ZİYARET-2

105 88 28
                                    

Yaklaşık bir haftadır annem taburcu olmuştu ve şimdi ne kadar iyi olabilirse o kadar iyiydi.

Zihnini dizginleyen antidepresanlar kullanıyordu ama iyi gibiydi.
Bizimle gülüyor,konuşuyordu sonunda.

Hatta sürekli bana bakan Selim'i farketmişti ve bize gönderme yapıyordu durmadan.

Selim'in beni sevdiğini anlamıştı.
Kim bilir belki benimde Selim'i sevdiğimi anlamıştı ama bir şey dememişti. Üstelik annem Selim'i çok seviyordu. Bir tık daha fazla sevse onun çocuğunun ben değil Selim olduğunu iddia edebilirdim.

Bugünde annem erkenden kalkmış, kahvaltı hazırlamış ve önce Selim'i sonra beni çağırmıştı.

Mutfağa gittiğimizde gördüğümüz kahvaltı masasından sonra farkettim ki biz yıllardır kahvaltı yapmıyormuşuz.

İkimizde hızla masaya oturup iştahla yemeye başlamıştık. Annem de gelip masaya oturunca önce bize baktı, sonra konuşmaya başlayınca ikimizde yemeyi bırakmadan annemi dinliyorduk.

-"Çocuklar, ben bugün mezarlığa gitmek istiyorum. Beni Arya'nın mezarına götürür müsünüz?"

Selim'le birbirimize bakıp anneme dönmüştük.

Ne demeliydik bilmiyorduk çünkü eğer mezarlığa gidersek bazı şeyleri hatırlayabilir ve yine eskisi gibi olabileceğini düşünüyorduk.

Biz hâlâ ne yapmamız gerektiğini düşünürken annem konuşmaya devam etmişti.

-" Bakmayın öyle birbirinize. Ben kızımı ziyaret etmek istiyorum ve merak etmeyin bir şey olmaz. İyiyim ben.'

Selim'le mecburen onaylayıp kahvaltıdan sonra odalarınıza çekilmiştik.

..

Saat 14.00 olmak üzereyken annem odama gelip yatağımın kenarına oturmuş bana bakıp konuşmaya başlamıştı.

-"Kızım, biliyorum korkuyorsun ama gerçekten bir şey olmaz. Bu dünyada benim iki değerlim var. Biri zaten yanımda diğerinide görmek istiyorum. Bir şey olacaksa da ondan olsun. Bu beni üzmez."

Gözleri dolu dolu gülümseyip ayağa kalkmıştı.

Bende başımla onaylayıp anneme sarılmıştım ve annemle beraber odadan çıkıp Selim'i çağırmaya gitmiştim.

...

Hazırlanıp evden çıkmış şimdi mezarlığa doğru gidiyorduk.

Selim bana bakıyor bense ısrarla yolu izliyordum.
Her dışarı çıkışımızda elimi tutardı ama ne zamandır bunu yapamıyordu.

Bu durumuna gülerek ona baktım.
Niye gülüyorsun der gibi başını sallayıp bana bakarken bende başımı iki yana sallayıp önüme döndüm.

Mezarlığa gelince annemi Arya'nın mezarının yanına götürüp Selim'le beraber biraz uzaklaştık.

Annem mezarın yanına çömelip ilk başta bir şeyler söyledi.

Birkaç cümlesinden sonra artık sadece ağlıyordu. Onun için endişeleniyordum.

Yanına gitmeye yeltendiğim sırada Selim elimden tutup beni engellemişti.

Selim;

-"Gitme yanına. Bırakalım biraz içini döksün. Anne sonuçta onuda anlamak lazım."

Çaresizce başımı sallayıp beklemeye devam ettik.
Annem mezarın yanından ayrılıp bize doğru geliyordu.

Yanımıza gelince konuşmaya başlamıştı.

-"Alya, babanın mezarı nerede?"

Annemin bunu söylemesi beni yine endişelendirmişti. İlk başta mezarın yerini göstermek istememiştim ama annemin ısrarı üzerine mecburen onu babamın mezarına götürmüştüm.

O babamın mezarının yanındayken bizde Selim'le Arya'nın yanına gitmiştik.

Mezarın iki yanına çömelip sadece toprağı izlemiştik.

Söyleyecek birkaç cümle aradım zihnimde ama yoktu.

Annem mezarın yanında hem nefretle hem sevgiyle toprağa bakıyordu.

Birkaç dakika sonra üçümüzde ayaklanıp mezarlıktan çıkmıştık.

Annem sandığım kadar etkilenmemişti ve şimdi gülümseyerek bize bakıyordu.

Yolda giderken annem konuşmaya başladı;

-"Evlendiğimiz ilk zamanlar babanı çok seviyordum.
Onu görmek beni inanılmaz heyecanlandırıyordu.

Aşk bu ya. İki damla gözyaşı dökse için içini yer. Kaybolmak istediğin o gözlerde yaşlar görmek içinde fırtınalar koparır.

Gözlerine bakarak bir ömür geçirebileceğini düşünürsün.
Onu görünce heyecandan elin ayağın birbirine girer ve dahası...

İşte ilk zamanlar baban için aynı böyle hissediyordum ama sonra bir şeyler oldu. Baban benden soğudu sanki. Bu korkunç bir duyguydu. Bana bakması bile sanki birilerinin ölümüne sebep olacaktı. Siz olduktan sonra sizden bile uzak duruyordu hep.

Bu davranışları ondan soğumama sebep olmuştu. Bana bazen durup dururken özür dilerim derdi. Bunun sebebini hiç anlayamamıştım, zaten artık önemide yoktu.

Yani demem o ki; birbirinizi sevdiğinizi biliyorum ve size bunu anlatmamın sebebi hayatta yapacağınız her hareketi sorgulayın.
Her ihtimali düşünün ve öyle harekete geçin.

Ne olursa olsun asla birbirinizden vazgeçmeyin Murat gibi."

Annem bize bakarak gülümsüyordu. Ben Selim'e baktığımda onun da bana bakarak gülümsediğini gördüm.

Annem bunları söylerken biz neredeyse eve gelmiş sayılırdık.

Eve girmeden önce annem gülerek söylediği son cümlesiyle ikimizide kocaman gülümsetmişti.

"Bu arada çok yakışıyorsunuz. Arya'da öyle düşünüyor."

                ******

Sonn. İyi okumalar.

Aklınıza takılanlar ➡

Etiket ➡

Teşekkürler.
<3

FERYADIM VAR [TAMAMLANDI]Where stories live. Discover now