HİSLERİN DİLİ

195 155 25
                                    


"Çok küçüktüm hayat aldı beni kurtlar sofrasına,
Anlamazdım ne döndüğünü bu sohbet masasında.
Hayatın sillesinden kaçıp köşeye sıkıştığımda,
Başladı bu oyun artık altı yaşımın ortasında .

Yaşım yedi olduğunda aynı her şey hiç yolunda,
Aldığım her nefes artık sol yanımda bir boşlukta.
Gözlerimden belli olmuş yorgunmuşum şu yaşımda,
Babamda takmaz ya beni büyüdük işte umarsızca.

İki yılın ardındaki derin hüznü hep sakladım,
Sekizinci yaşım fakat ben hiç bir şey anlamadım.
Boğazı düğümlenen o küçüğü şefkatle saramadım,
O da korkmuş ya herkesten bana hiç uğramadı.

Üzülme kimse için sakın ölüm bize çok yakın,
Dikiş tutmaz hiç bir zaman kanar durur yaraların.
İzler kalınca bedeninde izler kalır onlar öyle,
Hayat geçiyor inan bana dokuzda bitti işte.

Yaşım şimdi on olmuştu. Farkettim ne olduğunu,
Nefretim körüklendi ama bilmezler dolduğumu.
Sus anlatma sakın kendimden nasıl korktuğumu,
Islanan yastık kılıfında boğulmayı umduğumu.

On bir olsam ne farkeder unutmadım olanları,
Anlamıştı sanki herkes kimse benimle konuşmazdı.
Ne oldu ne olacak derken ölümle imtihanım,
Bitti bir sene daha yok oldu tüm duygularım.

Gördüğünüz kadar sanın benim yaram çok derindi,
Ben hiç çocuk olamadım neden hiç adil değildi.
Hayatı sorguladım ben yaşım henüz on ikiydi,
Eridim bittim ben ama bunu kimse görmemişti.

Anlatıyorum yaşananların sadece onda birini,
Kimse bilmez çocukluğumu zerre kadar özlemediğimi.
Sokaktaki çocukları nasıl seyredip imrendiğimi,
Gözlerimde hiç dinmeyen o yaşların sebebini.

Herkesin derdi var belki aşk belki para,
Benim derdim başka biraz özlem çocukluğuma.
Yaşım on dört oldu geçti iki yılım bir ağlamakla,
Değişen şey tek değilim mahkum oldum kaygılara.

Gözbebeklerimden atlayan binlerce yaşların,
Düşündükçe kendimi suçladığım en güzel yaşlarım.
Birde sessiz sedasız şu hayatımdan ayrılışım,
Dilerim ki zulüm olsun sana gidiyorum uğurlayın.

Şimdi oldum on altı bak ölmedim hayattayım,
Hep yanımda bana köstek olur şu kaygılarım.
Bir türlü dikiş tutmadı kanadı hep yaralarım,
Kan kaybım çoktu ama ölümü asla tutamadım.

Belki de tutar elimden, kurtarırdı biri beni,
Ölüyordum her geçen gün biri yardım etmeliydi.
Yaşım oldu on yedi tutmadı kimse elimden,
Şaşırmayın boşuna buna alışığım ben çok önceden.

Hoşçakalın gidiyorum ben bu şiirde bitti artık,
Her nefeste ölümü bekler bu zihin bak çok karanlık.
Arkamdan şöyle deyin tek tutunduğu satırları,
Kaygıları vardı. Anlaşılmalıydı olmadı."

Yazdığım şiiri okuduktan sonra yarım bıraktığımı farkettim. On yedi yaşında sonrasını yazmamıştım ve ben şimdi on dokuz yaşındaydım.

Yine de şiiri tamamlamamıştım. Bazı şeyler belkide uzatılmamalıdır. Tıpkı yazdığım şiir gibi...

******

İyi okumalar.

Sizi kitabımı herkese önermeye ve yorumlar yapmaya davet ediyorum.

Aklınıza takılanlar ➡

Etiket ➡

Teşekkürler.

FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now