27.Bölüm: "Kalbine devrildiğinde bir ev"

142 21 49
                                    

Madrigal, Seni dert etmeler (Dinlemelisiniz, bence seveceksiniz)

*Werld, Venessa'nın soyu

İyi okumalar ♡

İyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

27.Bölüm | Kalbine devrildiğinde bir ev

Odamın içi yavaştan ışık almaya ve karanlığın kazdığı çukur kapanmaya başladığında biz hâlâ konuşuyorduk. Yan yana olunca uyumayı bir türlü beceremiyorduk, benim sorularım onun cevaplarını onun cevapları ise bir kez daha benim sorularımı doğuruyordu.

Kendini anlattığı şeye kaptırmış bir şekilde mavi gözlerinin üzerinde hilallenmiş kaşları, ortasındaki boşluğu küçültmüş, alnına düzensiz çizgiler dağıtmıştı. "Cidden hâlâ bunu öğrenememiş olman tuhaf ama madem soruyorsun, anlatayım." Avucunu yanağının altına koyup, "İki dünya arasındaki yolculuğun başlangıcı çok eskiye dayanıyor." diye devam etti.

"Biraz fantastik aslında. Werld soyu o zamanlar asıl ait oldukları yerde yani Dünya'da yaşıyorlar ve bir gün tuhaf bir kadınla tanışıyorlar. Bu kadın öteki dünya ile kendi dünyaları arasındaki belli çukurların bir kapı gibi diğer dünyaya açıldığını söylüyor, inanıp inanmama faslı derken dahileriyle ünlü olan Werld soyu, bu çukurların hepsinin belli bir matematiksel formülle tekrarladıklarını buluyorlar. Sonrası zekalarını kullanıp," Boynumdaki kolyeyi parmakları arasına alıp yukarı kaldırdı. "Bu formülü elle tutulur bir hâle getirmek oluyor."

"Yani o yüzden mi," diye mırıldandım, şaşkınca. "En son neredeysek yine en son oraya gidiyoruz?"

Başını salladı. "Evet, her çukurun tek bir karşılığı var."

"Peki," dedim, düşünceli gözlerle. "Yalnızca bu kadın mı görebiliyormuş o çukurları?"

"Sanırım."

"Aslında," Dikkatli gözlerle yüzüne bakarken kafamın içindeki sakinliğin olağan olduğunu düşünüyordum. "Tuhaf şeyler yaşamamız çokta şaşırtıcı değilmiş." Gözleri kısılırken 'nasıl' der gibi bakıyordu. "Baksana, iki dünya arasındaki şey çok mu normal sanki?"

"Öyle ama," dedi, düşünceli bir sesle. "Çok uzun zamanlar önce olup bittiği için o kadar ilgi çekici ya da üzerinde durulması gerekiyormuş gibi gelmiyor."

"O değilde," Gözlerimi ondan ayırıp odamda gezdirdim. "Sabah oldu. Hiç uyumadık."

Gülmeye başladı. "Senin," dedi, kısık gözlerle. "Neden uyuyamadığını iyi biliyorum."

Tuhaf bakışlarına kaşlarımı çatarak karşılık verdim. "Nedenmiş?" Sorum üzerine bana iyice sokulup yüzünü yüzüme kaldırırken, "Deli gibi heyecanlanıyorsun da ondan." diye cevap verdi.

"Yalnız," İşaret parmağımı alnına bastırıp yüzünü yüzümden uzaklaştırırken, "Sen de uyuyor değilsin, ha?" diye sordum, kötü bir bakış atarak.

Sahibe'nin ÇukurlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin