Bölüm 7- Tatlı Rüyalar

4.1K 393 84
                                    

Patlamadan bir hafta sonra, Esen

Ciğerlerden kalbe ve oradan tüm vücuda... Ilık olduğunu tahmin ediyorum ve kıvamlı. Kandan daha ağır sanki cıva gibi. Ben Esen Kaplan. Zamanı ölçemediğim bir süredir, boşluğa mahkumum. Vücudumun hiç bir uzvunu oynatamıyorum. Tek hissettiğim bedenimde dolaşan kan ve tek hissettiğim zihnimin fısıltıları. Akıl sağlığımı koruyabilmek için kim olduğumu kendime sık sık hatırlatmalıyım yoksa bu karanlık beni yutacak. 32 yaşındayım.Felaket gününe kadar UGAM'da (Ulusal Genetik Projeler Araştırma Merkezi) çalıştım.UGAM, her türlü yaşam formunun genetiği üzerine çalışan bir kurum. Her ne kadar devlete bağlı olsa da prensip olarak halk ve basının bilgisinden uzakta faaliyet gösteriyor. Bana gelecek olursak, insan genetiği üzerinde çalışıyordum. İşim her şeyin önünde geliyordu. Çocukluktan itibaren mükemmelliyetçi biriydim ve her şey mükemmel olsun isterdim. İnsanları daha iyi yapma çabam işte o zamanlarda başlamıştı. Ve geldiğim nokta, değişenlerle dolu bir laboratuvar. Çevrem hiç bir zaman çok kalabalık değildi ama bu benim tercihimdi. Yakınıma kimseyi almak istemiyordum. Bir kişi istisna, Kemal Öğüt! Benim için her şeyin başladığı nokta, her şeyi bitiren adam ve burada olma sebebim. Sarı saçlı, belirgin yüz hatları olan doktor. Bir kere görseniz unutamazdınız. Ah ,tırtıklı derisinden çok önce de akılda kalan bir adamdı. Farklı bir mizah anlayışı, asil bir duruşu vardı. İnsanları etkileyebilmek için çaba harcamasına gerek yoktu. Sanırım bu yüzden onun yanımda olması benim için sorun değildi. Dost, sevgili, iş ortağı adını ne koymak istersek Kemal benim için o'ydu. İlişkide merhametli ve kollayıcı taraf Kemaldi. Bende ona sabır gösterirdim. Yalnızlığı seven bir kadın için tutkulu bir aşığa sahip olmak katlanılması güç bir şeydi.

Ben Esen Kaplan... Bu sonsuz dinginlikte kim olduğumu unutmamalıyım. Uzun zamandır kendimi görmedim. Kemal'i hatırlıyorum ama ya ben? Ben nasıl biriydim? Sıradan bir kadın... Her kadın gibi zeki. Ortalama bir insandan biraz daha zeki. Hiç bir zaman fiziksel güzelliğimi öne sürmedim. Ama şimdi kendimi adil değerlendirmek zorundayım yoksa bu boşlukta kendimi unutacağım. 1.65 boylarında, beyaz tenli, koyu kestane saçlara sahip bir kadınım. Yukarı çekik gözlerim ve gözlerime kıyasla uzun kaşlarım vardı. Bob kesimi saçlar ve makyajsız yüzümle her zaman göreve hazırdım.

Bu kara deliğimde çok vakit geçirmediğimi varsayarak itiraf ediyorum ki bundan yaklaşık bir yıl önce hayatımdaki tek adama ihanet ettim. Eğer kendi vicdanımda yargılanıyorsam kayıtlara geçşin, bir tercih yapmak zorundaydım. Ve ben Kemal'in hayatını daha mükemmel bir dünya hayaline feda ettim. İşler ters gitmeye başladığında birlikteydik. Değişenler hastalanmaya ve bir bir ölmeye başlamışlardı. Bu hastalığın sebebini araştırırken hastalıktan çok daha önemli bir şey keşfetmiştik. Tüm değişenleri 2 ana kategoriye ayırmamızı sağlayan iki çeşit gen. Bütün iyi değişenlerin DNA'larında ortak bir kod vardı. Farklı bir kod ise benzer şekilde kötü değişenlerde ortak olarak gözüküyordu. Bu durumun bilim dünyası için iki açıklaması vardı:

1- Genlerdeki bu ortaklık mutasyon sonucu oluşmuyordu. Kişi doğduğunda bu genlere sahipti ve değiştirici onları aktive ediyordu.

2- Biz değiştiricinin, denekler üzerinde oluşturduğu fiziksel etkiye göre onları iyi ve kötü olarak ayırmıştık. Ve bu genler bizim ayırımımızla paralellik gösteriyordu.

Şu anda tekrar anlıyorum ki bu bizim için bir başarıydı. Ancak bu başarının sevinci fazla uzun sürmedi. Değişenler için gerekli tedavilerde kullanılan ve bizlerden alınan testlerde ortaya çıktı ki ekibimizden bir kişi iki kod dizilimine de sahip. Kemal Öğüt. Profesör durumdan haberdar olmuştu. Kemal'i çalışmalarımızı ileri götürecek bir basamak olarak görüyordu. Ben de profesöre katılıyordum.

Ben Esen Kaplan. Bana güvenen ve her zaman yanımda olan tek insanın hayatını mahvettim. Onu değiştirdim ve bundan zerre pişmanlık duymuyorum.

Metamorfoz Serisi-BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin