Karşılıksız aşk, cüretkâr bir teklif ve çarpık bir intikam oyunu...
Sare'nin kalbi çocukluk arkadaşı Emir'e aittir, ancak kaderin başka planları vardır. Gizemli bir yabancı Sare'ye karşı konulmaz bir teklif sunduğunda, duygularını değiştiren ve sını...
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
🎶Meduza - Bad Memories Acoustic
Yorum gelirse çok sevineceğim 🖤 vote atmayı unutmayın, keyifli okumalar!
Karanlığı dağıtan ışığın dansı müziğin ritmi ile ahenk içinde bütünleşiyordu. Kulübün baş köşesi gibi duran kadife koltuklu locada yerimizi almıştık. Sonunda gerçekten eğlendiğimiz ve iyi vakit geçirdiğimiz bir kutlamanın parçası gibi hissediyordum.
Hande ve Selin'in bir araya gelip planladıkları organizasyonun kötü olabileceği aklımın ucundan bile geçmiyordu ama beklentimin bile üstüne çıkmışlardı. En seçkin kulüplerden birini kapattıkları yetmezmiş gibi geceye bir sürü sürpriz eklemeyi de unutmamışlardı.
Daha gecenin yarısına bile gelemeden planladığımızdan çok daha fazla içmek dışında ters giden hiçbir şey yoktu. İçimdeki huzursuzluğun sebebini kuruntularla bezenmiş ruhuma atmak istiyordum. Kuzey yanımda olmadığı için belki de iyice abartmıştım kurgularımı, kendimi durdurmak yerine kapılıp gitmiştim içimdeki huzursuz hisse.
Hande elime yeni bir bardak tutuşturduğunda itiraz etmeden alıp büyük bir yudum içtim. Belki gecemizin ne kadar güzel geçtiğine tekrar odaklanmama yardımcı olurdu.
Selin ortada kalabalık bir grup ile dans ediyordu, Hande ise yorulduğu için mola verip yanıma gelmeye karar vermişti.
Parmakları elindeki bardağın üzerinde düşünceli bir şekilde huzursuz bir ritim tutmuş bakışlarını kalabalığa dikmişti. Müziğin sesinden beni net duyamayacağını bildiğim için ona doğru eğildim.
"Bir şey mi oldu?"
Gördüğü sahneden hiç hoşlanmadığı belliydi. Yeşil gözleri adeta baktığı yöndeki insanları ateşe verecek gibi bir kızgınlıkla parlıyordu. Parmaklarını dalgalandırdığı kısa kahverengi saçlarının arasından geçirdi. Önce kendi bardağını sonra da benim elimdekini masanın üzerine bıraktı ve bir şey söylemeden elimi tutup beni kendi ile birlikte kulübün açık alanına sürüklemeye başladı.
Ritmi bozuk adımlarımla onu güçlükle takip ediyor, kalabalıkların arasında onu kaybetmemek içini elini sıkı sıkı tutuyordum. Sonunda dışarı çıktığımızda yüzüme çarpan soğuk kış esintisi kendime gelmemi sağlamıştı.
Hande huzursuzca telefonunun ekranından gece yarısını gösteren saate baktı. Ne yapacağını bilmediği zamanda genelde dudağını ısırırdı. Bana bir türlü söyleyemediği bir sıkıntısı olduğunu çoktan anlamıştım, artık vazgeçse bile onu zorla konuştururdum.
"Ne olduğunu söyleyecek misin artık?"
Kollarımı titrememi bastırmak için göğsümün üzerinde bağlayıp yanımızda duran ısıtıcılardan birine yanaştım.
"Kuzey sana bir sürpriz hazırladı. Ben başından beri biliyordum. Sana söylememem için bin tane söz verdirdi."
Kuzey'in son anda gelmeyeceğine dair uydurduğu bahanesi beni pek ikna etmemişti zaten. Altında bir bit yeniği olduğunu düşünmüş ama fazla üzerinde de durmamıştım. Hande'yi bir sürpriz bu hale getirmiş olamazdı.
