Geçmişin Anıları -Aramir-

2.5K 300 294
                                    

Aramir

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Aramir

Karanlık dehlizlerde, içini kemiren düşünce fareleriyle yaşamaya ne zaman başlamıştı bilmiyordu. Belki de kutsal figürünün kayıplara karışması Aramir'i buna sevk etmişti. Düşünmüş, hiç durmadan düşünmüş ve neden Finrol'da kalması gerektiğine dair tatmin edici bir gerekçe bulamamıştı.

Onu bu kendine özgü ağaçların verimli topraklardan fışkırdığı ormana bağlayan ne vardı? Büyüsünü her yerde yapabilirdi, herhangi bir dostu yoktu ve seçmek zorunda olduğu elf cini sistemine de lanet ediyordu. Cinlerle dost olabilirdi evet, bu Aramir'in karakterine gayet uygundu ancak aradaki bağın gereği olarak onlara emir verme fikri karşısında sadece burun kıvırabilmişti. Belki de bu yaklaşan seçim onu Finrol'dan gitmesi hususunda karar vermesi için baskılamıştı, şu an bile bundan emin değildi.

Gorgi türüne sağlanan bir özellikle Ekin'i bulup getirmek için yok olduğunda, Aramir topukları üzerinde dönüp ejelfinin gözlerine baktı. Dostunun bakışlarından güç almak istemişti, ortada yine bir bağ vardı kuşkusuz ama bu görünmez ip Diyar tarafından dayatılmamıştı; gerçek sevgiyle ilmek ilmek işlenmişti. Yutkunan Aramir dört küçük dağın kestiği gökyüzünü düşünce bulutlarının üstünde seyretti.

Ejelfi sonunda huysuzluğunu üzerinden atabilmişti, kendisini hala bir yavru olarak düşündüğü için takar cinsi kuşlarla yarışma isteğini dizginleyemiyordu. Ne yazık ki Gölge, bu yarışlar için çok büyümüştü, kuşlar onu oyun arkadaşı olarak değil artık sadece acımasız bir avcı olarak görüyorlardı. Aramir teselli mahiyetinde, zırhı andıran kalın deriyi bir süre okşadı. Yaprak hışırtılarını ne kadar kulak ardı etse de hala duyabiliyordu. Derin bir iç çekti; Finrol ona hem çok tanıdık geliyordu hem de oldukça yabancıydı. Kendisine yasaklanmış olan bu topraklarda çocukluğunun geçmiş olma düşüncesi hiç gerçekçi değildi.

Kafasını yan çeviren Aramir diğerlerinden bağımsız duran devasa seltü ağacına baktı; hışırtıların çağrısını daha fazla görmezden gelememişti. Yaşamlarının çocukluk döngüsünde Kral Torga, ikizleri konsey usulünü öğrenmeleri için düzenli aralıklarla Fısıltı Çayırı'na getirirdi. Göz alabildiğine cılız ve sarımtırak otlarla bezeli çayırda ne zaman bir konsey olsa, duyulanın ardında gizlenen binlerce fısıltı dolaşırdı yamaçları. Eleştiriler yamuk ok misali hedefe ilerlemez ancak rüzgarıyla dürtüklerdi çevreyi. Uğultulu fısıltılar belli bir tempoyla yükselir ve bu fısıltılar yetişkinlerin duymalarını pek de önemsemediği çocukların zihnine üşüşüverirdi.

Aramir'in dikkatini çeken bu kaos kardeşini teğet geçiyor gibi görünürdü. Gliondel vazifeşinas bir evlat gibi babasının yanında oturur ve konseyin gerçekleşen aşamalarını zihnine not ederdi. Bazen gerçekten bir parşömene not ettiği de olurdu. Ağaç gövdesini andıran kahverengi kapaklı parşömen yığınını hızla karalar ve onu herkesten itinayla gizlerdi.

Aramir'in uzun bir süre amacı o yığını bulmak olmuştu. İçinde ne yazılı olduğunu deli gibi merak ediyordu. Ne yazık ki bu arayış hüsranla sonuçlanmıştı. Gliondel de öğrenmeye meraklı bir evlat gibi yazmaya devam etmişti. Bunu düşününce Aramir samimi olmayan bir ifadeyle gülümsedi, bu doğru değildi. Gliondel görev aşkından çok babasının gözüne girmeyi isteyen ve bu uğurda hoşlanmadığı her şeyi yapabilecek olan bir küçük elfti sadece. Düzenli bir şekilde not tutmak da aslında Gliondel için sevimsiz şeyler arasındaydı.

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin