-49-

201 12 11
                                    

🎶Tom Odell - Black Friday

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶Tom Odell - Black Friday

Cam parçaları dört bir yana saçılırken parçalanan sanki o kadeh değilmiş, bir kez daha ben paramparça oluyormuşum gibi hissediyordum.

Yere eğilip parçaları toplamaya çalıştığım sırada yanıma gelen sergi alanı sorumlusu elimi tutup engel oldu.

"Biz hallederiz. Lütfen dokunmayın. Elinizi kesebilirsiniz."dedi orta yaşlarındaki sarışın kadın gülümseyerek.

"Özür dilerim. Elimden kaydı bir anda. Emir nerede?"diye sordum sesim bile gücünü kaybetmiş gibiydi.

"Bugün gelmedi Emir Bey."

"Kusura bakmayın tekrar."dedim telaşla ayağa kalkarken.

Topuklu ayakkabılarım kırık cam parçalarının üzerinden pişmanlıklarımızı, kaybettiklerimizi ve daha da önemlisi bizi ezerek geçti.

İlk hatayı nerede yapmıştık, nasıl bu noktaya gelmiştik?

Kim suçlu yada haklıydı, bir önemi var mıydı? Kaç kere daha yıkacaktı beni, kaç kez daha paramparça edecekti?

Otoparka ulaştığımda arabamın kapısını açtım ve sürücü koltuğuna geçer geçmez çantamdan telefonumu çıkardım. Adının üstüne dokunduğunda parmaklarım derin bir nefes alabilmek için geriye kalan bütün gücümü kullandım.

Ciğerlerime hava dolmuyordu, boğuluyordum. Telefonun çalışını dinlerken yanağımdan süzülen bir damla göz yaşı düştü elimin üzerine. Sonsuzluk gibi geliyordu telefonun çalışını dinlemek. Saniyeler dakikalara, dakikalar saatlere dönüşüyordu. Dünya ağır çekimde dönüyor ve uzayıp giden zaman beni bir arafa sürüklüyordu.

"Sare..."

Sesini duyduğum an tekrar nefes almaya başladım ama bir türlü bir araya getiremiyordum kelimeleri. Dudaklarım kupkuruydu, sanki birbirine yapışmış gibi aralanmayı reddediyorlardı.

Telefonun diğer ucunda öksürdüğünü duydum. Sonra adımı söyledi tekrar. Başımı direksiyonu sıkı sıkı tutan elime yasladım.

"Neredesin Emir?"dediğimi duydum en sonunda. Kendi sesim bile yabancı gelmişti kulağıma.

"Evdeyim."dedi fısıldar gibi bir sesle.

"Bir yere gitme, yanına geliyorum."

Şeritler etrafımdan kayıp giderken düşüncelerim bir karmaşaya dönüşüyordu. Amacı intikam almaksa eğer başarmıştı. Kendi yaşarken beni öldürmeyi başarmıştı her zamanki gibi. Bazen bir sözüyle, bazen yaptıklarıyla defalarca kez öldürmüştü beni.

Bilmediği bir şey vardı yinede, hayata her geri dönüşümde daha da güçlenmiştim.

Evine en son geldiğim gün gözlerindeki soğuk bakışı, kırgınlığını hatırlıyordum kapının önünde beklerken. Kapıyı açtığında hiçbir şey söylemeden baktım yüzüne. Saçları karışmıştı ve gözlerinin altında mor halkalar vardı. Siyah bir tişört altına aynı renk bir eşofman altı giymişti. Üzerindeki hırkayı görünce hasta olduğunu anladım. Evin içinde üzerine kalın bir şey giymekten nefret ettiğini biliyordum çünkü, onu tanıyordum.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now