Zerreler -Ekin-

1.9K 266 159
                                    


"İnan ben de sizin gibiyim." Sale sözlerinin muhatabı olarak Ekin'i seçmişti. "İnsanlarla temasımız yakın yüzyıla dayanıyor. Sistem yeni ve olan her yeni şeye kolayca adapte olmaya çalışıyoruz."

"Hayvan kılığına girmek, elf cinlerini yollamak, rüyalar ve bu su..." Efe dudakları ve burnu gözlerine yaklaşırken şeffaf sudan tiksinir bir ifadeye büründü. "Adı her neyse işte... Bunları keşfetmek, alt tarafı giriş ve çıkışı sağlayan bir geçidin mühür sebebini bulmaktan daha zor olsa gerek."

"Sözümü kesmeseydin amayla devam eden bir açıklama yapacaktım Feyato Efe." Sale'nin sesi sakin ve çocuksuydu, kızgınlığa dair en ufak bir emare yoktu. "Dediğim gibi adapte olmaya çalışıyoruz ama geçit gözcülerimiz, arayıcıların sanki bir duvara tosladığını söylüyor. Bu daha önce başımıza hiç gelmemişti." Gözlerini biraz fazla kırpıştırarak odayı duvar boyunca takip eden taş banka oturdu. "Sebepler araştırılacak ve geçit en kısa zamanda aktif hale gelecek."

Umutsuzluk muydu elfin sesindeki o şey? Ekin emin olamadı. Düşünceler herkesi kuşattığında da odayı incelemeye başladı. Deha-reyi taşıyan geniş havuz, zeminin büyük bölümünü doldurmuştu. Kalan açıklığa u şeklinde kesintisiz devam eden taş bank örülmüştü. Giriş kısmındaki tek kanatlı demir kapının iki yanına dökülen toprakta ise birkaç yeşil yapraklı bitki filizlenmiş, bazısı seyir zevki veren bir heybete ulaşmıştı. Odaya soğuk bir hava veren kırçıllı gri renkteki duvarlarda sadece iki resim vardı. Eylül Efe'nin saçını parmağına dolayarak ona bir şeyler anlatırken Ekin de tablolara yaklaştı.

Gümüş kenarlı tabloların birine, üstünde dikine siyah çizgiler olan bir resim yerleştirilmişti. Tuval, bu aralıklı çubuklar dışında tamamen boştu. Ekin'in anlamlandıramadığı bu resmin hemen yanında ise kadeh tokuşturan bir grup elfin çizimi vardı. Sanki bir şey kutlanıyordu ancak istisnasız her bireyin yüzü donuklaştırılmıştı. Bazısına ağız ya da göz çizme lüzumu bile görmemişlerdi. Bu tablo diğerinden bile tuhaftı.

"Ajelo'nun çizimleri, herkes onun anormal bir elf olduğunu söylüyor." Ekin'in yanına gelen Sale, şöyle bir omuz silkti. "Bana göre ise olağanüstü biri. Sadece, beyni herkesten farklı çalışıyor ama bence bu onu mükemmel kılıyor."

Ekin bir süre daha iki resmi inceledi ama bahsi geçen ressamı mükemmel kılan bir detay yakalayamadı. "Sanırım resimden pek anlamıyorum, bu çizimler bana pek bir şey ifade etmedi." Sözlerinin sonunda mahcup bir gülümseyiş sundu.

"Bu çok normal..." Sale'nin büstleri andıran yüzü bir an için kibirli bir ifadeye büründü ama anlık bir gölge gibi o mimik hızla yok oldu. "Yani elf olmadığın için anlamaman çok normal demek istedim. Sen sadece güzelliğine odaklan yeter. Burada vakit geçirdikçe resimleri daha kolay yorumlayabileceksin."

Tablodaki kadehlerin içindeki kırmızı sıvının rengi gittikçe koyulaşırken Ekin silkinircesine kafasını salladı. "Aklıma takılan bir şey var Sale." Efe kardeşini itekleyerek saçını onun parmaklarından kurtardı ve Ekin'in konuşmasına odaklandı. "Arayıcı derken neyi kastettin?"

"Bir şey aradığı kesin." dedi Hayal, geride durmayı tercih etmişti. "Ve onlar geçidi kullanmak isterken bu sorun fark edildi. Aradıkları şeyin dünyada olduğunu düşünüyorum ama ne olduğunu bulamadım."

Kuşatma çemberi içinde kalan Sale sağına kaçamak bir bakış attı. "İnsanlarla ilişkilerimizi önemsiyoruz. Arayıcılar da bu ilişkinin temelini sağlamlaştırmak için... Oranın... Yaşam tarzını inceliyor." Kesik cümlelerinin sonunda derin bir nefes aldı. "Bazen de Diyar ile genetik olarak uyumlu insanlara denk geliyoruz. Anlaşma sonunda buraya gelebiliyorlar."

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin