Rüya Büyüsü -Ekin-

6.2K 572 1K
                                    


Yatağında huzursuzca kıpırdanan Ekin, derinden gelen su sesiyle gözlerini araladı. Bu gümbürdeyen koro, gürül gürül akan şelaledeki suların kendilerini muazzam bir yükseklikten aşağıya bırakmalarının eseriydi. Sular hırçın bir şekilde kayalara çarpıp kıyıya doğru sakinleşiyordu. Ekin bacaklarını hızlıca kendine doğru çekti, yatağında değildi. Vücuduna dolanması gereken çarşafın yerinde yeller esiyordu.

Elleriyle pütürlü toprağı yokladı, zemin görkemli ağaçlardan dökülen çam iğneleri ve geniş ayalı yapraklarla dolmuştu. Çürümeye başlamış olanlar böceklerin ziyafeti için sürükleniyordu. Tek sıra halinde ilerleyen karınca sürüsünün en iri olanı, başını kaldırıp ilgiyle bir süre Ekin'i izledi. Sonra antenlerini oynatarak başını hafifçe eğdi, sanki selam vermişti. Dalgınlıkla buna karşılık verdiğinde "Kendine gel." diye söylendi Ekin ve karınca sürüsü tekrar ilerlemeye başlayınca silkinerek ayaklandı.

Şelalenin çevresindeki açıklık dışında tamamen sık ağaçlarla örülmüş bir ormanın içindeydi. Şelale sağ tarafında kalıyordu, çevresini saran kayaların üzerinden akan sular taş yüzeylerin yosunla kaplanmasına sebep olmuştu. Oradan tırmanmak zorunda kaldığını hayal ederek yutkundu, ölümcül bir kayganlığa ulaşmış olmalıydı. Olası bir saldırıda şelale tarafını kaçış güzergahından çıkarması gerektiğini aklına not etti, sık ağaçların verdiği güven hissi de tartışılırdı gerçi.

Ormanın envai çeşit sesi kulaklarını doldururken cır cır böceklerinin istilasına uğramış gür ağaçlara doğru ilerledi. Aralarından iriliğiyle sıyrılan bir ağaç dikkatini çekmişti, odunsu gövdesinde ağacın parçası olamayacak çizikler vardı, sanki birisi keskin bir aletle bakir gövdeyi kazımıştı. Elini istemsizce o çiziklerin üstünde gezdirdi. Daha dikkatli baktığında bunların kanat şeklinde olduğunu kavradı; üç tane kanat çizilmiş ve birinin tam üstünden dik bir çizgi çekilmişti. 

"Orman güzel, öyle değil mi?"

Yerinden sıçrarken Ekin'in işaret parmağı gövdede çıkıntı yapmış sivri uçlu kıymığa sertçe çarptı. Ani bir sızı hissetti ve bunu küre halinde deriden firar eden kanın akışı izledi. Parmağını emerek sesin sahibine döndü ve yüzüne vuran ani his dalgasıyla hareketsiz kaldı.

Kalp ritmi normal düzeninin dışına çıkarak Ekin'i tedirgin eden bir hıza ulaşmıştı, değişik bir his göğsünü çevreliyordu. Karşısındakinin Çetin olmadığının bilinciyle huzursuzluğa kapıldı ve kalp atışı boğazını istila ederken gördüklerini sindirmeye çalıştı.

Yakışıklı bir yabancıydı bu; göğüs hizasındaki sarı saçını yarım toplayarak kulaklarının zarif sivriliğini göz önüne çıkarmıştı. Hafif uzun yüzünde küçük sivri çenesi, yuvarlak gözleri ve uzun, dolgun dudakları orantılı bir şekilde yerleşmişti. Ekin'e göre solda kalan gözünün hemen altında koyu siyah bir ben vardı. Kömür karası gözleri Ekin'e kenetlenmişti ve elf olduğu bariz olan bu şey oldukça kusursuz görünüyordu. "Burası Finrol mu?"

Elf, düzgün dişlerini sergileyen bir gülüş attı. "Çabuk kavrıyorsun."

"Gorgi sayesinde." Heyecandan Ekin'in boğazı kurumaya başlamıştı. Prensin adını zihninde hala tekrar ettiğini fark edince merakla elfe baktı. Kesinlikle Gorgi gibi görünmüyordu ama Ekin'in evrenindeki erkeklere de benzemiyordu. Başını saran ince, altın bir zincir vardı; gösterişe düşkün olmayan bir prens, diye düşündü Ekin tereddüt içinde, bu hiç mantıklı gelmemişti. "Ve sen de..."

"Bu merak ve ilgiyle çoktan çözdüğünü düşünüyorum." Elfin tek kaşı hafifçe titredi, hala ilgiyle Ekin'i izliyordu. Bir cevap gelmediğini görünce başını eğerek kafasını salladı, gülümsemesi hala yerindeydi. "Kadim Elf Diyarı'nın naçizane Prensi Gliondel. Emrinize amadedir Feyeri." Sağ kolunu yana açıp diğerini göğsünün önünde katladı, bacaklarını hafifçe büküp Ekin'in önünde kısacık bir an eğildi. Gözlerini kızınkilerden bir an olsun ayırmamıştı. Yaşattığı şoku keyifle seyrediyordu.

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin