52. Bölüm

1.9K 148 28
                                    

Bebeklerr sıralamalarda yükseliyoruz, sizden ricam hikayemize destek olun.
Bunun için de oy atmanız ve yorum yapmanız yeterli olacaktır.

Oyladıysak bölüme geçelimmm.

**********

Susuzluğun etkisiyle uyandığım tatlı uykumdan, Aktan sayıklamasını duymamla neden utandığımı unutmuştum. Gece kalacağımız bungalov eve gelmiş vakit kaybetmeden birbirimize sarılarak uykuya dalmıştık.

Aktan'ın titreyen bedenini görmemle telaşla uzandığım yataktan kalkıp, elimi omzuna koyup sarsmaya çalıştım. "Aktan..."

"Aktan, uyan." Elimin tersini terleyen alnına koyduğum anda telaşla geriye doğru çekildim. Cayır cayır yanıyordu. Üzerindeki yorganı hızlıca yere atıp, daha kuvvetli bir şekilde onu sarsmaya başladım. "Aktan, uyan yanıyorsun."

Gözlerini kısıkça aralayıp titreyen çenesiyle konuştu. "Üşüyorum." Dudaklarımı burnunun ucuna bastırıp geriye çekildim. "Biliyorum sevgilim." Sakin olmaya çalışsamda elimde değildi istemsizce telaslanıyordum. "Yorganı ört, lütfen."

"Hayır, hayır." Zorla yataktan kaldırmaya çalıştım. Bilinci tam olarak yerinde olmasa da zorlandığımı gördüğü vakit, bana yardım etmeye çalıştı.

Ayağa kalkmamızı sağladıktan sonra omzunun altına girdim. Yatağın hemen sağındaki banyoya bizi sürüklercesine götürüp, Aktan'ın yere oturmasını sağladım. "Çok soğuk."

"Biliyorum, biliyorum biraz sabret sevgilim." Hızlı bir şekilde ılık suyu ayarlayıp Aktan'ın vücuduna gelecek şekilde sabitledim. Aktan suyun ona gelmesiyle irkilip, tepesinden akan sudan kaçmaya çalıştı.

Vakit kaybetmeden yanına çöküp, bedenini soymaya başladım. "Aktan, ateşin daha çok yükselmeden buna engel olmamız lazım."

"Afitap çok soğuk." Küçük çocuk gibi çıkan sesiyle saçlarını okşayıp şakaklarına küçük öpücükler bırakmaya başladım. Zor da olsa Aktan'ı soyduktan sonra bana sarılı bir şekilde duran bedenine ılık suyun akmasını sağladım. Bu esnada ıslanmamı asla umursamadım.


Duştan çıktıktan sonra beline havluyu sarıp klozete oturttum. "Beni bekle kıyafet alıp geliyorum." Kapısı açık banyodan içeriye girecektim ki bileğimin güçsüz bir şekilde sarılmasiyla duraksadım. "Üzerini çıkar bornoz giy hasta olacaksın." Halsizce konuşurken gözleriyle asılı duran bornozu gösterdi.

Içi rahat etsin diye hemen üzerimdekileri yere atıp bornozu vücuduma sardım. Bu esnada zar zor açık tuttuğu kısık gözleri benim üzerimdeydi. Yatak odasına girip, bavuldan Aktan için iç çamaşır ve ince bir eşofman takımı alıp tekrar yanına döndüm.

Halsiz bedeni yüzünden biraz uzun sürsede kıyafetlerini giymesini sağlayıp, ıslak saçlarının suyunu banyodaki temiz yüz havlusuyla aldım. "Sen de giyin." Yatağa uzanan sevgilimin dudaklarına minik bir öpücük bırakıp, odada ki dolapta bulunan temiz çarşaflardan birini alıp üzerine örttüm. "Lütfen giyin."

Onu kırmak istemediğimden bavuldan iç çamaşırlarımı ve koyu gri eşofman takımımı alıp giyindim. "Beni bekle aşağı inip hemen geliyorum."  Güçsüzce gözlerini açıp kapatmasıyla merdivenlerden aşağı inip, salon ve küçük mutfak tezgahının birleştiği alana girdim.

Mutfak tezgahını karıştırıp, lehen bulmak istesemde bu olmamıştı ama mutfağa koydukları tencere işime yarayacağı için musluktan hafif soğuğa kaçan suyu doldurdum. Minik buz dolabı dahil mutfak dolaplarında da çıkmayan sirke suyuyla tezgahın üstündeki kullanılmamış paket halindeki sarı bezi açıp tencerenin içindeki suya attım.

AFİTAPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin