ÖLÜM HABERİ

148 112 42
                                    

Serhat'tan;

Öfke ile dolup taşıyordum. Nasıl yapabilmişlerdi bunu ve biz nasıl buna kandık aklım almıyordu.
Göz göre göre o ayakkabıları giyip kendi sonumuzu kendimiz getirmiştik.

Fevkalade bir plan yapamazsam kaçmanın imkanı yoktu. Bir sürü insanla ve bir sürü ekipmanla geleceklerdi. İstediği desteği alabilecek birisinden kaçmak içinde mükemmel bir plan gerekliydi.

Hep o çocuk yüzündendi. Onunla kazanacağıma inanmıştım.

Sinirle evde volta atıp duruyordum. O gün gelmeden iyi bir plan yapmalıydım fakat nasıl?

Henüz hangi gün ödül günü olacak açıklanmamıştı ama yinede hızlı olmalıydım. Her an olabilirdi .

En yakın zamanda bir bilet alıp yurtdışına kaçmalıydım ama ya izleniyorsam?

Cama doğru koşup etrafı inceledim. Görünürde kimse yoktu ve bu da demek oluyordu ki izlenmiyordum.
Hemen bilgisayarımı alıp en yakın zamana bir uçak bileti aldım.

Buradakileri öylece bırakacaktım ve artık yeni bir maceraya atılma vaktiydi. Orada kendime yeni düşmanlar edinecektim.

Odama gidip sırt çantama birkaç önemli eşya ve kıyafet attıktan sonra çantayı yatağın üzerine bırakıp aşağı indim.
Bodrum kata gelince sağ ve soldaki kapılara tek tak bakıp soldaki kapıya doğru yürümeye başladım.

Kapıyı açıp yerde dizlerini kendine çekmiş oturan kadına baktım. Bana attığı bakışlar belki korkutucu olabilirdi ama bana işlemezdi.
Yanına yaklaşıp bakmaya devam eederken o da aynı şekilde başını kaldırmış bana nefretle bakıyordu.

Yanına oturup duvara yaslanınca konuşmaya başladım.

"Kurtulacaksın biliyor musun? Muhtemelen birkaç gün içinde kızın gelip seni kurtaracak. Yılllardır size çektirdiğim acılar hâlâ kardeşimin acısını dindirmedi belki ama yine de kimseye zarar vermeyeceğim artık."

Bir anda aklımda 'madem kaçıyorum öldürüp kaçsam ya' diye bir düşünce belirdi ama sonra hemen vazgeçtim. Ne olursa olsun öldürmeyecektim, sadece kaçıp kendimi kurtaracak ve yeni bir hayata başlayacaktım.

Yanımdaki kadının kısık sesiyle düşüncelerimi bırakıp onu dinledim.

"S..sen..de..n n...ef..ret e...ediyorum."

Son kelimeyi çok kısık söylemişti, neredeyse duymamıştım ama tahmin edebiliyordum.
Kafamı onaylar şekilde sallayıp ona bakarak tekrar konuştum.

"Bende sanırım kendimden nefret ediyorum. Bizim imtihanımızda buymuş demekki. Her neyse birkaç güne kurtulursun hem buradan hem benden."

Tekrar susup ona baktım. Çok şey söyleyecekti ama kelimeleri birleştiremiyordu. Bende bir şey söylemeden sadece bekledim. Dakikalar sonra konuşmaya başladı.

"K..kızlarım i..iyi mi?"

Bunu sorunca bir anda kızın öldüğünü ona söylemediğim aklıma gelmişti. Son bombayıda atıp gideyim diye düşünüp kadına baktım.

-"Kızın iyi."

+"K..kızım?"

-"Evet kızın."

+"İk..iside i..iyi mi?"

-"Değil."

Bunu söyleyince dehşetle bana baktı. Zayıflıktan olsa gerek daha korkunç görünüyordu.

+"Ha..ngis..si?"

-"Sanırım Arya olandı."

+"Hast..hasta mı?"

Sonunda söyleme vakti gelmişti ve bombayı atıp hemen ayaklanmıştım.

-"Hayır ben öldürdüm. Iıı... Her neyse görüşmemek üzere.

Yerimden kalktığımda son cümleyi söyleyip arkam dönük bir şekilde elimi havaya kaldırarak el sallamıştım.
Kapıyı ardımdan kapatıp kilitledikten sonra biraz kapı önünde bekledim, önce hiç ses gelmedi ama birkaç dakika sonra kapı yumruklanmaya, hıçkırık sesleri gelmeye başladı. Kadın hem ağlıyor hemde konuşmaya çalışıyordu ama hıçkırıkları arasında anlamak zordu. Daha fazla dinlemeden tekrar yukarı çıktım.

.....

Ertesi gün yine aynı telaşla evde volta atıp durmuştum.
Yarın sabah erkenden uçağım vardı.
Evde ne yapacağımı bilemiyordum.

Bir süre daha volta attıktan sonra telefonumu alıp bodruma indim.
Yine soldaki kapıya doğru yaklaşırken hıçkırık sesleri artmaya başlamıştı. Durmadan ağlıyordu o kadın ve bu artık canımı sıkıyordu.

İçeri girip sessizce onda baktım. O da beni farkedip bakınca saldırmasını bekledim fakat öyle bir şey yapmadı.
Ağlayarak başını eğip öylece beklemişti.

Yanına yaklaşıp telefondan numarayı çevirdim. Arama yanıtlanınca da telefonu ona uzatıp kızı olduğunu söylemiştim.
Telefonu elimden alıp konuşmasını bekledim fakat benim gitmemi bekliyormuş gibi bana baktı.

Kalkıp odadan dışarı çıktım. Kapının önünde bekliyordum çünkü yanlış bir şey söylerse veya yaparsa haberim olmalıydı.

Çok geçmeden zaten telefon kapıya doğru yerden sürüklenerek fırlatılmıştı. Bende çok uzatmadan kapıyı kilitleyip yukarıya çıkmıştım.

Bu evde son günüm sayılırdı artık ve bunu nasıl değerlendireceğimi bilmiyordum. Odama geçip kitap okumaya çalıştım fakat zihnim izin vermiyordu.

O kadar hızlı çalışıyordu ki kontrol edemiyordum. Kitabı bırakıp yatağa uzandım ve öyle bekledim zihnim durgunlaşana kadar.

Olmadı tabii. Öylece uyuyakaldım. Alarm bile kurmamıştım.

Ve ben sonumu sanki bile isteye çağırıyormuşum gibi hissediyordum...

*****

Bittiii. İyi okumalar.

Aklınıza takılanlar ➡

Etiket ➡

Teşekkürler. Görüşmek üzere < 3

FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin