55. Bölüm

1.7K 155 46
                                    

Oy vermeyi unutmayın bebeklerim...

**************

Boğazıma düğümlenen hıçkırıkları zorla yutup, titrek sesimle konuşmaya çalıştım. "Aktan?" Bana siper olan sevdiğim adamın kesik nefeslerini şakaklarımdan boynuma doğru hissetmek yetmiyordu. "Be-beği-m" Kesik kesik konuşmasıyla kendimi kaybedecek gibi hissettim. "Aktan sakın kapatma gözünü, sakın."

Titreyen sesimden zar zor anlaşılan kelimelerimle Aktan nefesini zorlayarak beni tesselli etmeye çalıştı. "Şşş a-ğlama kurban o-olurum." Hıçkırırsam, hareket edersem canı yanar diye bir kez daha zorlukla yutkundum.

"Sakın beni bırakma,  yalvarırım." Deli gibi korkuyordum, haykırarak ağlamak istiyordum ama yapamıyordum. Hareket edersem canı yanar diye.

"Bırakmam." Aşırı kısık sesini duyunca korkum ikiye katlandı. "Sakın gözlerini kapama, sakın." Ağzının içinden bir onaylama homurtusu çıksada bu bana yetmedi. "Duydun mu beni, sakın gözlerini kapama."


"Korkma." Söylediği kelime bile öylesine kulağıma buğulu, boğuk geliyordu ki bilincini kaybetmek üzere olduğunu anlıyordum. Aklıma canlı yayında olduğumuz gelince yayının kapanmama ümidiyle sesimi yükselterek konuşmaya çalıştım. "Istanbul-Izmir yolunda kaza yaptık kaldığımız mark bungalov ev yolunda, lütfen beni duyuyorsaniz ambulans yollayın. " Karmakarışık anlamsiz kurduğum cümleyle Aktan'dan her hangi bir tepki gelmemesiyle çığlık ata ata hâlâ yayının açık olduğunu umduğum telefona bağırdım. "Yalvarıyorum ambulans yollayın, Aktan çok kötü." Nefes alamadığımı hissedince akciğerlerime kadar ulaşamadığını hissettiğim nefesle çıldıracak gibi oldum.

"Yalvarıyorum bilincini kaybetti ambulans yollayın, lütfen sesimi duyuyorsanız mark bungalov evlerinin yolunun üzerinde kaza yaptık."  Aktan'ın nefeslerini hissedemeyince aklımı kaybettiğimi hissettim. "Aktan ne olur ses ver, yalvarırım."

Ne kadar süre geçti ne kadar Aktan'a yalvardım ses versin diye, ne kadar canlı yayının hâlâ açık olduğundan emin olmadığım telefona doğru yalvardım bilmiyorum ama gelen ambulans sesiyle umutlarım yeşermeye başladı.

Kısa sürede ambulansın sesi kesilince arabayı durduklarını anladım. "Burdayız, yardım edin." Aktan'ı sarsmamaya çalışarak bağırirken tek düşündüğüm bana bir şey olmasını istemyen sevdiğim adamdı.

Kapımızın açıldığını hissetmemle görüş alanımda olmayan görevlilere titrek, aceleci, acı dolu sesimle konuşmaya çalıştım. "Sevgilim bilincini kaybetti, nefesini hissetmiyorum bana bir şey olmasın diye üzerime siper oldu çok cam geldi sırtına canı yandı uyanmıyor, yalvarırım yardım edin."


"Hanımefendi sakin olun ve hareket etmeyin ıtfaiyeyle birlikte geldik sıkıstığınız yerden önce sevgilinizi çıkaracağız." Gözlerimi sıkıca açıp yumarken kendimce beni görmeyen sağlık çalışanlarını onaylıyordum. "Tamam ama ses vermiyor nefesini hissetmiyorum yalvarırım acele edin."

Bana cevap vermeyen görevli dışarıya doğru seslendi. "Bir ambulans daha çağırın." Benim için istediğini düşünerek telaşla konuştum. "Ben önemli değilim lütfen sevgilime bakın nefes almıyor gibi hissediyorum." Kadının üzerimize doğru eğildiğini anladığım an nefesimi tutarak bekledim.

"Sakin olun, sevgiliniz yaşıyor bilincini kaybetmiş." O an tuttuğum nefesi Aktan'ı sarsmadan verdim. "Şükürler olsun." Fısıldayan sesimle şükür ederken nefes alıyor olması o an paha biçilmezdi. "Allah'ım sen yardım et, ne olur ona bir şey olmasın." Deli gibi aynı duayı tekrar ederken itfaiye çalışanlari ile birlikte Aktan'ın üzerimden alınmasını izliyordum.

AFİTAPDove le storie prendono vita. Scoprilo ora