AFİTAP

15. Bölüm

Rica ediyorum, bölüme geçmeden önce yıldız atar mısınız?

**********

Ben bulunduğum evde, saçma sapan bir konuyla gündeme gelmek istemedikçe , Ela ve Zehra beni aptalca konularla gündeme getirmek için çabalıyorlardı.

Ela'nın sorusu ortamdaki tüm sesleri kestiğinde, üzerimde şoku atamıyordum. Bir kadının en büyük düşmanınin yeri geldiğinde bir kadın olduğunu unutuyordum. Ben ona kanıtlarıyla, tüm açığıyla olayları anlatmışken bu yaptığı o kadar iğrenç bir davranıştı ki üzerimdeki şoku atamıyordum

Ortamdaki sessizliği sorduğu soruyla, Aktan bozmuştu. "Afitapla Emre'nin ne alakası var Ela?"

Ela alaycı bir şekilde güldükten sonra bakışlarını Aktan'dan alıp tekrar bana çevirdi. "Onu da Afitap'a soralım. Benim eski sevgilimle senin alakanı ben mi anlatayım sen mi?"

Danla ve Serenay'ın hareketlenmeleriyle sağ elimi havaya kaldırıp susmalarını işaret ettim. "Ela gerçekten bu konuyu açmak istiyor musun? Çünkü sen zararlı çıkacaksın!"

Sert bir ses tonuyla sarfettiklerimle, Ela elindeki kahve kupasını önünde bulunan büyük sehpaya bırakıp, yönünü bana çevirdi."Ben mi zararlı çıkacağım?" Alaylı ve sinirini saklayamadığı ses tonuyla sorusunu yönelttikten sonra bana müsade etmeden sözlerine devam etti. "Emreyle beni aldattın. Utanmadan gelmiş bana sus yoksa zararlı çıkarsın mi diyorsun?"

Sonlara doğru kendini tutamayıp, ağladığında salonda bulunan herkes şok olmuş bir şekilde ikimize bakıyorlardı. Benim daha önce sevgilimin olmadığını, buna vakit ayıramadığımı , hayatıma bir kişi almak istediğimi bilmeyen yoktu. Şimdi Ela'nın çıkıp, benim hakkımda bu söyledikleri ortamda şok etkisi yaratmıştı. Sinirlerime hakim olamayıp, elimde bulunan kahve kupasını sert bir şekilde yere atıp bağırmaya başladım.

"Sana bin defa Emreyle bir alakam olmadığını söyledim. Hatta kanıtladım ama sen inanmamakta ısrar edip, bana iftira etmaya devam ettin."

Ela duyduklarından sonra sesli bir şekilde gülüp, saçlarını çekiştirerek arkaya attı. "Aynı mekandaydınız yalan söyleme. O mekanın boş odaları olduğunu biliyorum. Aptal mı sanıyorsun sen beni?"

Ellerimi yüzüme koyup sıvazladıktan sonra ses tonuma hakim olamayıp, konuşmaya başladım. "Aynı mekandaydık, bunu ben sana söylemiştim zaten ama benim onunla aramda hiç bir şey geçmedi, geçemezde. Ben ilişkisi olan adamlarla muhattap olmam."

Ela koltuğun üzerinde dekor olarak bulunan yastıklardan birini alıp yere attı. "Ateş olmayan yerden duman çıkmaz"

Avazı çıktığı kadar bağırarak söylediklerinden sonra ağlayarak kriz geçirmeye başladı. Şok olmuş bir şekilde ona bakarken, içeriye evin dışında bulundurdukları sağlık ekipleri gelip, Ela'yı sedyeye koydular.

Danla ve Serenay beni bahçeye sürüklediklerinde, Enes ve Murat'ın yüzünde gördüğüm tiksindirici ifadeyle dumura uğradım.

Aktan'ın yüzüne bakmaya korkarak, bahçedeki koltuklara yöneldim. Onun yüzünde aynı bakışları görmek istemiyordum, o beni diğerlerine nazaran az da olsa tanımıştı. Serenay mutfaktan getirdiği suyu bana uzattığında elime alıp, bir iki yudum içtim.

Danla tuttuğu elimi okoşarken, dudaklarını araladı. "Iyi misin güzelim?"  Kafamı salladıktan sonra bakışlarımı ikisinin gözlerine de değdirdim. "Ben anlamadım, birden bire krize girdi."

Serenay bir kolunu belime sarıp, saçlarımı kulağıma sıkıştırdı. "Emre'ye aşık olduğu için kabullenemiyor, senin de suçlu olduğuna inanmak istiyor."