-27-

339 40 40
                                    

SELİN'in BAKIŞ AÇISINDAN

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.



SELİN'in BAKIŞ AÇISINDAN

🎶Sam Smith - I am Not The Only One


"Birinin aramasını mı bekliyorsun?"

Telefonunu sinirli bir şekilde masanın üzerinde ters çevirdi. Sevdiğim adamın karşısına oturmuş doğum günü yemeğinde başka birinin mesajını bekleyişini izliyordum. Saatlerdir söylediğim hiç bir cümleyi duymuş muydu acaba?

Kendi kendime konuşuyor gibiydim senelerdir. Beni ne duyuyordu ne de görüyordu Emir. Onun için bir kalkandan farksızdım. İnkar etmek istediği gerçeklerin önünde duruyordum. Arkama saklanıp yalandan dünyasında yaşamaya devam ediyordu.

İlk tanıştığımız gün aklıma gelip durmuştu yemek boyunca. Onu gördüğüm an ona deli gibi aşık olacağımı biliyordum. Lacivert gözlerine baktığım an kaybetmiştim odak noktamı. O gözlerin beni görmesini beklediğim seneler geçip gitmiş Emir'in bakışları hiç değişmemişti.

Çaba göstermiş, beni mutlu etmeye çalışmıştı. Yalnızca bir çabadan ibaretti yaptıkları. Beni gerçekten sevdiğine inanmadıktan daha da önemlisi hissetmedikten sonra ne yaparsa yapsın mutlu olamazdım.

Beni sevmeyen bir adamı ikinci kez bekliyordum. Aynı hatayı tekrar yapmış hiç ders almamıştım yaptıklarımdan.

Kaçıncı bardaktı bu dudaklarına götürüp bir kaç yudumda bitirdiği? Son zamanlarda sürekli içiyor neredeyse hiç konuşmuyordu benimle. Onun kayboluşunu izliyordum. Beni hiçbir zaman davet etmediği dünyasında kayboluyordu.

Yapayalnızdı Emir. Bütün derdini tasasını tuvallere anlatır benimle yada başkalarıyla paylaşmazdı düşündüklerini. Kaybolup gittiği düşüncelerinin girdabına kapılır kopar giderdi gerçeklikten.

Elimi masanın üzerinde duran avucunun içine koydum. Güçsüz bir şekilde elimi kavradı parmakları. Her şeye rağmen gülümsemeye çalıştı şekilli dudakları. Yarım bir gülüştü.

"Sıkıldıysan kalkalım mı?"dedim anlayışlı olduğunu düşündüğüm bir ses tonuyla. Son zamanlarda birbirimizi duymuyor gibiydik. Konuşmaya çalıştığımız her an yeni bir kavgaya yelken açıyorduk. Kelimelerimi özenle seçiyordum artık o yüzden. Doğum gününde onunla kavga etmek istemiyordum.

Bezgin bir şekilde nefesini verip masanın üzerinde ters bir şekilde duran telefonunu kendine çevirdi. Kimin doğum gününü kutlamasını istediğini ve beklediğini biliyordum. Karşımdaki adamın kalbinin başka bir kadına ait olduğunu bildiğim gibi...

"Eve gidelim. Bugün çok yoruldum."dedi gerçekten yorgun görünüyordu. Kim bilir ne yaşamıştı yine şirkette? Emir ne zaman şirkete gitse o gün kesin canı sıkılır ve modu düşük olurdu.

Son zamanlarda iyice kaybolmuştu karanlık planlarında. Sürekli birileri ile konuşuyor ve benden bir şeyler saklıyordu. Şirkete gideceği zaman eskisinden daha da gergin oluyor dudaklarını bıçak açmıyordu.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now