11. Bölüm

42.1K 2.6K 829
                                    


Bu bölüm yorumlarıyla hikayelerime anlam katan canım @AyeKeskin758 e geliyor🙏🏻 Canım Ayşe'm bazı sahnelerde kalp atışlarının sesini duyuyorum sanki😃 sakin😉😍♥️

Eylem

"İşte bu yüzden o iti sevmeni hazmedemiyorum..."

O iti sevmemi hazmediyor, bu yüzden de Arda'yı bahane edip saçlarımı çekiyordu. Peki ben neden kızamıyordum bu yaptığına? Öncesinde yaptıklarına değil de hazmedememe kısmına takılmam normal miydi?

Kesinlikle değildi.

Ben de damarına basmıştım sonuçta!

Ama yine de değildi.

Şimdi pişmanlıkla gözlerime bakıyordu!

Ne olursa olsun normal değildi.

İlk günden itibaren benim Selim'i sevmeme bir şekilde takık olduğunu biliyordum. Açıkça dile getirmese de biliyordum işte, hissediyordum. Şimdi dolaylı yoldan Selim'i bana layık görmediğini söylüyordu.

Peki bundan ona neydi?

Bundan rahatsız olacak son insan bile değildi. Çünkü benim hiçbir şeyim değildi. Selim'den nefret etmesi de sebep olamazdı. Seven taraf bendim sonuçta, sevgili olmadığımızı biliyordu.

Peki neden hayal kırıklığıyla bakıyordu gözlerime? Neyi hazmedemiyordu? Neden sürekli beni suçluyordu?

En başında beni çok üzeceğini söylemişti fakat bunu saçma sapan ithamlarla yapacağını aklımın ucundan dahi geçirmemiştim. Aramızdaki ilişki iş ortaklığından çıkıp bildiğin evlilik moduna girmişti.

Bakışlarından rahatsız olup kapıya doğru döndüm ve "Ben gitsem iyi olur" dedim sessizce. Neden bilmiyorum sesimi ben bile zor duymuştum. Bir daha görüşeceğimizi sanmıyordum fakat herhangi bir veda sözcüğü kullanmaktan kaçınmıştım. Elveda diyecek halim yoktu sonuçta.

Kapıyı açıp dışarı çıktıktan sonra sırtımı kapattığım kapıya yasladım. Yine tek başımaydım. Etrafımdaki herkes yanlış olamayacağına göre bende bir sorun vardı demek ki, yanlış olan bendim. Kime tutunsam elimde kalıyordu. Beni hiç tanımayan adam yeni tanıştığım kardeşini benden korumaya çalışıyordu. Bu kadar mı ucuz görünüyordum dışarıdan bakınca? Beni bu kadar değersiz yapan neydi bir türlü çözemiyordum. Hayatım boyunca hep vazgeçilen olmuştum. Değer verdiğim herkes için hep ikinci hatta üçüncü, dördüncü planda olmuştum ve yeni tanıştığım adam bile bana değersiz olduğumu hissettirebiliyordu.

Bir insanı en çok kim severdi?

Bu sorunun cevabı çok netti. Ama o sorunun cevabı olan kişi beni hiç sevmemişti. Bununla başa çıkabilmek için her yolu deniyordum fakat herkes tarafından vazgeçilir olmak kendimi çok değersiz hissettiriyordu.

Fena saçmalıyordum şu an çünkü ben bunu kabulleneli çok olmuştu.

Peki neden bu kadar mutsuzdum?

İnsanların hakkımdaki düşüncelerini de umursamıyordum sözde ama Fırat'ın sözlerine çok kırılmıştım. Densizin biriydi belki de, ya da aptalın tekiydi. Ki öyle olmasa beni bu şekilde yargılamazdı. Peki neden beni üzmesine izin veriyordum?

İSYAN ÇİÇEĞİWhere stories live. Discover now