29. Bölüm

3K 158 120
                                    


Kitabın adını 'AFITAP'DAN  'KEDİ VE CİVCİV' olarak değiştirdim ve kapağı da yeniledim. Bu arada okuyan çok azı oy veriyor ve yorum yapıyor hu durum beni üzüyor açıkçası :(

Oy verdiyseniz bölüme geçelimm☆☆

***********

Bakışlarımı gülümseyerek elinde içeceklerle bana doğru gelen adama çevirirken, bir şey yansıtmamaya karar verdim. En azından şimdilik.

"Al bakalım sana vişne suyu getirdim seviyorsun diye birazdan da içeri geçip yemek yiyeceğiz o yüzden atıştırmalık getirmedim. " Gülümseyerek dediklerini dinlesemde içimdeki huzursuzluk her geçen saniye büyüdü. "Teşşekkür ederim." Aktan kafasını sallayarak teşşekkürümü kabul ederken elindeki bardakla iyice bana doğru yaklaştı. Vişne suyumdan bir yudum alırken iç sıkıntımı ve huzursuzluğumu dışarı yansıtmadığıma emindim. Davetten sonra sakince Aktanla konuşacaktım. Sakin olmak konusunda pek emin olmasamda konuşacak olmamızdan emindim.

"Bir ara birlikte şarkı mı çıkarsak?" Hevesli bir şekilde konuşması belki beş dakika önce beni de heyecanlandırabilirdi ancak şuan tamamen keyfim kaçmıştı yine de belli etmeden gülümsedim. "Neden olmasın? Güzel olabilir."

Aktan bir süre yüzümü inceledikten sonra işaret parmağıyla burnumun ucuna vurdu. "Suratın mı asıldı senin? Rahatsız olduğun bir şey mi var?" Evet var.

"Hayır sadece acıktım en son kahvaltı yapmıştım." Kaşları çatılırken restoranın içindeki masalara göz attı. "Inanamıyorum sana Afitap niye söylemiyorsun? Gel biz beklemeyelim diğerlerini yiyelim aç kalmanı istemiyorum." Kafamı olumsuz anlamda sallarken elimdeki bardaktan bir yudum daha vişne suyu aldım. "Aç kalmayacağım zaten sen söyledin birazdan yemek yeneceğini."

Aktan'ın konuşmasına fırsat kalmadan Uğur Bey ve Erva Hanım tüm davetlileri restoranın içine yemek servisi için çağırdı. O sırada telefonum çalarken Aktan'a döndüm. "Sen geç ben bir telefonda konuşup geliyorum."

Kafa sallarken yemek yemem konusunda sabırsız gözüküyordu. "Tamam ama çabuk gel." Gülümsedikten sonra kafa sallamakla yetindim, Aktan restoranın içine girmeden önce burnumun ucuna minik bir öpücük bıraktı.

Ekranda yazan Aleyna yazısıyla daha fazla bekletmeden telefonu açtım. "Efendim?"

"Bölüm yayınlandı, senin evden diskalifiye olduğun kısımlar gözüküyor. Sen hiç bir şey yapma hallettiğimiz gibi Ela ile ortak olup kameraları devre dışı bırakan adam her şeyi itiraf ettiğine dair bir video çekip yollamıştı onu senin kanalindan paylaşacağım."


Telefonu açar açmaz konuya girmesiyle dikkatle dediklerni dinledim. Çok fazla uzamıştı bu konu ve ben sıkılmaya başlıyordum. "Tamam ne yapıyorsan yap çok sıkıldım bu Ela mevzusundan Aleyna."

"Ya sen rahat ol seni etkileyen kötü bir şey yok Ela kendi kariyerini sikti farkında değil." Omuzlarımdan bir yükün kalktığını fark etmemle minik bir tebessüm ettim. "Teşşekkür ederim bebeğim. Kimsenin kariyeriyle oynamıyorum sadece kendimi akladım."

"Biliyorum ben seni. Şimdi siktir et bunları sesin niye kötü geliyor senin? Aktanla davete katılacaktınız her şeyin yolunda olması lazımdı."  Huzursuzluğumu Aktan gittiğinden itibaren gizleme gereği duymamıştım. "Anlatırım sonra davetteyim kapatmam gerekiyor."

"Tamam ama müsait olduğun gibi gruba ses at yada konferans yapalım." Olumlu bir şekilde sesler çıkarırken kendimi toparlayıp emin adimlarla restorandan içeriye girdim. Herkes yemeklerin servis edildiği masalara geçerken gözlerimle Aktan'ın oturduğu masayı buldum. Adım atmamı engelleyen görüntüyle kalbimin kırılmasına engel olamadım.

AFİTAPOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz