Böğürtlen Lapası -Ekin-

2K 225 244
                                    


Ekin

Deha-re'nin varlığıyla buğulanan odada fısıltılar hüküm sürmeye başlarken yeşil tunik ve örgü zırh giymiş iki muhafız, Ekin ve arkadaşlarının çıkışıyla eş zamanlı olarak kapıyı kapattılar ve ellerindeki kılıçları çapraz hale getirdiler

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Deha-re'nin varlığıyla buğulanan odada fısıltılar hüküm sürmeye başlarken yeşil tunik ve örgü zırh giymiş iki muhafız, Ekin ve arkadaşlarının çıkışıyla eş zamanlı olarak kapıyı kapattılar ve ellerindeki kılıçları çapraz hale getirdiler. İçeriye giriş yasaklanmıştı, kılıçları olmasa bile bu anlaşılabilirdi çünkü elflerin tehditkâr gözleri, tıpkı bir uyarı levhası gibi koridorun taş duvarlarına dikilmişti.

Dişi olan muhafız, Ekin'e anlık bir bakış atıp gözlerini kaçırdı. Heykel gibi hareketsiz duruşuna geçip gözlerini tekrar karşıya odakladığında Ekin de beklemeden merdivenlere yöneldi. Gözetleyici elfin kaş duruşuyla meraklı bakışlarının ardında tedirginliğin izleri seziliyordu. 

Ekin bir anda kendini Suvilla'yı düşünürken buldu. Feylanord hanedanı tarihin tozlu sayfalarına, kaç kere onun sebep olduğu bir trajediyle raptiyelenmişti acaba? Bir köşeye iliştirilmiş miydi bu soy gerçekten, sahici felaketlerle sınanabilmiş miydi?  Sarmal merdivenin basamaklarından inerken Ekin elini, eskimiş duvarın boyalı yüzeyinde sürükledi. Değiştirilmek üzere olan bir deriyi andıran renkli katman yer yer silinmişti, bazı yerlerde de duvar nemden kabarmış ve pütürlü yüzey çatlamıştı. Yakın zamanda yenilenmesi gerektiği aşikardı çünkü halkın büyük bir çoğunluğu burada vakit geçiriyordu.

Soyluların mekânı olmadığı için mi ağırdan aldıklarını merak etti Ekin. Koridorda ve iç mekanlarda farklı bir ışık kullanılmıştı ancak merdivenin çevresini turlayan duvardaki mesnetlere meşale asılarak burası daha loş bırakılmıştı. Pek çok basamaktan oluşan bu merdiven karanlıkla birleşerek insanın bağrında, inerken sanki hiç çıkışa ulaşılamayacak gibi bir his peydahlıyordu. Ekin ürperdi; bu dar alanın, Gorgi'nin ölüşünü sahneleyen rüyadaki zindanı anımsatan bir havası vardı. Daha da şiddetle titrediğinde elini çıplak koluna koyup aşağı yukarı sıvazladı. Tiz bir uğultuyla gelen hafif esinti, esmer tenini yaladıktan sonra yükselip meşalelerden birini söndürdü. Hemen yanındaki ise alevini titretip eski canlılığıyla yanmaya devam etti.

Loş ortamın aydınlığını azaltan sönmüş meşaleye Ekin endişeyle bakarken, esir edilmiş alevlerin arasına sırayla yerleştirilmiş kalın siyah çerçeveli tablolar, İşlek Zihin Kulesi'ne girdiği zaman olduğu gibi yine dikkatini çekti. Cam yüzeyli tabloların içine sarartılmış parşömenler koymuşlardı. Uçları sanki kibritle yakılmış gibi duran bu kalın kağıtlarda küçük harfli sıkışık yazılar mevcuttu. Bu okuması göz korkutan yazıların en tepesinde hanedanların isimleri yazılıydı; Eliisar, Tathar, Fin ve Reyn, Ekin'in bulunduğu konumdan okuyabildiği isimlerdi. Her bir ismin yanında kara-kalemle çizildiğini düşündüğü portreler mevcuttu; yüksek bir ihtimal bu kişiler, o hanedanın kurucusu olan elflerdi. Sönmüş meşalenin yanında duran tablodaki Tathar hanedanın tarihçesine kabaca göz attı.

"Gelmiyor musun?" Öykü elini sarmal duvara koymuş saçını sarkıtarak Ekin'e bakıyordu. En alt basamakta olduğu için duruşu yamuktu.

"Geliyorum, rüzgâr meşaleyi söndürünce bir an dikkatim dağıldı." Dalgınlaşan gözlerini kırpıştıran Ekin isimlerin tarihlerini düşünmekten kendini alamadı; nedense hanedanlar onu fazlasıyla etkilemişti. İstemsizce kendi soyadını aklından geçirdi: Çiy. Herkesin havalı bir isim seçmeye çalıştığı dönemde onun dedeleri Çiy'de karar kılmışlardı. Sabahın erken saatlerinde yaprakları inci tanesi gibi süsleyen damlalar Turgut dedesini mest edermiş. Babasına sorduğunda aldığı cevap bu olmuştu. Bir an için elflerin seçimlerini irdeledi; Reyn adını kullanmaya onları iteleyen şey neydi? Fikir yürütememişti; kütüphaneye gitme konusunu tekrar gündemine getirerek Öykü'nün ardından alt kata indi ve binadan çıktı.

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin