-10-

497 72 109
                                    

                             🎶 Blackbear - Idfc

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶 Blackbear - Idfc

Biz okyanusun ortasında kalmış iki küçük tekneydik. Benim teknemde aldığı darbe yüzünden büyük bir delik oluşmuştu. Su alan teknem simsiyah sulara doğru yavaş yavaş yol alıyordu. Boğulduğumu bile hissetmiyordum.

Bazen sadece rüzgara bırakmak gerekiyordu sözleri. Sadece gitmek gerekiyordu geriye bakmadan ve hayallerin üzerine taş bağlayıp atmak gerekiyordu siyah bir okyanusa. Hayallerim ayağıma dolanıyordu her seferinde ve beni en dibe kadar çekiyordu. Kendimi kurtarmak için hayal ettiğimden vazgeçmem gerekti.

"Ne kadar iyi bovling oynuyorsun?"

Bovling salonunun camından içerideki grubu net bir şekilde görebiliyorduk. Selin geçen gün çalışma odasında tanıştığım Tan ve Aslı ile sohbet ediyordu.
Benim üzerimdekine benzer bir kombin yapmıştı. Tek farkı benimkine kıyasla çok daha renkli olmasıydı.

"Çok kötü oynuyorum."dedim kendi kendime konuşur gibi bir ses tonuyla.

Kuzey'in yüzünde tuhaf sayılabilecek bir ifade belirdi. Aklından ne geçtiğine dair en ufak bir fikrim bile yoktu. Bakışlarım tekrar gözlerini birbirlerinden ayıramayan Selin ve Emir'e dönmüştü. Dudaklarım somurtkan bir ifade ile büzüldü. Arabaya binip geri dönmek istiyordum.

"Neden onu seçti dersin? Daha hayat dolu ve eğlenceli olduğu için mi, daha mı güzel?"

Kuzey yüzümdeki neredeyse ağlayacakmış gibi duran ifadeyi görünce ne yapacağını bilemez bir şekilde parmaklarını saçlarının arasından geçirdi. Bu sorunun ağırlığından kaçmak istiyormuş gibi nefesini sesli bir şekilde dışarı verdi.

"Öyle bir kıyaslama yapılmaz, biliyorsun. Bu kadar yüzeysel değerlendiremeyiz."

Bir çocuğu teselli etmeye çalışır gibi çıkmıştı sesi. Anlayış ve merhamet doluydu sözleri, yine de içimi rahatlatmaya yetmemişti. Bu soruyu sormam gereken kişi o değildi. Bir korkak gibi Emir'den kaçıp durduğum için asla öğrenemeyecektim cevabı.

Bakışlarımı salonun camından ayıramıyordum. Salonun göz alıcı ışıkları ve gülüp eğlenen bir grup insan... İçimdeki karanlığa kıyasla fazla parlaktılar. Bir heykel gibi donup kalmıştım. Çenemi nazikçe tutup yüzümü kendine çevirdi.

"Sen çok daha güzelsin ayrıca."

Ela gözleri loş ışığın yansımasında koyu bir kahve rengine dönüşmüştü. Gülümsemeye çalıştım, beni teselli etmek için verdiği uğraşı boşa çıkarmak ve modunu daha fazla düşürmek istemiyordum.

Kolunu bana doğru uzattığında yüzüme her zamanki sahte maskelerimden birini takmıştım. Elim sıkıca koluna tutunmuş kendimden emin adımlarla bizi bekleyen grubun yanına yürüyordum.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now