"Yunan Tanrısı ve yengeçli don..."

3.2K 95 36
                                    

"Esmer, ya kırmızı ruj olmaz! Bak çok gözükecek. Elbise de kırmızı zaten!" Esmer çatık kaşlarla bana iyice yaklaștığında çenemi sabitleyerek ruju sürmeye başladı.

"Bana bak! Ben gittikten sonra bunu silmeye falan kalkma sakın. Ayrıca kırmızı değil bu. Bordo. Şimdi sabit dur son bir kaç isim kaldı. Hem beni sen çağırmadın mı" dedikten benim taklidimi yaptı. "Esmer, ne olur gel! Volkan ile ay dönümümüz bugün. Güzel olmam lazım. Söz, yaptığın hiç bir şeye karışmayacağım." Tekrar kaşlarını çattığında parmağını bana doğru salladı. "Bu mu karışmayan halin! Șu Aralık ayının soğuğunda karlara bata çıka bir taraflarım dona dona geldim ve Furkan'ı ektim."

Onu sinirlendirdiğimi anlayınca dudaklarımı sımsıkı kapattım. Sevgilisiyle olan buluşmasını benim için bırakıp gelmişti. Esmer makyajı bitirince eline masayı alarak banyodan çıkmadan hemen önce kuruttuğum saçlarıma şekil vermeye başladı.

Aralık 29. Tam üç ay önce bugün beni ilk öptüğü gündü. Aynı zamanda ilişkimizin başladığı gün.

Gözlerim aynaya dalarken bu evden teyzemlere taşıdığım gün aklıma geldi. Nasıl canımın yandığını hatırladım. İlk haftalar yattığım yatakta onu nasıl aradığımı, sadece ikimizin olduğu bu evin içindeki her saniyemizi nasıl özlediğimi.

Teyzemde kaldığım ilk gece telefonda ona 'Alışırız.' demiştim. Kesinlikle alışamamıștım.

O günden sonra sonraki haftalarda abimle küçük ev tutmuştuk ve mankenlikten gelen parayı abim sorduğunda çıkan ufak çaplı kavganın ardından onun sadece bir kerelik bir şey olduğuna abimi nihayet ikna edebilmiștim. Annemin de yardımıyla evi normal bir eve dönüştürüp eşya almıştık. Zamanla gözüme daha da şirin gelse de asla bu evde geçirdiğim dakikalarla karşılaștırılamazdı.

Orayı bir türlü evim gibi göremiyordum.

Orada uyusam da içimden geçen şey hep aynıydı. Benim evim, Volkan'ın yanı.

Aradan geçen zamanda bu zaman diliminde Volkanla sadece dershanede, bir kaç kere buraya onunla ders çalışmaya geldiğimde ve beni almaya geldiği zamanlarda doğru düzgün görüşebilmiștik. Ki dershane görüşmelerimiz de bir süre sonra sona ermişti. Çünkü iş yerini değiştirmişti. Özel bir okulda ișe başlamıştı. Yani artık dershanede de yoktu.

Onu orada görememek beni üzse de en azından onun da dediği gibi öğretmenim sıfatından bir nebze de olsa sıyrılmıștı ve daha da önemlisi artık Tuğba denen kadından uzaktı.

Babasıyla arasındaki buzların benim evden ayrıldığımı öğrendiğinde biraz daha eridiğini söylemişti. Ama annesi ve babası hala beni istemiyordu.

Ev hayatım, annemle ve abimle olan ilişkim düzene girdiğinden beri de artık derslerime odaklanmıştım. Dershanedeki sınavların sıralamasında genelde ilk on içerisinde oynuyordum. Ve Volkan, bu durumdan çok memnundu.

Babamla uzun zamandır konuşmamıștık. Babam, annemin bize yardımcı olmasından rahatsızdı ve evde kavga çıkarıyordu. Annem söylemişti. Hatta bir kaç gece bu yüzden bizim evde kalmıştı. Ama sonralarda yine annemin dediğine göre artık hiç karışmıyormuș. Anneme 'Ne halin varsa gör' diyerek annemle olan gram iletişimi de kesmişti.

Bunları düşünerek kendimi bugünün güzelliğinden alıkoyammak adına gözlerimi kırpıştırdım. Sırf ona sürpriz yapabilmek adına Volkan'ın evine ona geri vermediğim anahtarla girmiştik. Atıştırmalık, içecek ve salonu hazırladıktan sonra ben kötü koktuğumu farketmiștim ve hızlı bir duş almıştım.

DERİN, VOLKANWhere stories live. Discover now