AFİTAP

26. Bölüm

Yıldız alabilir miyim sayın okuyucularım?

***********

Bir kaç gecelik ve iç çamaşırını aldıktan sonra Aktanla sözlestiğimiz gibi otoparka indim. Yarın sabah Aktan televizyon programi için Acun Medyanin evine geçecekti ve bugününü de dün yayın açarken yanımda olduğu gibi benimle geçirmek istemişti. Otoparka indiğimde Aktan'ın ön koltukta telefonla uğraştığını gördüm, yolcu koltuğunun kapısını açıp koltuğa oturdum. Elimdeki poşetleri Aktanla göz teması kurarak arka koltuğa bıraktım, gözlerindeki yoğunluğun hâlâ yerinde olduğunu görmemle benden bu denli etkilenmesi ve bunu asla saklayamaması fazlasıyla beni tatmin etmişti.

Elindeki telefona bakışlarım kaydığında hâlâ gündemde yerini koruyan bizim adımıza açılan #aktap tagında gezindiğini gördüm. Bakışlarımızı fark etmesiyle benim alışveriş merkezinde ona karşı yaptığım atakla daha rahat takılmaya karar vermiş olacak ki hiç çekinmeden aklındakileri söylemeye başladı. "Izleyicilerden ve hayranlarımızdan da hiç bir şey kaçmıyor baksana hemen bir ship adı bile bulmuşlar." Bu kadar açık sözlü olması hoşuma giderken onun üzerine doğru ilerleyip bir geri iade daha yaptım. Göz temasımızı bozmadan arkasındaki emniyet kemerine uzanıp tuttuktan sonra geriye çekilmeden affallamış bakışlarına gözlerimi dikmeden önce yüzünde tura çıktım ve dudaklarımı araladım. "Görünen köy klavuz istemez."

Sürücü koltuğundaki solukları hızlanan adamın kemerini taktıktan sonra kendi kemerimi taktım ve sanki hiç bir şey olmamış gibi acıktığımı belli ettim. "Çiğköfte yiyelim aşırı açım." Bir süre afallamış bakışlarını toplamaya çalıştıktan sonra kafasını iki yana sallayıp kendi geldi ve arabayı çalıştırdı. "Sen çok fena bir kadınsın Afitap."

Kendimi tutmadan gülümserken geriye doğru yaslandım oturduğum koltukta.

Aktan bir süre sonra bir çiğköftecinin önünde durduğunda beraber arabadan aşağı inip içeriye girdik. "Ben iki dürüm alacağım ama içerisi dolu gözüküyor, arabada yiyelim olur mu?"

Aktan'da gözlerini dolu masalarda gezdirdikten sonra kafasını salladı. "Olur arabayı musait bir yere park eder yeriz. Bir büyük boy ayran yeter mi?" Kafamı olumsuz anlamda sallayıp sağ elimle iki yapıp ona doğru kaldırdım. "Tabiki iki ayran ve su da alalım."

Görevli adama yaklaşmamızla bizi tanıması ve gözlerinin parlaması bir oldu. "Hoş geldinizz demek gerçekten birliktesiniz?" Yaşının çok da büyük olmadığına emin olduğum adamın pat diye sevgili olduğumuzu ima etmesiyle kısa çaplı bir şok yaşasamda Aktan gibi gülmekle yetindim. "Abi sen bize beş dürüm bol nar ekşili ve limonlu olsun, beş tanede ayran ve 2 tane su ver olur mu?" Görevli adam başını sallayıp hızlıca istediğimiz gibi dürümleri hazırlarken mekandaki liseli olduğunu düşündüğüm bir arkadaş grubu bize doğru geldi, içlerinden sarışın bir kız elindeki telefonu salladi. "Rica etsek fotoğraf çekinebilir miyiz?"

"Tabii"

"Olur" Aktanla aynı anda onaylayan mırıltılar çıkarınca hepsini aramıza alıp, telfonu tutan sarışın kıza doğru gülümseyerek poz verdik.

Kız bir kaç selfie çekindikten sonra bizimle vedalaşıp masalarina geçtiler o sırada hazır olan çiğköflerimizi poşete içeceklerimizle birlikte koyan görevli bize doğru uzattı poşeti. "Biz de çekinsek olur mu? Duvara asarım." Görevliylede beraber fotoğraf çekindikten sonra aldıklarımızın parasını ödeyip arabaya bindik.

Aktan yakınlardaki sahile denizi görecek şekilde arabayı park ettikten sonra ikimizde emniyet kemerimizi çıkarıp birbirimize doğru döndük, sol bacağımı büküp altıma aldıktan sonra poşetteki çiğköftelerden birini Aktan'a birini kendime çıkardım. Aktan da ikimize ayranlari sallayıp pipet batırırken paket halindeki çiğköftenin ağzını açıp karşımda ayranları hazırlamış beni bekleyen adama uzattım, o benim elimdeki çiğköftelerden birini alırken ben de pipet batırdığı ayranlardan birini aldım. Koca bir ısırığı ağzıma aldığımda aşık olduğum tat damağımda yayilmadan bir yudum da ayran içtim. "Çok güzel yapmış sık sık gelirim buraya." Aktan da ağzındaki lokmayı çiğnerken kafasını salladı. "Gerçekten çok güzel poşette numaraları var alalım eve de sipariş ederiz."