23.Bölüm, ikinci kısım; "Yarı yollar ve insanlar"

171 24 121
                                    

İkinci kısım dediğime bakmayın kendi başına bir bölüm uzunluğunda :D

Bölüm için;
Wasting My Young Years, London Grammar
Aşk Bir Mevsim, Pinhani
Princesses don't cry, Aviva (Bir okuyucuma bu şarkı için sözüm vardı,  hâlâ buradaysa ona bolca sevgiler ♡)

İyi okumalar ♡

İyi okumalar ♡

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

23.Bölüm, ikinci kısım|Yarı yollar ve insanlar

"Biz şöyle geçip oturalım." dedi adam, çenesiyle salonu işaret ederek. "Sen güzel bir kahve yaparken biz de Hazel ile kaynaşırız.

Casper'ın heyecanla söylediği şeyi duydum ancak Devrim'in sertleşen çehresinden gözlerimi alamadığımdan ona bakamadım. "Romantik komedi is loading."

Prenses soru işaretlerinin büyüdüğü gözlerini Devrim'in yüzüne kaldırdı.

"Devrim, terlik kardeşim?"

Devrim kısık gözlerle arkadaşına baktı. "İlla içeri gireceğim, diyorsun yani?"

Az sonra Devrim, mutfaktan elinde kahve bardaklarının olduğu tepsiyle çıktığında Prenses ve arkadaşı karşılıklı koltuklarda oturuyorlardı. Prenses adamın bitmek bilmeyen soruları karşısında oflamamak için derin derin nefesler alırken Casper, bu durum karşısında keyiften kendisini koltuktan koltuğa atıyordu.

"Normal şartlar altında olsa," dedi adam, Devrim'in ekşimiş yüzüne bakıp uzattığı tepsiden kahvesini alırken. "Yalanın da böylesi deyip Devrim'in façasını çizerdim ama sana bakıyorum da, insanın değil oyuncu gerekirse dekor bile olası geliyor." Adamın gereksiz abartışı karşısında nasıl davranmam gerektiğini şaşırırken hafifçe gülümsemeye çalıştım.

Casper huysuzca adamın etrafında dönüp dururken, "Bu hızla çok yaşamaz bu." diyip sertçe ensesine vurdu. "Yavaş ol, aslanım. Atlı yok arkanda."

"Aah!" Adam inleyerek ensesini ovarken şaşkınca Casper'ın yüzüne baktım, kesinlikle ortası yoktu. Çocukluğu kafasının içindeki merdivenleri patır patır çıkarken bana sırıtarak karşılık verdi.

Kahvemi uzatan Devrim omzunun üzerinden adama bakarken, "Ne oldu?" diye sordu, tek kaşını kaldırıp.

"Galiba," Adamın yüzündeki şaşkınlık elle tutulur bir hâl alırken düşünceli gözlerle ensesini ovalıyordu. "Az önce enseme Osmanlı tokadı yedim."

Casper keyifli bir şekilde ortalıkta dönmeye başladı. "Fransız öpücüğünden iyidir."

Devrim, arkadaşına yüzünü buruşturup bana kahvemi uzatırken, "Labta çok kalma." diye söylendi. "Sende kafa yapıyor."

"Ayıp ediyorsun kardeşim."

Devrim elini havada sallayıp, "Falan filan." diye mırıldanırken kahvesini alıp yanıma oturdu. "Ne diye yine belalım gibi düştün peşime?"

Sahibe'nin ÇukurlarıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin