DEJAVU

685 471 87
                                    

Annemin gidiş yıldönümünden bu yana 2 hafta geçti. Biz yine aynı şeyleri yapıyor, aynı hayatı yaşıyoruz. Başka ne yapabilirdik ki?

Arya ile mutfağa kahvaltı için gittiğimizde babam hâlâ evdeydi. Şaşırdım. Normalde biz kalktığımızda evde olmazdı. Yavaşça gidip masayı hazırlamaya başladık.

Ruh gibi oturuyordu. Masaya kahvaltılıkları yerleştirirken bir an bana dikti gözlerini. Ona baktığımda bir şey söylemeden bana bakmaya devam etti. Bir şey söyleyecek gibiydi sanki. Biraz bekledik öyle birbirimize bakarak. Ben onun gözlerine nefretle o ise gözlerinde tüm duyguları taşıyan bir ifadeyle bana baktı. Bir an gözlerini masaya indirip tekrar bakınca konuşmaya başladı.

"A-Aysun, Aysun nerede sizce?"

Bunu duyar duymaz hızla ona baktım. Dalga geçiyordu sanırım. Yıllar sonra mı soruyordu bunu. Onu da geçtim annemin ölümüne sebep olup şimdide annemi mi soruyordu? Arya'da bende hayret ve nefretle babam bakıyorduk.
Sonra yine konuşmaya başladı.

"Be-ben bilemiyorum."

Lafını tam bitirmeden konuşmaya başladım.

"Baba iyi misin ya? Annemin ölümüne sen sebep oldun. Şimdi yıllar sonra yeni mi aklına geliyor." Diye bağırdım.

Yine sessizce oturmaya devam etti. Nasıl bilemez. Nasıl şimdi sorabiliyor aklım almıyor. Arya'da bende sinirle çıktık mutfaktan. Odaya geçince biraz konuştuk. Babama olan öfkemiz şimdi kat kat fazlaydı. Yarım saat geçmeden kapının sesi duyuldu. İkimizde odadan çıkıp mutfağa geçtik. Kahvaltı yaptıktan sonra yine kısa bir temizlik yaptık. Ben salona geçip televizyonu açtım. Arya ise odaya geçti.

Televizyonda karşıma çıkan ilk kanala öylece baktım. Haber kanalıydı ve bir şiddet haberinden bahsediliyordu. Anlamıyorum. Sanki adam kendine eş değil, hayatına arkadaş değil boks torbası alıyor. Şaka gibi. Kim hata yapmaz ki bu hayatta? Her hatada el kaldırmak adamlığın hangi kuralıydı? Ben böyle düşünürken Arya'da yanıma geldi. Bende sıkılıp kanalı değiştirdim. Yine bir sürü saçma dizi vardı. Hepsine tek tek göz atıp bir şey bulamayınca da televizyonu kapattım. Arya'ya baktığımda dikkatle kitabını okuyordu. Bende arkama yaslanıp biraz düşünmek istedim. Gözlerimi kapatıp yine her şeyi düşünmeye başladım. Her şey, herkes gözümün önünden birer birer geçiyordu.

Ne kadar öyle durdum bilmiyorum ama gözlerimi açtığımda boynum neredeyse tutulmuş, Arya ortalıkta yok ve akşam olmak üzereydi. Kalkıp odaya geçtim. Arya odada da değildi. Tüm evi gezdim ama yoktu. Nereye gitmiş olabileceğini düşünürken kapı açıldı. Ağlayarak içeriye giren kardeşime öylece bakakaldım.

Koşarak yanına gidip ne olduğunu sordum ama cevap vermedi. Onu odaya götürdüm. Direkt yatağına girip yorganı kafasına kadar çekti. Üstüne gitmedim, biraz düşünsün istedim. Bende odadan çıkıp mutfağa gittim. Babam gelecekti ve yemek yapacaktım. Bir saat boyunca mutfakta yemekle uğraştım.

Odaya hiç gitmedim çünkü o kendine gelse yanıma gelirdi diye düşünürken mutfağa geldi Arya. Ona dönüp beklentiyle baktım. O da gözlerini kaçırıp halıyı inceleyerek masaya doğru gitti. Ben hâlâ ona bakmaya devam ediyordum. Sonunda açıklama yapması gerektiğini farketmiş olacak ki bana bakıp;

"Birini gördüm bugün. Anneme o kadar çok benziyordu ki. Çok güzeldi. Takip ettim biraz ama sonra kalabalıkta kaybettim. Bir anlığına bile olsa annemi görmek hem sevindirdi hem de fazlasıyla üzdü."

Arya öyle diyince bir şey söylemek yerine sessizce ona bakmaya devam ettim. Anıların kıskacında sessizce oturmuş masayı inceliyordu. Arkamı dönüp yemekleri koyduktan sonra masaya dönmeye yeltendim fakat o an olduğum yerde kaldım.

FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now