29. Bölüm | Sokaktaki Şeytan

561 50 209
                                    

NF - Paralyzed

NF - Paralyzed

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

❄️

NEHİR

"Biliyorum."

Annem, sadece birkaç saniyeliğine de olsa öyle bir an duraksamıştı. "Ne?" Gözlerindeki hayreti görebiliyordum.

"Biliyorum, anne," diye tekrar ettim. Hem onu telkin etmek istiyordum, hem de aynı zamanda bunu nasıl yapacağıma dair de hiçbir fikrim yoktu.

Bana doğru atıldı; elimi tuttu ve sanki beni etrafımızdaki tehlikelerden korumak için büyük, görünmez bir duvar inşa etti. "Neyi halledeceksin, Nehir?" Kafasını iki yana sallamıştı, söylediklerimi reddediyormuşçasına bir hali vardı. "Laneti bozmak için..."

"Lütfen..." Bir anda sözünü kestim. Kaşlarım, onu uyarmak istercesine bir şekilde havaya kalkaren, sağ işaret parmağımı dudaklarımın üzerine kapattım ve cümlesine, onun isteği dışında koskoca bir nokta koydum. "Sen bunlarla kafanı yorma."

Beni anlamıştı; her ne kadar içi içini yese de yanaklarının iç kısımlarını kemirmiş ve kendine sakinliği aşılamak için birkaç saniye beklemişti. Bazı şeylerin, belirli kişiler tarafından asla ama asla duyulmaması gerekiyordu ve biz, şu anda bunları konuşabilmek için doğru bir yerde değildik.

Dışarıda güçlü bir gök gürültüsü duyulurken, içeriye dolan çığlıkların, annemin ruhundan kopan vaveylalarla eş değerde olduğuna yemin edebilirdim. Zihnimde birkaç düşünce meydana çıktı; sonra birbirlerine dolanıp derin ve karanlık bir kuyuya düştüler. "Asıl konumuza gelelim," diye mırıldandım, dudaklarımın arasından çıkan kendimden emin sesimle. "Levent Amca ile neden evlendiğinizi, bunca zamandır birlikte sürekli nerelere kaybolduğunuzu ve bizden ne sakladığınızı anlatacak mısın artık?"

"Evet, anlatacağım." Yerinde huzursuzca kıpırdandı; söyleyeceği her neyse, bunları dile getirmeye hazır görünmüyordu. "Ama bana tekrardan söz ver, bunları hiç kimseye, özellikle de Naz'a asla anlatmayacaksın. Bana bunun garantisini vermen çok önemli."

Onu sabırsız bir ifadeyle onaylarcasına kafamı sallamıştım. Mutfak taburesinin üzerinde oturduğum her saniye, sanki akreple yelkovan tarafından ihanete uğramışçasına yavaş akmaya yeminli gibiydi.

Annem bana doğru eğildi; etrafımızdaki duvarların dahi onu duymasını istemiyordu. "Naz'ın annesi Soğuksu'da."

Kafamın içinde birkaç tane kapı açılıp kapanmıştı. Bir anlığına etraf önce tamamen siyaha gömüldü ve sonra gözlerimi acıtacak kadar aydınlığa kavuştu: "Nasıl yani?" Derin bir nefes almış, göğsümdeki kalbimin tekmeleriyle çınlayan kulaklarıma engel olamamıştım. Şaşkınlık âdeta etimi kemiriyordu.

"Levent'le evlenmemizin sebebi, dikkatleri Beliz'in üzerinden çekmekti. Eğer Konsey onun da burada olduğunu öğrenseydi, işler iyice karışacaktı." Yüzüne gelen saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırırken, gözlerini bir anlığına mahcup bir ifadeyle benden kaçırmıştı. "Bir şekilde onları şaşırttık. Beliz'in Soğuksu'ya dönmek için yeterince sebebi olmadığına inandırmak istedik."

SOĞUKSU: Karanlık Şehir & Kralların SavaşıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin