BÖLÜM 16 : Balayı

2.9K 138 28
                                    


Genç kız dalgın bakışlarıyla dışarıyı seyrederken içi içini yiyordu . Düşünmemeye çalışıyordu ama düşünmeyecek gibi de değildi . Çarpazında oturan adam yanındaki sekreteriyle rahat bir şekilde iş konuşurken gerçekten düşünülmeyecek gibi değildi.

Dudakları birbirine değidikten sonra hiç bir şey olmamış gibi çıkmışlardı düğün mekanından .Hava alanına çok geç olmadan varmış ve Onurun özel jetiyle Parise balayı için gidiyorlardı .

Yolculuğun rahat olması için uçakta üstünü değiştirmiş ve rahat yazlık bir elbise giymişti genç kız. Ama Onur onu bile yapmamıştı . Şu koltuğa oturduğundan belli kafası bilgisardan kalkmamış yanında oturan sekreteriyle -EVET BALAYINA SEKRETERLE GİDİYORLAR - iş ile ilgili birkaç kelime konuşmak dışında ağzını açmamıştı. 

Gidip içerideki yatakta biraz dinlenebilirdi hatta yarım saat önceden belli bunu düşünüyordu ama dikkatini çeken şey burada durmasını sağlıyordu . 

Onurun yanındaki sekreterinin bakışlarını hiç beğenmemişti Yazgı . En başta kuruntu dese de oturduğu süre boyunca Onura attığı kaçamak hayran dolu bakışlar ve kendisiyle göz göze geldiğinde gördüğü küçümseyici ifade sinirini bozmuştu bir kere. 20 yaşlarda olduğunu tahmin ettiği kadının Onura aşık olmadığını anlamak için salak olması gerekiyordu Yazgının . Dışarıdan bakan herkes bunu farkederdi .Ama belliki kocası yine çok saftı . 

Kocası ...

Bu düşünceyse istemsizce dudaklarına bir gülümseme peyda oldu . Kocasıydı . Artık evli bir kadındı . Tamam en son olan her şeyden sonra araları bozuk olabilirdi ama evlilerdi işte önemli olan da buydu .

Artık birbirlerine bir adım daha yakın olabilirlerdi .

"Neye gülüyorsun sen ?"

Kendi kendine gülerken dışarıdan gelen ses ile daldığı hayal dünyasından çıktı ve bakışlarını karşısındaki adama çevirdi. Her zamanki sıcak gözlerle kendine bakan adamı görünce içi ısınsa da adını bile bilmediği sekreterin kendine baktığını görünce yüzündeki gülümseme soldu ve bakışlarını tekrar cama çevirdi .

"Önemsiz ."

Onur genç kızın bu haline affaladı . Oysaki sussa o gülümsemeyi görmeye devam edecekti. Yazgı kendi konuştuğu için mi gülümsemesini kesmişti?

Ama dayanamamıştı işte . Alışıktı genç kızın gözlerindeki parıltıya ve dudaklarında peyda olan gülümsemeye . Şimdi bu durgun halleri canını sıkıyordu . Tamam kendisi de uçağa bindiğinden belli yoğundu ama bunu 3 gün balayını rahat geçirmek için yapıyordu . Zaten bütün işleri Yiğit ve Recebe kitlemişti . En azından gittiği yerde kendilerini rahatsız etmesinler diye yolda yapıyordu işini. 

Olanlardan sonra genç kızın üstüne gittiğinin farkındaydı Onur. Önce bunun gerçek bir evlilik olacağını söylemişti şimdi ise bir kaç yıl sonra boşanacağız beni fazla görmezsin diyordu . Oysaki yanındayken bile özlediği bu kızdan uzak kalmak imkansızdı .

Bir kaç saat öncesi aklına geldi . Dudaklarına değen dudaklarla bedeni alev alırken gözleri genç kızın dudaklarına kaydı ve istemsizce dudaklarını yalandı . Kahretsin bu kadına olan zayıflığı çok fazlaydı .

İstiyordu ama kendi elleriyle itmişti Yazgıyı .
Hoş bunu da bilerek yapmıştı . Genç kızın tepkisini ölçmek istemişti sadece . Ama henüz bir geri dönüş alamamıştı . İstediği tepkileri vermemişti Yazgı . Ama boşanacağını hiç düşünmüyordu Onur. Bu kadının kalbini bu kadar isterken bedenine bu kadar ihtiyaç duyarken boşanmak falan istemiyordu. Yanında kalsın ona ait olsun gözleri hep kendini görsün istiyordu. Nasıl 'boşanacağız.' kelimesini Yazgıya kullanmıştı.

YARALIWhere stories live. Discover now