27. Bölüm

3.1K 165 94
                                    

Çok fena bir bölüm olduu, yıldızınizı hak ediyorrr☆

*************

Elimdeki telefona şokla bakarken nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum. Aslında çok şaşırmamam gerekiyordu çünkü programa benim için katıldığını anlamıştım ama birden bire böyle bir mesaj gelmesi tabiki beni afallatmıştı ve bu kesinlikle çok doğaldı.

Aktanla konuşma ekranımız açıkken ikimizde çevrim içi gözüküyorduk ve benim görüldü atıp bir şey yazmadığımı fark etmiş olacak ki ekrandaki 'çevrimiçi' yazısı 'yazıyor...' olarak değişti. Elimdeki telefondan bir bildirim sesi daha yükselirken ekranda açık olan konuşmadan gelen mesaja baktım.

Gönderen : Aktan
"Müsait misin?"

Daha fazla cevapsız bırakmamak için parmaklarımı klavyede gezdirdim.

Gönderilen : Aktan
"Evet."

Başka ne cevap vereceğimi bilemediğimden sadece müsait olduğumu onaylamakla yetindim.

Gönderen : Aktan
"Yoldayım eğer kabul edersen yanına gelmek istiyorum."

Gönderilen : Aktan
"Gelebilirsin."

Telefonum bıraktıktan sonra kalan son dilim tostumu da ağzıma atıp bardakdaki meyve suyumu kafama diktim. Kirlenmiş tabak ve bardağı mutfağa giderek bulaşık makinasına yerleştirdikten hemen sonra üzerimin uygun olduğuna kanaat getirdiğim için salondaki koltuklarda Aktan'ı beklemeye başladım.



Ne kadar sürenin geçtiğini bilmediğim bir vakitten sonra kapı çalınca oturduğum koltuktan kalkıp koridorun sonundaki dış kapıya yöneldim.

Kapıya vardığım anda beklemeden kulpu indirip dün akşam geç saatlere kadar birlikte olduğum adamla göz göze gelmemizi sağladım. Sessiz kalıp kapıyı sonuna kadar açtıktan sonra aklımdaki merak ettiğim sorulara cevap istediğimden ciddiyetimi korudum. Birlikte salondaki koltuklara karşılıklı oturduktan sonra her hangi bir şey ikram edip etmemem gerektiğini kafamda tarttım. "Bir şey ister misin?"

Oturduğu koltuktan benim tepkisizliğimle ve ciddiyetimle gerildiği vücudunu dikleştirip cevap verdi sorduğum soruya. "Hayir teşşekkür ederim." Konuyu uzatmadan aklımdaki ilk soruyu sordum. "Neden ayrıldın programdan?"

Sağ eliyle saçlarını dağıttıktan sonra bildiğim cevabi dillendirdi. "Senin için katıldığımı biliyorsun, sen gidince de daha fazla kalmak istemedim orada." Sol elimle saçlarımın arasına tırnaklarımı sokup hafif kaşıdım. "Neden benim için katıldın o programa?"

Derin bir nefes aldı. "Çünkü..." Bir süre bekledikten sonra dudaklarında dilini gezdirip omuzlarını düşürdü. "Çünküsü yok." Kaşlarımı yatarken veremediği saçma cevaba baktım. "Ne demek çünküsü yok Aktan?" Sol eliyle ensesindeki saçları karıştırdı ve dürüst cevaplar vermeye başladı. "Çünkü sen varsın diye."

Biraz daha bekledikten sonra devam etti. "Seninle vakit geçirecek bir ortam yakalamıştım ve bunu kaçırmak istemedim." Verdiği cevap içten içe hoşuma gitsede onu sorgulamaya devam ettim çünkü karşımdaki beni kendine aşık etmeye başlayan bir adam olmasaydı bu yaşadığım durum çok rahatsız edici bir mevzu olacaktı. "Nasıl peki?" Neyden bahsettiğimi anlamadığı için kaşları çatıldığı için sorumu toparladım. "Yani nasıl haberin oldu? Anlaşma imzalayan herkes gizli kalmıştı ve ben programa katılanları oraya geldiğimde görmüştüm." Sırtını arkasında bulunan koltukların üstündeki yastığa verdi. "Acun abi babamla samimidir yani bazı kutlamalarını, iş yemeklerini, özel görüşmelerini bizimkilerin restoranında yapar ve bu yıllardır böyle haliyle bizde tanışıyoruz. Bir akşam hep birlikte otururken bana bu programdan bahsetti ama ben kabul etmedim ve istemediğimi dile getirdim o da pek üstelemedi. Programdan konuşurken  kimlerin olacağını sordum daha teklif etmediğini kimseye ama aklındaki isimleri söyledi." Benim duyduklarımdaki etkima bakıp bir süre sindirmem için zaman tanıdı. "Orada sende vardın. Bende ona eğer kabul edersen programa katılacağımı söyledim." Omuzlarını yukarı kaldırıp aşağı indirdikten sonra ellerinide iki yanında açıp geri indirdi. "Böyle işte."


AFİTAPWhere stories live. Discover now