1.Bölüm: Prenses yirmisini ölümle kutluyor

9.1K 299 191
                                    

Not: İtalikler ilahi bakış açısından, diğerleri ise kahraman bakış açısındandır

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Not: İtalikler ilahi bakış açısından, diğerleri ise kahraman bakış açısındandır.

İyi okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin ♡

Seza, Veronika'da eğitmenler için kullanılan bir ünvan.

1.Bölüm | Prenses yirmisini ölümle kutluyor

Prenses, on altısını sallıyor yaralı dizlerinde.

Kısa, siyah saçları ensesini yakıyor. Ülkede biten yas, gözbebeklerinde hâlâ devam ediyor.

"Omuzlarınızı dik tutun ve duygularınızı, gözlerinize vurmaktan kaçının."

Seza'ya bakan alacalı gözlerinde donuk bir ifade var. "Dalgaların karaya vurması." Gerçekten bir cevap istiyor. "Bu onların kaderi değil mi?"

"Size denileni yapın, Prenses. Kraliçe'nin toprağı hâlâ yaş."

Prenses, on yedisini asıyor ömür takvimine.

"Otururken bacak bacak üstüne atamazsınız. İndirin bacağınızı."

Duvara bakıyor. Gölgesi bir cinayetin silinen izleri gibi bir zamanlar kesinlikle oradaydı. Ama sanırsa artık bedeninin ışığı, bir gölge olmaya bile kabil değil. "Siz gelene kadar burada benden başka kimse yoktu."

Seza'nın beyaz saçları, şairin tek kelime yazamadığı boş ve kelimelere kısır bir sayfayı andırıyor. "Kaderiniz," diyor, gözleri kısık. "Ünvanınızı size üstün kıldı."

Prenses, on sekizinin ateşli alnına buz gibi soğuk olan ellerini koyuyor.

Acıdan kıvranıyor, hekimden ziyade tek dostu olan Venessa, yatağının önünde endişeyle onu izliyor.

Seza, açık kapıdan hızla içeriye giriyor. "Törene geç kalıyorsunuz, hemen hazırlanın."

Venessa şaşkın, Prenses'e bakıyor. Soluk teni, hastalıklı bir yüzden geliyor. Oturduğu yerden koşarcasına Seza'ya yaklaşıyor. "Lütfen, o iyi değil."

Seza, Venessa'yı görmezden geliyor. Prenses'in yatağına oturuyor. "Toparlanın, herkes sizi bekliyor."

Prenses'in vücudunu kuşatan ağrı, kalenin içine bayrağını dikiyor; ancak Prenses hâlâ kalenin içinde. Teslim olmuyor. "Tamam."

Kafasının içinde dönen dünya, yeryüzünde güçlü bir hortum inşa ediyor. Bir şekilde ayağa kalkıyor. "Annem gibi değil." diyor kendisine. "Onun gibi değil."

Prenses on dokuzunu doğar doğmaz toprağa gömüyor.

"Venessa, ben artık bir insan değilim. Görüyorsun ya," İnce parmakları tacının üzerinde geziniyor. "Ben bir prensesim."

Sahibe'nin ÇukurlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin