-23-

368 43 42
                                    

🎶KALEO - Way Down We Go

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


🎶KALEO - Way Down We Go

Yorum ve voteları unutmayın🖤
Sizi seviyorum

"Bunu kim söyledi, sen mi aklındaki edepsiz adam mı?"dedim gülmeye başladığında yüz ifadesi yumuşamış beni sıkı sıkı tutan kolları gevşemişti.

"O pek konuşmuyor, daha çok aksiyon alıyor."dedi beni mermer adadan kaldırıp yavaşça yere bırakırken. Şekilli dudakları alaycı gülümsemesinin eşliğinde kıvrılırken bir adım geriye gidip geçebilmem için yolu açtı.

"Ben bulaşıkları dizeyim bulaşık makinesine. Sen de bizim diziyi açsana. Üçüncü bölümde kalmıştık."

Başını olumlu anlamda sallayıp salona yöneldi. Bulaşık eldivenlerini elime geçirip tabaklarımızı sudan geçirmeye başladım. Tabakları tek tek makineye dizip bardaklarımızı da sudan geçirdiğim sırada mutfağın bahçeye açılan kapısının aralandığını duydum.

Elimdeki son bardağı makineye koyduğum için ellerimden sular damlıyordu o yüzden arkamı dönüp kapının olduğu yere bakamadım. Ayak sesleri düzenli bir ritimde bana doğru yaklaşıyordu. Mermer adının çekmecelerinden birinin açılıp kapanma sesi geldi.

Belki de Kuzey bahçeye çıkmıştı ve mutfaktan geri dönmeye karar vermişti salona. Makinenin kapağını kapatıp. Eldivenlerimi çıkarmaya çalıştığım sırada arkamı dönüp sesin geldiği yöne baktım.

Boğazıma keskin soğuk bir metalin değdiğini hissetmemle donup kalmam bir olmuştu. Tam arkamda duran uzun boylu adamın bakışları dolabın cam kapağına yansıyordu.

Çığlık atmak istedim ama ses tellerim işlevini yitirmiş gibiydi. Boğazım kupkuru olmuş nefes borumu sıkıp beni nefessiz bırakan el geri gelmişti.

"Neden evimde olduğunu açıklamak için üç saniyen var."dedi adam sesi Kuzey'e benzeyen kalın ve tok bir tondaydı.

Boğazıma bastırdığı bıçağın tenimin üzerinde oluşturduğu baskıyı hissedebiliyordum. Cama yansıyan simsiyah gözlerine baktım yalnızca. Dudaklarım bir şey söylemek ister gibi aralanmış hiçbir kelime cesaretini toplayıp cevap verememişti bu karanlık adama. Onun kim olduğunu bildiğim halde inanmak istemiyordum o olduğuna.

Sanki göz bebekleri kaybolmuştu yıldızsız bir gece gibi kapkaranlık duran gözlerinde. Bıçağın değdiği yerdeki atardamarımın atışları metalle bütünleşmiş gibiydi. Gerçekten her an öldürebilirdi beni. Dudaklarının kenarı tehdit dolu bir ifade ile kıvrıldı. En ufak bir tereddüt yoktu cama yansıyan yüzünde. Soğuk kanlılığı tüylerimin diken diken olmasına sebep olmuştu. Nasıl bu kadar sakin duruyordu? Bıçağı tutan eli titremiyordu bile.

"Bırak bulaşıkları. Yeni bölümü açtım."

Kuzey'in mutfağa doğru yaklaşan adımlarını duyduğum an tekrar nefes almaya başlamıştım. Adamın simsiyah gözleri mutfağın girişine döndüğü anda yüzündeki buz gibi gülümseme yansıdı dolabın camınına.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now