefret ediyordu Yazgı kendisinden?

Gitmek bir bana zor. Bütün herkese kolay bir bana zor.

İç çekti ve fotoğrafları masaya atarak eline ne zamandır içtiği içki kadehini aldı ve geriye yaslanarak yudumladı.

İçmek.
Son zamanlarda yaptığı en sık aktiviteydi.
Canı acıyordu.
1 aydır kokusuna muhtaç kaldığı kadından ayrı kalmak canını acıtıyordu...

Aşkın bu kadar acı getireceğini bilse belki hiç aşık olmamayı isterdi.

Kimi kandırıyordu ki. Yazgı vardı. Sevdiği kadın vardı. Aşk acı olsa da çok güzeldi. Acı getirse de tereddütsüz yine aşık olmayı isterdi.

Aşk gerçekten insanı aptalaştırıyordu.

Bir süre daha böyle kalırken kapı açıldı ve  içeri Yiğit girdi.

Adımlarını koltuklara atıp yorgunlukla kendini bıraktı ve gündüz gözü ile içki içen adama baktı. Onur da ona bakıp kaşlarını çatarak konuştu.

"Ne işin var lan senin burada? Yazgının yanında değil miydin?"
"Abi sakin ol. Kuaföre bıraktım. Manikür pedikür falan 2 saat çıkmazlar ben de sana uğrayayım dedim."

YARALIWhere stories live. Discover now