2. Bölüm | Zihnimdeki İz

6.8K 529 737
                                    

Broken Iris – A New Hope

❄️

NEHİR

Daha gözlerimi açmadan, ters giden bir şeyler olduğunu anladım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Daha gözlerimi açmadan, ters giden bir şeyler olduğunu anladım. Kaskatı kesilmiş bedenimden yükselen rahatsız edici derecedeki ağrı silsilesi, yattığım yerin aslında bir yatak değil de daha çok bir tabut olduğu hissini veriyordu. Kan pompalama işlevini başarıyla yerine getiren kalbimin etrafına yığılmış görünmez ağırlığın, rahatsız edici basıncı altında âdeta nefes alamayacak haldeydim.

Beni parmaklarının arasında sıkı sıkı tutmuş olan uyku hissinin elinden zar zor da olsa kurtularak göz kapaklarımı araladığımda, görebildiğim tek şey alacakaranlığın yavaşça yutmaya başladığı loş odamda, yatağımın hemen karşısındaki beyaz cepheli giysi dolabım oldu. Dudaklarım aralıktı, çatlamış derimin arasından sızan sıcak nefesim canımı yakıyordu.

Önce ne olduğunu anlamaya çalıştım; yakın geçmişi oluşturan anılarımın arasında kısa bir süre turlasam da, bunda asla başarılı değildim. Zihnimin ortasına geçirilmiş kalın bir perde vardı sanki, öbür tarafta bir şeyler olduğunu biliyor, ama asla göremiyordum.

Gözlerimi, karanlığa gömülen eşyalarımın üzerinde kontrol etmek istercesine bir ifadeyle gezdirdiğim sırada, dirseklerimden destek alarak yatağımda doğruluvermiştim. Vücudumdaki bütün kaslar gergindi, her yerim sanki saatlerce hiç durmadan spor yapmışım gibi acıyor, sızlıyordu ve bedenimin maruz kaldığı bu durumun sebebini hatırlayamamak beni küçük bir telaşa soktu.

Yorganımla battaniyemin altındaki sıcaklık kaybolmasın diye yavaşça oturma pozisyonuna geçerken, sol bacağımın acıyla sızladığını fark etmiştim ama kafam kayıp anılarımın peşindeyken bunu umursayamadım ve ilk iş uzanıp, komodinimin üzerinde şarja takılı olan telefonumu kontrol ettim.

Telefonumu ne zaman şarja taktığımı hatırlamıyordum.

Eve geldiğimi, pijamalarımı giydiğimi ve yatağa girdiğimi de hatırlamıyordum.

Düşüncelerimin eşliğinde omurgamda rahatsız edici bir kıpırtı oluşurken, dün gecenin belirsizliği beni yoğun bir korku bataklığına hapsetmişti. Uyumadan öncesine dair aklımda kalan tek şey, babamın mezarına yaptığım küçük ziyaret sonrasında Naz'ın yanına giderken kırmızı ışıkta annemle konuştuğum andı.

Belki de kafamın içindeki bu boşluğu doldurabilecek kişi de Naz'dı. Eğer gerçekten doğru hatırlıyorsam bütün gecemi onunla geçirmiş olmalıydım.

İçime derin bir nefes çekip hiç beklemeden arkadaşımı aradım, telefon kulağımda onun cevap vermesini beklerken, odanın içinde fark ettiğim tuhaf bir durum daha oldu; içerisi yoğun bir şekilde ilaç kokuyordu. Saçlarımdan yayılan is kokusunun sebebiyle bunu daha yeni fark edebiliyordum.

SOĞUKSU: Karanlık Şehir & Kralların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin