-39-

182 16 1
                                    

EMİR'in BAKIŞ AÇISINDAN

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


EMİR'in BAKIŞ AÇISINDAN

🎶Tom Odell - Another Love

Evimde dolaşan yabancıları tanımıyor, fonda çalan müziği bile güçlükle zihnimdeki seslerden ayırt edebiliyordum. Salona geri döndüğümde kendimi bulduğum ilk koltuğa attım. Telefonumun ekranından yansıyan ışık gözlerimi acıttığı için yüzümü buruşturdum. Sare uzun bir süre sonra sosyal medya hesabında paylaşım yaptığı için bildirim gelmişti. Parmağım bildirime değdiği an kendimi hazırlamaya çalıştığım ama hiç de hazır olmadığım bir gerçekle yüzleştim.

Kuzey'in başka bir yöne baktığı Sare'nin ise gülümseyerek objektife baktığı basit bir fotoğraftı. İçimdeki öfke patlamasının sebebiydi dakikalardır bakıp durduğum fotoğraf. Başka biri ile mutlu olmasını istediğimi düşünecek kadar aptaldım. O kadar çok hata yapmıştım ki bir yanım battığım o çukurun en dibini görmemi istiyordu.

Bu bataklığın beni içine çekmesine izin vermek, bizim hikayemizdeki kötü adam olmak istiyordum. Ruhumdaki o paramparça aşkın üstesinden ancak bu şekilde gelebilirdim.

Telefonu umursamaz bir tavırla koltuğun arkasına fırlattım. Büyük ihtimalle kırılmıştı. Öfkem biraz bile yatışmamıştı. Hayatımın akışı kadar kaybetmiştim kendimi.

Elimi açıp tam yanımda oturan en sevdiğim parti arkadaşıma uzattım.

"Bu seferkiler çok iyi."dedi, karanlığın içinde gülümseyip cebinden şeffaf bir poşet çıkarırken.
Avucuma bıraktığı şekerlemeye benzeyen renkli hapı ağzıma attığımda yüzüme buruk bir gülümseme yayıldı. Ne çabuk dönmüştüm en karanlık çukurlarıma. İçimdeki ses hep o karanlık çukura ait olduğumu sayıklayıp duruyordu.

Yeni evim ve arabam bir milyoner gibi hissetmemi sağlamalıydı biliyordum. Meteliksiz bir milyoner gibi hissediyordum. Hayatımda olmadığı için her şeyimi kaybetmiş gibi...

Müziğin sesi zihnimde dayanılmayacak kadar güçlü yankılanmaya başladığında yerimden kalktım. Upuzun koridorda yürürken zeminin ayaklarımın altında oynayıp durduğunu hissediyordum. Koridorun sonundaki boş odaya doğru ilerledim.

İçinde eşya olmadığı için bomboş ve soğuktu oda, mermer zeminde yankılandı adımlarım. Şehrin ışıkları odanın karanlığına rağmen bulanık zihnimdeki görüntüler ile birbirine karışıyor gözlerimi kapatmak istememe sebep oluyordu.

Gücünü kaybetmiş bir savaşçı gibi dizlerimin üzerine düştüm. Savaşmayı bırakalı uzun bir zaman olmuştu. Kaybettiğimi biliyordum, bir anlamı yoktu çabalamanın. Başımı mermer zemine yasladım ve sırt üstü uzanıp bakışlarımı tavanda bir noktada sabitlemeye çalıştım.

Mermer zemin bedenimin altından kayıp gidiyor gibiydi. Başım dönüyor düşüncelerim birbirine karışıyordu. Göz kapaklarım istemsizce kapandı, ağır ağır aldığım nefeslere duymamın imkansız olduğu bir ses eşlik ediyordu.

Sensizlik Senfonisi Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin