Çelişki -Ekin-

5.5K 480 1K
                                    


"Diyar'a gelen başka insanların da mı olduğunu söylüyorsun yani?" Ekin için bu, hayaline başkasının çomak sokması gibi bir şeydi. Herkes deli saçması varlıklara inanmaması için Ekin'e baskı yaparken o, bu türe duyduğu inanca sıkıca tutunmuştu. Aklının bir şeylere erdiği günden beri elflerle temas kurmak için uğraşmıştı ve sonunda başarmıştı; ama şimdi öğreniyordu ki bu yalnız davasını biri çoktan gerçekleştirmişti. Hem de üç yıl önce. İçindeki o göz ardı edemediği kıskançlık hücrelerine yayılırken odaya sessizce süzülen Eylül ve Hayal'i görmemiş gibi yaptı.

"Ne oluyor?" Hayal fısıldayarak Öykü'nün yanında kollarını birbirine doladığında Öykü eliyle onu susturarak Eylül ile ikisini arkaya doğru çekti. Şimdi odanın ortasında Gorgi ve Ekin kendilerini kuşatan soru çemberinin içinde yalnız kalmışlardı.

"Rüya büyüsü, biçim değişimi, ritüeller... Gerçekten benim gözümde çok kıymetlisiniz Feyeri ama tüm bunlar sadece sizin için değildi. Başka insanlarla da temaslarımız söz konusu." Gorgi tekrar o sır veren haline bürünmüştü; kamburunu çıkarırcasına öne doğru eğilmiş, ellerini birbirine sürtüyordu.

"Burada çok sayıda insandan mı bahsediyoruz?" Duyduğu her yeni şeyle Ekin'in kendinde sevdiği ne varsa tek tek soluyordu sanki, hiçbiri artık ona ait değilmiş gibiydi.

Gorgi gözlerini kaçırarak yere baktı, kaşları endişeyle çatılmıştı. "Çok diyemeyiz Feyeri, belli dönemlerde sadece birkaç kişi." Dudaklarını birbirine bastırarak burnunu kırıştırdı.

Yine aklındaki bir şeyi bana tam anlatmadı, diye düşündü Ekin ciddiyetle ve alçak sesle devam etti. "Yiğit'in gelişi nasıl oldu peki?" En çok da bu soru aklını kurcalıyordu. "Ben ritüeli onun kitabından öğrendim, o nasıl öğrenmiş olabilir ki?"

Gorgi güzel bir anıyı hatırlarmış gibi tavana bakıp gülümsedi, sanki beyaz zeminde onu neşelendiren bir film oynuyordu. Sonra yüzü bir anda karardı, gülüşü söndü ve tekrar Ekin'e baktı. "Feyato Yiğit ritüeli Diyar'da öğrendi. Onu bize getiren şey..." Derince bir soluk aldı. "Daha doğrusu kişi kralımızın kızıydı."

"Kızı mı?" Eylül'ün tiz sesi çemberi delip onlara ulaştığında Gorgi rüyadan uyanırmış gibi gözlerini kırpıştırdı.

"Siz de mi buradaydınız Feyeri Eylül? İkramınız olan, neydi adı..." Kafasını kaşıyan Gorgi bir süre düşündü. "Kavge! İnanın çok başarılıydı. Diyar'a gelip bu özel karışımın tarifini mutlaka vermelisiniz."

Eylül omuzlarını silkip mahcup bir ifadeyle Öykü'ye baktı. "Yalnızca hazır kahveydi."

"O zaman kahve paketlerinden bolca götürmeliyiz ama konumuz şu an kahve değil. Gorgi olaya odaklan, kralın kızı neden Yiğit'i Diyar'a götürdü." Ekin'in uyarısıyla görünmez çember tekrar ikisini yutmuştu, kızların sesleri uzaktan geliyordu artık ve Ekin'in sorusuyla onlar da dikkat kesildi.

Gorgi fırfırlı yeşil gömleğinin yakasını düzeltti ve iki yanından mısır püskülü sarkan şapkasını eline alarak kafasını tekrar kaşıdı. Kış havasının odada süzülüyor olmasına rağmen saçları terden sırılsıklamdı. "Dediğim gibi gezegeninizle olan temasımız uzun bir süredir devam ediyor. İnsan ırkını izliyoruz ve Diyar ile uyumlu genetik özelliklere sahip olan birkaç şanslı kişi çıkıyor, biz de onlara ulaşıp bir teklif götürüyoruz. Bu genelde karşılıklı iş birliği şeklinde gerçekleşiyor ve sadece birkaç yıl sürüyor. Ancak..." Alnı ince çizgiler halinde kırıştı, sanki bir anda kırk yıl yaşlanmıştı. "Feyato Yiğit'te bu farklı gelişti. Yüce Elf Kralı Torga ve Kraliçe Monus'un meşru kızı ondan çok hoşlandı."

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin