"Sana bir şey itiraf edeyim mi?"

3.5K 88 41
                                    

Sellammmmm,

Yeni bölüms geldi. Yorum isterim, vote isterim ona göre hagsgshs 😂

İyi okumalar...


Omzuma ve belime sarılan bu nazik ellerin, kalbime iyi geleceğini biliyordum. Yüzüme vuran bu sıcak nefesin, canıma can katacağını, bütün yaralarımı hiç olmamış gibi yok edeceğinden emindim. Kırık parçaları yerine birlikte yapıștırabileceğimizden ve hatta eskisinden daha güçlü ve güzel olacağına her şeyim üzerine bahse girerdim.

Dudakları, dudaklarımı yavaş ama ısrarla öperken gözlerimi kapattım. Ellerim tișörtünü sıkarken ona karşılık vermek istedim ama biçimde hareketlerimi kısıtlayan bir şey vardı.

Onu öpersem yine sebebi olur muydum?

Yine bir gün hareketsizce karşımda yatar mıydı?

Sadece birbirimizi sevdiğimiz için ölüm tehditleri alır mıydı?

Tekrar zincirlere vurulur muydu?

Dudakları susuz kalmışça dudaklarımın üzerinde hareket ederken ısrarcı bir nefesle yavaşça durdu. Başını geri çekmeden konuştuğunda gözlerimi açıp ona baktım.

"Tekrar birlikte nefes alalım, Derin. Konuşmuyorsun, konuşmak istemiyorsun. Görebiliyorum. Kendi nefesini kesiyorsun. Sen nefes almadıkça ben de alamam. Benim sende olduğuma inan ve sen de benimle kal. Bana karşılık vermek istediğini biliyorum. Gel, tekrar beraber nefes alalım, güzelim. Kötüler, korkular, acılar geride kalacak, söz veriyorum." Ela gözleri bahçenin ışıklarıyla hafifçe parlıyordu.

Eriyordum. Onun dudakları benim şifamdı.

Ama içimde öyle bir kin vardı ki hem kendimden hem de bana bunu yapan ruhumun katilinden nefret ediyordum. İstediğini başarmıştı. Parmaklarımdaki yaralardan karanlığını bulaștırmıștı. Kanımın yerinde onun karanlığı akarken de kafama sıkmıştı.

Bedenimi isabet ettirememiști belki ama benliğimi tam on ikiden vurmuștu. O kurşunla değil, sevdiğim adamın ve başka bir masumun canıyla beni vurmuştu.

Vicdanım öyle bir kanıyordu ki dayanamıyordum.

Öz babam bile beni istemiyorken o adamın bana yaptıklarının gerçekten sebebi yine ben miydim?

Babamın beni istememesinin sebebi ben miydim?

Bu kadar mı berbat bir varlıktım?

Gittiğim her yere sadece felaket ve acı götürüyordum.

Belki de acıları tek başıma yaşamalıydım.

Belki de babam haklıydı...

Ağlamak istediğimi hissediyordum. Ona sarılıp hıçkıra hıçkıra ağlamak istiyordum. Sonra onun dudaklarından şifamı almak istiyordum. Ama gözyașlarım kurumuștu. O herif beynime sıktığında içime yerleşen hissizlik gitmiyordu.

"Çok yorgunum." diye fısıldadım dudaklarıma değen dudaklara doğru gözlerimi kapatarak. Volkan derin bir iç çekti.

"Gel, seni yatıralım. Dinlenmelisin." Başımı salladım. Yavaşça çekildi. Elini omzuma sararak beni hastaneye doğru yönlendirdi.

Odaya çıktığımızda hırkayı çıkartarak yatağa girdim ve gözlerimi kapattım.

Aradan geçen dokuz gün içinde hastaneden taburcu edilmiștim. Eve geldiğimizde annemde bizimle kalmaya başlamıştı. Fakat üç gün sonra sonra babamla telefonda ettiği kavga sonucunda eve dönmüştü. İki günde bir mutlaka geliyordu. Fakat o da çalıştığı için o gün gelmemesi konusunda ben ısrarcı olmuştum. Yalnız kalmaktan korksam ve nefret etsem de artık ailem de olsa insanların başına bela olmaktan ciddi manada sıkılmıştım.

DERİN, VOLKANWhere stories live. Discover now