AFİTAP

37. Bolüm

Hikayeyi güncel olarak okuyan yaklaşık 150-200 kişi var ama bunlardan sadece 30-35'i oy veriyor, hayalet okuyuculara sesleniyorum rica etsem oy verebilir misiniz? ☆ Vermezsenizde canınız sağ olsun iyi okumalarr♡

**********

Annemle Hasan Abi'nin düğünü için Hasan Abi'nin evinin bahçesine organizasyon şirketiyle anlaşıp bahçeyi düzenlemiştik. Bahçede tek ayaklı yüksek bar masalar, atıştırmalık bölüm ve nikahın kıyılacağı alan vardı. Abartı bir düğün istemediklerinden dolayı yakın çevrelerinin olduğu bir kutlama yapmak istemişlerdi bende bu süreçte tabiki anneme destek olmuştum.

Annemin kahvaltı masasında evlenme teklifini bana anlatmasının üzerinden bir ay geçmişti ve bu bir ayda annemin evlilik hazırlıklarıyla ilgilenmiştim. Aktan'da hafta içi şarkı için çalışmalarını yaparken geceleri mutlaka benim yanıma uyumaya gelir, hafta sonunuda bana ayırırdı.

Üzerime giydiğim siyah cesur elbisemle kutlamanin yapılacağı bahçede son kontolleri yapıyordum çünkü bir saat sonra misafirlerimiz gelmeye başlardı. Yanımdan geçen garsonu durdurduktan sonra daha öncede bahsettiğim konuya değindim. "Misafirlere kokteyl vermeden önce alkollü mü, alkolsüz mü istediklerini sorun tamam mı?" Garson kadın dediğime gülümserken son derece kibardı. "Merak etmeyin Afitap Hanım, dediğiniz her şey aklımızda."

Bahçe kapısından giren Aktan ve ailesini görünce dikkatimi oraya verip garson kadına gülümsedim. "Teşşekkür ederim, size kolay gelsin."

"Sağ olun." Son kez gülümseyip, yarım saat sonra geleceklerini düşündüğüm aileye yöneldim. Yanlarına varır varmaz Uğur ve Erva çiftine sarılırken Aktan'ın bakışlarını üzerimde hissediyordum. Iki gündür annemin düğünü yüzünden görüşemiyorduk ve birbirimizi fazlasıyla özlemiştik. "Hoş geldiniz."

"Hoş bulduk canım. Nasılsın?" Erva Hanım koluma girdikten sonra Aktan'ın bana doğru bir hamle yapmasını engelleyerek bahçeye doğru yürümeye başlattı bizi. "Iyiyim, siz nasılsınız?" Erva Hanım kaşlarını çattıktan sonra hızlıca Uğur Bey'e döndü. "Hayatım şuna bak gelinimiz bize hâlâ 'siz' diye hitap ediyor." Dehşete düşmüş bir şekilde konuşmasıyla bana ilk kez gelinim demesine şaşırmıştım. Aktan ve Uğur Bey gülerken ben tepki gösteremeden annem ve Hasan Abi yanımıza gelmişti.

Hasan Abi anneme düğün hediyesini vermek için hazırlandıkları odaya çıkmıştı ve annem boynundaki kolyeyle kutlamanın ikramlarının sahibi olan çifti karşılıyordu. Annemin üzerindeki beyaz dantelli efil efil gelinlikle, Hasan Abi siyah takımıyla fazlasıyla güzel görünüyorlardı.

Kolumdan çekilip evin ici ne doğru götürürmemle Aktan'a ayak uydurdum. Bizi ilk kattaki misafir odalarından birine sokmamla birbirimize sarılmamız bir oldu. "Çok özledim." Mırıldanmamla kokuusnu almak için burnumu boynuna sürtüp derin bir nefes aldım. "Bende bebeğim, bende çok özledim."

Bir süre daha sarıldıktan sonra Aktan geriye çekilip üzerimi süzmeye başladı, elleri göğüs dokolteme gidince çekiştirmeye ve aynı anda söylenmeye başladı. "Bune ya alttan çeksem üstten açılıyor, üstten çeksen alttan açılıyor." Şaşkınlıktan dilim tutulurken zor da olsa konuştum. "Aktan ne yapıyorsun?"

"Bu niye bu kadar açık?" Dehşete düşmüş bir şekilde üzerimdeki kıyafeti çekistiren adama bakarken ilk kez bu haliyle karşılaşiyordum. "Ne?" Eliyle açık olan göbeğime dokunduktan sonra huysuz sesiyle söylenmeye devam etti.

"Göbeğin de açık ya bir de göğüs kısmı kayarsa?" Dehşetle sorduğu soruyla şaşkınlığımı ikiye katlarken nasıl tepki vereceğimi bilmiyordum. "Kaymaz sabitledim." Kaşları biraz olsun gevşerken yüzüme bakışlarını çıkarınca nasıl bir ifade gördüyse hızla kendini açıklamaya çalıştı.