Bölüm 48- Müjde

548 51 25
                                    

Kraliçe'nin sessizliğinde saklı bir şey vardı. Eli sürekli karnındaydı ve içinden aynı cümleyi geçirip duruyordu. " Her şey kontrolüm altında. Sorun yok. Bugün yeni bir başlangıç olacak. Kraliçe benim. Sorun yok." Neler olup bittiğini anlamak için konuşacak çok fazla kimsem yoktu. Bilse bilse o neler olup bittiğini bilir diyerek, Balkabağı'na yavaşça yaklaştım.

" Bir terslik var! Ama ne olduğunu bilmiyorum!"

- Gerçekten mi? Patron'u benim üzerime salmadan önce de tam olarak böyle mi söylemiştin?

"İkinizin arasında neler oldu?"

- Senin adamın, Cesur'un manipüle edildiğini ve bugün uyuşturulamayacağını öğrendi. Ben ise sizin Cesur'un, sözde, panzehirini çalıp Doktor'a vereceğinizi ve ardından Kraliçe'yi devireceğinizi öğrendim. Gerçekten plan bu muydu?

Cesur'un manipüle edilmesi tam olarak ne anlama geliyordu bilmiyordum ama Kemal'in bugün panzehirine ulaşamayacak olması gerçek bir krizdi. Aklından geçen en sessiz fısıltıları bile duyabildiğim için biliyordum ki bu adam bir gün iyi olabilme umuduyla bu kadını idare ediyordu. Her şeyin üstüne sünger çekmesinin sebebi bir gün eskiye dönebilecek olmasıydı. Aynı kadın tarafından tekrar ihanete uğramak onu çileden çıkarabilirdi. Doktor panzehiri alamazsa bize yardım etmeyeceği gibi üstüne bir de sinir krizi geçirebilirdi. İkinci bir patlama günü yaşamak hepimizin isteyeceği son şey olurdu. İşte bu yüzden Patron sorumluluğu eline alıp günü olaysız ve çabuk bitirmeye çabalıyordu. Doktor olan bitene uyanmadan!

" Kardeşlerim! Bugün yanımızda olan ve olamayan, bizi uzaktan izleyen, dinleyen ve iyi olmamızı dileyen tüm kardeşlerim. Sayın Kaplan'ın daha önceki konuşmalarında da anlattığı gibi bizler kendi isteği dışında, bir takım uygulamalara maruz kalmış dev bir topluluğuz. Nefes almadan, uyumadan, yürüyemeden ve konuşmadan geçen yılların ardından özgürlüğümüze kavuşmak için bir çıkış kapısı bulduk. Hepinizin çok iyi bildiği gibi UGAM' dan kaçtık. Arkamızda dev bir enkaz ve bütün Dünya'ya yayılan bir iz bırakarak. Değişenlerin günden güne arttığı ve insan ırkının tehlikeye girdiği bu dönemde oluşacak tüm sorunları çözmek için bize ihtiyacınız var. Bizimse biri bize bunu yapanlar diğeri ise içimizdeki hainlerle ilgili olmak üzere iki talebimiz var. Bu sorunu çözmek için başka yolları denedik ama hiçbir makam bizi ciddiye almadı. İşte bu yüzden kendi adaletimizi kendimiz sağlamaya geldik. Bugün tüm yaptıklarının hesabını halkın önünde vermesi için Başkan'ı ve kendinden olana ihanet etmenin ne anlama geldiğini göstermek için bir genç değişeni buraya çağıracağım! İlk olarak sayın Başkan..."

Timur Bey konuşmasını tamamlayamamıştı ki Doktor devreye girdi. Metal yığının üzerine çıkmış, Patron'un etrafında dönüyordu:

- Vesaire vesaire... Çok uzun bir konuşmaydı ve siz de çok sıkılmadınız mı?

Çoğu gençlerden oluşan değişen kalabalığından dev bir alkış sesi yükseldi. Onlar anlayış, mantık ve mahkeme istemiyordu. Onlar olay istiyordu. Karmaşa ve kaos içinde eğlenmek istiyorlardı. Biz konuşmakla ve konuşmacıların kim olacağı ile vakit kaybederken üzerimize gökyüzünden ışıklar iniyordu. Şehirden siren sesleri ve anonslar yükseliyordu. Başkan'ı bir an önce yargılayamazlarsa bir daha asla yargılamayabilirlerdi. Bu işi temiz yollarla halledip dağılmak istiyorsak elimizi çabuk tutmalıydık.

Patron, tüm Dünya'nın gözleri önünde bir ikiliğe sebep olmak istemiyordu. Bu yüzden benim üzerimden Doktor'a seslendi "Kemal, ne yapıyorsan hemen kes! Önce Başkan, sonra çocuk."

Metamorfoz Serisi-BaşlangıçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin