-45-

181 13 4
                                    

Yorum ve voteları bekliyorum! Keyifli okumalar🖤

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


Yorum ve voteları bekliyorum! Keyifli okumalar🖤

Kimse kaç maskem olduğunu yada kendimi ne kadar iyi sakladığımı bilmiyordu. İçten içe defalarca kez kırılmış olsam da dışarıdan herkesin imrenerek bakacağı kadar kusursuz bir bütündüm.

Görünürde tek bir çizik yoktu taştan duvarlarımda, oysa kumdan bir kaleden farksızdım. Dalgalar kıyıya vurup durdukça duvarlarım yıkıldı. Kumsallara yazdığım hikayeler bir bir silinip gitti. Kuzey ile tanıştığımız ilk zamanları düşündüğümde buruk bir gülümseme yayılıyordu yüzüme. Başarabileceğimizi, mutlu olacağımızı düşünmüştüm.

Soğuk ve mutsuz bir hayal kırıklığına dönüşmüştü hissettiklerimiz. Bizi yarı yolda bırakmıştı aşk... Yatağımda dönüp durduğum gök gürültüleri ve yıldırımlar ile bezeli fırtınalı bir gece yarısıydı. Yatağımdan kalkıp camı araladım. Arabasını binanın önünde görmeyi beklemiyordum.

Şaşkınlıkla pencereyi biraz daha açıp başımı dışarı uzattım, fırtına şiddetini artırmıştı. Saçlarım yalnızca birkaç saniye içerisinde ıslanmaya başladı. Binanın girişine uzanan merdivenlerin basamaklarında oturan siyah siluetin kim olduğunu tahmin etmem uzun sürmemişti.

Üzerime bir şey almayı bile akıl edemeden terliklerimi ayağıma geçirmiş karanlık koridorlarda koşmaya başlamıştım. Merdivenleri uçarcasına indiğim sırada geceliğim soğuk esinti ile savruluyordu. Binanın kapısını açtığım sırada gözlerimi şaşkınlıkla kırpıştırdım.

Kuzey başını merdivenlerin yanındaki taş duvara yaslamış fırtınanın altında oturuyordu. Bedeni daha çok güçlükle duvara yaslanmış gibiydi. Merdivenlere doğru adım attığım an soğuk yağmur damlaları ile yıkanmıştı bedenim. Bütün hücrelerimi donduracak kadar soğuktu hava.

Su içindeki terliklerime aldırmadan merdivenleri indim. Ona doğru eğilip yüzüne baktığım halde beni görmüyordu. Başını ellerimin arasında tutmaya çalıştım ama bana yardımcı olmadığı için elimi merdivenlere koyup üzerine doğru yaslamak zorunda kaldım.

Ne kadar zamandır buradaydı, neden yağmurun altında bu hale gelene kadar oturmuştu?

"Kuzey?"

Bir anlığına göz kapakları aralandığı için tuttuğumu bile fark etmediğim nefesimi salıverdim. Tam olarak kendinden geçmiş sayılmazdı.

"Beni duyuyor musun?"diye sordum endişeli ses tonumu saklama gereği bile duymadan. Ne düşüneceğini zerre kadar umursamıyordum. Onu bu halde görmek aklımı kaybedecek kadar endilenmeme sebep olmuştu.

Cevap vermemişti, göz kapakları tekrar kapandı. Ne yapacağımı yada nereye gideceğimi bilmiyordum, öylece elim başının altında yalnızca birkaç yağmur damlasından koruyabildim onu.

Aynı durumda o olsa ne yapacağını bilirdi. Benim gibi eli ayağına dolaşmaz soğuk kanlı bir şekilde çözüm üretirdi. Kuzey'in ne kadar güçlü olduğunu bildiğim için bu harabeye benzeyen adamın o olduğuna inanmak istemiyordum. Başımı gördüklerimi inkar etmek ister gibi salladım. Bu hale gelmesine sebep olmuş olamazdım. Benim yüzümden yıkılmamalıydı.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now