25.Bölüm: "Uçurtmanın ipini bırakma"

147 23 113
                                    

Bölüm şarkılarımız;
It's Not Like You, The Paper Kites
Ölsem, Sena Şener,
Dışarıda Kış, Can Güngör

İyi okumalar ♡

İyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

25.Bölüm | Uçurtmanın ipini bırakma

"Prenses de az değil." Devrim küçük bir gülümsemeyle başını koltuğa yaslarken, "Beni bile kendi hayaletimle vurmuş." diyordu.

Casper bıkkınca kağıda karalamaya devam etti. "Tam olarak nereden senin hayaletin oluyorum?"

Avuçlarını dizlerine vuran Devrim, boşluğa kötü bir bakış attı. "Lise harçlıklarımı çalan şerefsiz sendin değil mi?"

Casper keyiflendi. "Oyuncak sandıysam demek ki, şuraya bir de random atayım."

"Dur bir dakika..." Kollarını göğsünde birleştirip yeni akıl edebildiği şey ile bir küfür mırıldandı. "Beni..." dedi, yüzünü buruştururken. "Dikizlemedin değil mi?"

"Dikizleyeyim mi isterdin?"

Devrim, sinirden yüzüne bastırdığı yastık ile kendisini dizginlemeye çalışırken bu zamana kadar ruhu bile duymadan bu çocukla nasıl yaşayabilmiş olduğunu düşündü. Şu iki günde öğrendikleri sanırsa bomboş geçirdiği bütün ömrünü doldurmaya yeterdi. Neydi? Bu çocuk onun kalbinden geçen her şeyi biliyormuş.

Homurdanarak yastığı yüzüne yüzüne vururken, "Düşünmeyeceğim." diye bağırdı. Casper, Devrim'in delirdiğini düşünerek gülmeye başladı, o küçük aklıyla fazla bile dayanmıştı.

"Normal şeyler zaten beni bulmaz." Kararlı bir şekilde başını sallayıp yastığı yüzünden ayırdı. "O yüzden sorun yok." Derin bir nefes alıp zihnindeki bu tuhaflıklar silsilesinden oluşan hengameyi dağıttı. Düşünmesi gereken daha önemli şeyleri vardı. Mesela Hazel gibi.

O tımarhanede kalamazdı. Ama bundan ona neydi? Kendi kendisine çattığı kaşlarını, o kadar sarıldık canım, diyerek indirdi. Bir hukukları vardı sonuçta. Verdiği cevabı onaylayarak bir daha bu sorunun üzerinde durmamaya karar verdi. Aslında düşündü de Prenses'in taktiğini kullanması hiçte fena olmazdı, gözlerini Casper'ın olduğunu sandığı ancak orada olmadığı boşlukta gezdirirken bu fikre kesin gözüyle bakmaya başladı.

"Küçük ergen," diye seslendi, boşluğa doğru. "Yanıma gel, bakayım. Önemli şeyler konuşacağız."

"Sen ve ben?"

"Neyse neyse." Devrim elini havada sallayıp mavi gözlerini kıstı. "Yanıma filan gelme, oradan dinle."

"Kucağına oturmamı istemiyorsan bana saygılı davran."

Devrim, hızlıca bacaklarını koltuğun üzerinde toplayıp kollarıyla onları sararken, "Sakın." diye uyardı. O sırada aklına iki gün önceki olanlar gelince sertçe yutkundu. Ah, Prenses bir zamanlar onun kucağındaydı değil mi...

Sahibe'nin ÇukurlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin