-31-

316 32 40
                                    

🎶Mor ve Ötesi - Tamiri Mümkün Kalbinin

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶Mor ve Ötesi - Tamiri Mümkün Kalbinin

Şeritler etrafımızdan akıp giderken ikimiz de kendi sessizliğimize sığınmıştık. Hem kendimize hem de birbirimize kırgındık.

Kuzey'in uyarısını dinlemediğim için bir felakete sebep olmuştum. Hiç bu kadar sinirli görmemiştim onu. Hepimize kızgındı ama en çok da kendine kızıyordu biliyordum. Kıvanç'ı geri çağırdığı ve rayından çıkan intikam oyununu kontrol edemediği için kendini suçluyordu.

Kıvanç yetmezmiş gibi Emir de dahil olmuştu yarattığım felakete. Fabrikanın kapısından çıktığımız andan beri aklımdaydı yüzü. Bir yabancıydı beni ilk kez görüyormuş gibi yüzüme bakan o adam. Tanıdığımı zannettiğim ama hiç de tanıyamadığım bir adamdı. Lacivert gözleri öfkeden deliye dönmüş gibi dururken yüzündeki o soğuk ve donuk ifade tüylerimin ürpermesine sebep olmuştu.

İmkansızlığımızı bitirmiştim o boş ve soğuk depoda. Artık birbirimizden kurtulmaya çabaladığımız acı bir aşk hikayesi yoktu. Beni hayatında ilk kez görüyormuş gibiydi soğuk bakışları. Sanki ne kalbinde ne de hayatında hiç var olmamıştım.

Bir yanım nefret etmişti o yabancı adamdan bir yanımsa yüklerinden kurtulduğu için rahatlamıştı. Bitmek bilmeyen o arafı sonlandırmıştım. El ele en dibe kadar sürüklendiğimiz o siyah okyanusun içinde avuçlarından kaymıştı parmaklarım. Aynı o kabusta gördüğüm gibi bırakmıştık birbirimizin elini.

Akıntı bizi birbirimizden uzaklaştırırken omzumdaki yüklerden biri kalkmıştı. Artık batmayacaktık dibe doğru. Belki kendimizi başka kıyılarda bulacaktık ama kurtulmak için ufak da olsa bir şansımız vardı.

"Kuzey..."

Sesim öyle güçsüz çıkmıştı ki beni duyduğundan bile emin değildim. Arabanın motorundan gelen ses güçlenmiş sanki konuşmamı istemediğini belirtmek ister gibi hızını artırmıştı Kuzey.

"Bana güvenmen için tam olarak ne yapmam gerekiyor?"

Dikiz aynasından arkasından gelen arabalara bakıyordu. Kıvanç'ın peşimizden gelip gelmediğini kontrol ediyor olmalıydı. Tüm bunların sebebi bendim. İçimdeki bastıramadığım suçluluk duygusu yok olacak gibi değildi.

"Bunu şirkette karıştırdığın işlere beni dahil etmeden önce düşünmen gerekmiyor mu?"

Ağzımdan çıkan cümleye ben bile inanamıyordum. Kendi hatalarımı örtbas etmek için onu suçlamaya başlamıştım. Şerit değiştirdiği sırada bana döndü bakışları. Benim kadar şaşırmıştı sözlerime.

"Sence fırsat oldu mu anlatmaya? Kıvanç'ın benim yetkilerimi kullanmaya çalışacağını biliyordum. Risk almak istemediğim için ondan önce davrandım."

Arkamdan iş çevirdiği için ona kızmak istesem de bir yanım onu anlıyordu. Aklımda dönüp duran soruya ise henüz bir cevap bulamamıştım.

"Kıvanç ile aynı tarafta değil misiniz Kuzey? Neden seninle paylaşmadı planlarını?"

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now