NOT

310 230 76
                                    

Murat'tan ( İkizlerin babası )

Bugün o bahsettiğim notu yazıp eve bırakacaktım daha doğrusu evin önüne bırakacaktım.

O günden sonra hiç kendime gelemedim. Aysun'un gidişi ve bunun benim yüzümden oluşu beni yıkmıştı. Şimdide hiç yakın olamadığım kızlarımdan olacaktım. Korkuyordum yalnız kalmaktan.

Yalnız değil miyim? Yalnızım fakat yinede uzaktanda olsa kızlarımı görmek bana iyi geliyor. Onların yokluğunu düşünemiyorum.

Kırtasiyeden kağıt ve kalem aldıktan sonra bir koltuk bir masa ve sandalye olan kırık dökük evime gelip masaya oturdum. Tertemiz sayfaya bir süre baktım öylece. Ne yazacağımı bilemedim. Nasıl açıklayabilirdim ki bu durumu?

Affı yoktu....

Olacakları hesaplamayı bırakıp aklıma geleni kağıda dökmeye başladım.

"Kızlarım;

Şu an hiç bir şey bilmiyorsunuz. Herçi bilsenizde affetmezsiniz ya. Yine de sizden özür dilerim. Yıllarca sizden uzak durdum. Elbette sebebi vardı.

İyiliğiniz içindi desem güleceksiniz değil mi?

Gülün. Komik iğrenç bir adamım ben. Sizi baba sevgisinden mahrum büyüttüm. Büyüttük. Anneniz benim yüzümden öldüğü günden sonra evi terkettim.

Belki endişelendiniz belkide umursamadınız bilmiyorum ama inanın ben sizi hiç bir zaman yalnız bırakmadım. Hep bir adım arkanızdaydım. Yanınızdaki çocuktan da haberim var. İlk başta o kadar korktum ki size zarar verecek diye ama farkettim ki o benden daha iyi koruyor sizi.

Size masal anlatmayı, beraber oyunlar oynamayı çok istedim biliyor musunuz?
Ama yapamazdım. Bensiz daha güçlü olacağınızı sandım. Baba sevgisi olmadan büyüyen çocuklar daha güçlü olur sandım. Oldunuz da. Siz çok güçlüsünüz.

Şimdi bir zamanlar yaptığım ve ailemin hayatına mâl olan o hatayı anlatayım.

Siz doğmadan önce annenizle yeni evlenmiştik. Yine bir Kan Gölü Günü yaklaşıyordu. Bense gençlik gururu ya hani. Annenizi seven ve onu adım adım takip edip rahatsız eden bir çocuk daha vardı. Evlendikten sonra da rahat bırakmaz sanmıştım. İleride ne olacağını, çocuklarımı düşünmeden bilinçsizce davrandım.

Kan Gölü Günü gelince o çocuğu evimizin kapısında otururken buldum. Ne olursa olsun o gün bile gelmişti ve ben artık korkudan ne yapacağımı şaşırmıştım.

Aysun'u kaybetmenin korkusu her yanımı sarmıştı.
Evin önünde çocuğu görünce korkum giderek artmıştı ve gidip çocuğa saldırmıştım. Şansıma benim yaş grubu seçilmişti ve bu şans mı değil mi o zaman anlayamadım tabi.

Çocuğu öldürdükten sonra koşarak eve gelmiştim. Aysun'da görmüştü olanları. O da korkuyordu. Sonraki gün bir adam gelip benimle konuşmak istediğini söylemişti. Adamın yanına gittiğimde bana ailemi iyi korumam gerektiğini, beni çok kötü günlerin beklediğini ve intikam alacağını söylemişti. Çok umursamamıştım ama tehditleri böyle devam etti. Korkmaya başladım ve ne akla bilmiyorum ama sizden uzak durmaya çalıştım. Sizi böyle koruyabileceğimi umuyordum.

Sonra ertesi yıl yine Kan Gölü Günü' nde yine o adam kapımıza dayandı. Açmadım tabi ama adam kapının arkasından bir şeyler söyleyip gitmişti.

"Canımdan ettin beni bende seni hayatından edeceğim. Sadece zamanını bekle."

Böyle söyleyip gitti. Yıllar sonra tekrar ona çıkınca kura yine gelecekti. Bende aptal gibi yine içmiştim hatırlarsınız o lanet günü.

FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin