-30-

344 34 34
                                    

🎶Kobak - Its snowing like its the end of the world

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶Kobak - Its snowing like its the end of the world

Bu bölüm Wattys 2023 yarı finalisti olan flywithmesedef'e ithaf edilmiştir. Başarılarının devamını sabırsızlıkla bekliyorum🖤

EMİR'in BAKIŞ AÇISINDAN

Kurşun havada ağır çekimde yol alıyordu. Bakışlarım kurşunu takip etmek yerine Sare'nin yüz ifadesine odaklanmıştı. Kuzey'i korumak ister gibi ona doğru bir adım attı. Kuzey son anda onu da kendi ile birlikte kenara çekip kurşunun onları sıyırıp geçmesini sağlamıştı.

Bana isabet etse farkında bile olmayacaktı. Bir kez bile bana bakmamıştı. Soğuktan ve susuzluktan kurumuş dudaklarım acı dolu bir gülümsemeye eşlik etti. Uzun bir süredir hissiz olmasını dilediğim bedenim direnmekten vazgeçiyordu. Son kez parmak uçlarıma kadar hissettiğim bir sızı yayıldı.

Parçalanıyordu varlığım.

Duvara çarpıp yere düşen kurşun belki kimseye isabet etmemişti ama ben tam göğüs kafesime saplanan acıyı hissedebiliyordum. Beni içine alıp yok eden bir acıydı. Nefesimi kesiyor, kalbimi acıtıyordu.

"Keşke sana isabet etseydi. "dedi içimdeki kırgın ses.

Bakışlarım Kıvanç'a döndü. Beni sahibi olduğum bir fabrikaya sürükleyerek yalnızca kendini komik duruma düşürmüştü. Beni takip eden tek kişi olduğuna inanmış mıydı gerçekten? Yanılıyordu.

Hikayedeki kötü adam olabilmek için yalnızca korkusuz olması gerektiğini düşünüyor olmalıydı Kıvanç.

Korkusuz, stratejik ve hissiz olmalıydı hikayenin kötü adamı. Kaybettiklerinin acısını hissetmeyecek kadar siyaha boyanmalıydı kalbi. Buraya gelmeden önce huzursuzca bütün gün bir kutlama mesajını bekleyen Emir kötü adam olamayacak kadar dayanılmaz bir acı içindeydi. Son zamanlarda kendi kendini yok etmeye programlanmıştı. Kıvanç'ın silahından çıkan kurşun vurmuştu o adamı kalbinden.

Ayaklarımın dibinde yatan cansız bedenini ve yüzündeki ifadeyi görebiliyordum. Yüzünde soğuk bir gülümseme ile bırakıp gitmişti beni. Onu izlerken göğüs kafesimdeki acı dağılmaya başladı.

Buz gibiydi bedenim, kalbim soğuyordu.

Artık nefes alabiliyordum. Boğazımı sıkan elleri gevşemiş parmakları bir bir açılmıştı. Geride bıraktığım adamın hiçbir kırıntısı kalmamıştı içimde.

Kararlı adımlarla Kıvanç'a doğru yürürken bir kez bile arkama bakmadım. Yanıma yalnızca yıllardır taşıdığım esaretimi ve yalnızlığımı aldım. Babamı ilk kez anlamaya başlıyormuşum gibi hissediyordum. Kimsenin onun yanında olmadığını biliyordu. Yalnızca düşmanlarla çevreliydi hayatı. Öfkesine ve yalnızlığına sığınıyordu. Sonunda en çok istediği dileği gerçek olmuştu: ona benzemeye karar vermiştim.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now