''Bundan sonra ben ne dersem o.''

6K 137 44
                                    

Selamlarrr

Oylarınız için teşekkür ederim. Allahım nasıl sevindirik oluyorum varya o oylar yorumlar gelince! Keyifli okumalar :D

''Derin, Efrail Bey seni çağırıyor.'' Berra Hanım, arşiv odasının kapısından kafasını uzattı. Cevabımı beklemeden gitti. Gözlerimi devirerek elimdeki son dosyayı rafa yerleştirdim. Efrail Bey'in bu kadar meşgul olabileceğini tahmin edememiştim. Dershaneden çıktığım gibi tamamlamış olduğum dosyalarla şirkete gelmiştim ve direk işe başlamıştım. Çıkış saati yaklaşıyordu ve benim beklediğim de buydu. Çünkü Volkan gelecekti. Sabah erken çıkması gerekmişti. Dershanede de görüşememiştik ve ben onu bir günde o kadar özlemiştim ki...

''Geliyorum.'' Diye mırıldandım kendi kendime. Arşivden çıkıp asansöre yöneldim. Düğmeye basıp beklemeye başladım. Asansörün metal kapısından görünen saçlarım gözlerimi pörtletti. Nadir kontrolden çıkarlardı ama yaptıklarını tek seferde yapıp beni delirtirlerdi. Asansörün kapısı açıldığında bindim ve saçlarımı örüp kolumdaki lastikle tutturdum. Kapı açıldığında Efrail Beyin odasına doğru yol aldım. Kapıyı tıkladığımda 'gel' sesiyle içeri girdim. Karşısına dikildiğimde ellerimi önümde bağladım.

''Beni çağırmışsınız,'' Bilgisayarından çektiği bakışlarını üstüme sabitledi. Tek kaşını üstümü süzerek kaldırdı.

''Evet, fırsatım olmadı. Bu kıyafetin sadece bugünlük böyle değil mi? Şirketimde bu kadar vasat görünüşle dolaşamazsın. Yarın düzgün giyin.'' Sesindeki küçümser tını her yanımı sardı. İş yerinde kıyafet içinde kendime harika bir çözüm bulmuştum. Şirkete gelince eteğimin yerine siyah kısa paça dar pantolon giymiştim ve gömleğimi içine sıkıştırmıştım. İpli babetlerimle birlikte oldukça resmiydi - bence. Ben de aynı ifadeyi takındım.

''Kapının dışındaki süs bebekleri gibi giyinmemi isteyecekseniz üzgünüm, tarzım buna el vermiyor.'' Lafımı esirgemeyen tavrım kaşlarını çatmasına sebep oldu.

''Daha iyi görünmen konusunda ilk ve son uyarım. Benimle çatışmaya kalkışma.'' İfadesindeki sertlik geri vites atmama neden oldu. Bu işe ihtiyacım vardı. Bakışlarımı gururumla birlikte ayaklarıma düşürdüm.

''Tabii, daha dikkatli olurum.''

''İlk gün için çıkardığın işten memnunum. İyi başladın, şimdilik gidebilirsin.'' Ona bir bakış atıp kısa bir teşekkür geveledim. Garip bakışlarını benden çekmezken kapıya yöneldiğimde lafları beni durdurdu.

''Eve nasıl döneceksin? Geç oldu. Bir araç ayarlayalım ya da ben bırakayım.'' Sert biri gibi gözükse de içinde iyi bir olabilirdi. Çalışanının evine gidiş yolu umurunda olmayabilirdi. Yine de sekreter asistanını fazla düşünmüştü. Ona baktım. Hafifçe gülümsedim.

''Düşünceli birisiniz. Teşekkür ederim. Erkek arkadaşım gelecek.'' Gözlerinden geçen parıltılar ifadesini donuklaştırdı. Kahverengi ceketinin önünü tek eliyle düzeltirken arkasına yaslandı.

''Erkek arkadaşın bu saatte gelecek. Ailen bu duruma ne diyor?'' Boş boş ona baktım. Neyin derdindeydi bu adam? Özel alan ihlaline sabırlı olmayı denedim.

''Orası sizi ilgilendirmez sanırım.'' Yan bir gülüş takındı.

''Sen burada benim çalışanım mısın?''

''Evet,''

''Öyleyse emrimi yerine getir ve soruma cevap ver. Ailen buna nasıl izin veriyor?'' İçimdeki her an hissettiğim boşluk sızlayarak dibini biraz daha kazıdı. Efrail Beyin sorununun ne olduğunu anlamamıştım ama oldukça meraklı bir adam olarak herkesi elinde oynatabileceğini düşündüğü belliydi. Ve benim üzerimde bunu kullanıyordu. İnatçı biriydi. Derin bir nefes aldım. Tek derdim yakamı bırakmasıydı.

DERİN, VOLKANWhere stories live. Discover now