-34-

221 25 5
                                    

🎶Adrenaline - Solar

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

🎶Adrenaline - Solar

Uzun uzun çalışını dinledim telefonun, telesekretere bağlanacağını bildiğim halde şansımı denemek istedim. Onu kendinden ve yapacaklarından korumak istediğim için karşısında durduğumu söylemek istiyordum yalnızca.

Şirketteki yetkilerinin elinden alındığını gösteren belgenin altında benim imzam vardı. Fabrikada yaşanan olaydan sonra kendine daha fazla zarar verecek bir şey yapmasını istemediğim için ikna olmuştum o imzayı atmaya.

Düşündüğü gibi düşman değildik. Ben hiçbir zaman onun düşmanı olamazdım. Ondan nefret ettiğim günler, geceler, haftalar olmuştu hayatımda, inkar edemezdim. Kendimeydi aslında nefretim, ondan vazgeçemeyen o takıntılı aşkı bir türlü bırakamayan bendim.

Ona zarar verecek herkesin karşısında durmak yerine onların yanında duruyordum. Kendine düşman olmuştu çünkü Emir. Ne yaparsam yapayım bana hiçbir zaman inanmayacak ona ihanet ettiğimi düşünecekti, biliyordum. Bu karmakarışık çaresiz durum canımı fazlasıyla sıkıyordu.

İçimdeki ses bile bir süre sonra bütün bu saçmalıklardan uzak bir yerde olacağım için sessiz kalmayı seçmişti. Bütün hafta süren araştırmalarımız sonucunda Hande ile bir sürü yüksek lisans programı bulmuştuk. Toplantıdan sonra babam ile bu konuyu netleştirip en yakın zamanda başlayanlardan birine başvurumu gönderecektim.

Kendimi toparlamam ve bu kaostan uzaklaşmam için harika bir fırsattı. Elbette tereddütlerim vardı ama en iyi seçeneğin bir süre uzaklaşmak olduğunu biliyordum. Kendim de dahil hepimiz için en iyi seçeneğin peşinden gidecektim.

Telefonu çantamın içine atıp şirketin giriş kapısına yöneldim. İçeri girdiğim an herkes farklı bir saygıyla selamlıyordu artık beni. Yalnızca bir ziyaretçi değil şirket hakkında karar alıp onaylayacak kadar yetki sahibiydim artık.

Görünmez iplerle yönetilen bir kukladan farklı değildim aslında. Kime güveneceğimi bilmediğim bu çarpık oyunun içine sürüklenmiş bir piyondum. Yalnızca bir piyon olduğum bu oyunda tek düşmanım Emir'di. Babası da dahil olmak üzere herkes Emir ve Kıvanç'a cephe almıştı.

O cephenin en önünde dururken ona düşman olmadığımızı söylesem inanacak mıydı bana? Hayatından çıkıp ondan çok uzak bir yere gideceğimi duyunca tepkisinin ne olacağını merak ediyordum. Belki de rahatlayacaktı birbirimize dolayıp durduğumuz o zincirleri söküp atacağım için.

Sesini duymak istemediğim o takıntılı aşk konuşup duruyordu yine arka planda, içten içe beni unutacağından korkuyordum. O sesi yalnızca gerçekler susturabiliyordu. Unutması gerekiyordu, hayatına bensiz devam etmeliydi.

Yönetim katına çıkan asansöre adımımı attığım an aynadaki yabancı kadınla karşılaştım. Üzerindeki pahalı ve şık kıyafetlere rağmen bir harabeye benziyordu. Hiç uyum sağlayamadığı rolünü oynayıp duran kadın ben değildim. Bu oyunun bir parçası olmamalıydım. Toplantıdan sonra bütün yetkilerim ile birlikte bu karanlık oyunu da arkamda bırakacaktım.

Sensizlik Senfonisi Where stories live. Discover now