Siyah Parşömen -Aramir-

1.6K 190 168
                                    

Başının altında kenetlediği parmaklarını eklem yerlerinden bükerek oynatmaya başladı. Odanın neredeyse yarısını kaplayan yuvarlak yatağa kendini bir külçe gibi atmıştı. Yumuşak saçlarının sert uçları tenini gıdıklarken grafitilerle süslü siyah tavanı, gözünü kırpmadan izlemeye devam etti.

Eğitmen Diara, Aramir'i diğer öğrencilerinden hep biraz ayrı tutardı. Aramir'in derslere olan ilgisizliği ve bu kayıtsızlığa rağmen yadsınamaz yeteneği küçük çocuğa hayranlık duymasını sağlamıştı. Annesinin gidişinin ardından Diara, Aramir için eğitmenden çok bir anne olmuştu. Çocuğun annesinin gidişiyle zedelenen ruhunu iyileştirmek için de ona eğlenceli bir terapi hazırlamıştı.

Geçmiş beyninin derinliklerine sızarken Aramir'in dakikalardır açık duran gözü yavaşça kapandı, ama hemen sonra açıldı. Bütün gün Gölge'yle uçmuştu, Tearin'e geri dönmek ve Suvilla'nın sorularıyla boğuşmak istememişti. Gölge'nin sırtında saatlerce aynı pozisyonda kalan bedeni acıyla sızlandığında Aramir yüzünü buruşturdu. Gecenin geç bir saati olmuştu ve yorgunluğu artık can sıkıcı olmaya başlamıştı. Gözleri tekrar kapandığında bu sefer açmak için herhangi bir çaba göstermedi.

***

Cılız kollarını birbirine bağlamış, büyük çiçeklerin taç yapraklarından birine oturuyordu. Üzerinde hala annesinin diktiği kırık beyaz, salaş gecelik vardı. Uykusunda kendisini kuşatan bu biçimli kumaş parçası, boyu hızla uzadığı için artık küçük gelmeye başlamıştı. Bileklerinde olması gereken etek boyu neredeyse dizlerine kadar çıkmıştı. Yine de onsuz uyumak istemiyordu. Çünkü geceliği hayatından çıkartırsa annesinin kalan son anıları da onunla birlikte uçup gidecekti sanki.

Parmaklarını çekiştirerek Gliondel ile neden artık hiç oyun oynayamadığını düşündü hüzünle. Küçük kardeşinin teni gün geçtikçe soluyordu ve gözlerinin altında mor halkalar belirmeye başlamıştı. Üstelik girişken Gliondel, anlam veremediği bir biçimde içine kapanmıştı ve gün içinde Aramir'le neredeyse hiç konuşmuyordu.

Omuzlarını saran sıcak ellerle içini titreten bir nefes koyverdi. Eğitmen Diara, elinde tuttuğu eskimiş bir parşömen kağıdıyla ayakta dikiliyordu. Kahverengi, kalın dalgalı saçlarını alttan sıkıca toplamıştı. Yuvarlak yüzünün sevimli hatları ince dudağıyla tamamlanmış ve kulaklarının uçları, saçının arasından başlarını haylaz solucanlar gibi uzatmıştı.

"Küçük bir elfe göre çok fazla düşünüyorsun Aramir?" Diara parşömeni kıvırarak ruloyu tam ortasından sıkıca tuttu. Rulonun ucu bu baskıyla hafifçe kalkmıştı.

Aramir yutkunarak dudağını dişledi. "Babam artık büyümemiz gerektiğini söyledi. Annem..." Devamını getirememişti.

Diara dişlerinin göz önüne çıkmadığı bir gülümseyiş sundu çocuğa. "Yardım eder misin?" Elini uzatmıştı. Aramir şaşkınlıkla küçük elini uzattı. Eğitmen Diara'yı bu minik bedeniyle nasıl taşıyabilirdi ki? Diara, Aramir'in elini parşömeni kavradığı gibi sıkıca tuttu ve çocuk daha kadının ağırlığını hissedemeden sarı renk taç yaprağın boş kısmına rahatlıkla kuruldu. "Baban, alışkanlıktan olsa gerek, bir kral gibi düşünerek bu sözleri sarf etmiş Aramir. Sen daha dokuz yaşındasın. Hala küçük bir elfsin. Annenin gidişine üzülmen ve bunu doyasıya yaşaman senin en büyük hakkın. Baban bile olsa bunu senin elinden kimsenin almasına izin verme. Şimdi söyle bakalım... Ne düşünüyordun?"

Aramir banyan ağacına tırmanan Sale ve Merfos'a baktı. Merfos kıza çapkın bir öpücük attığında Sale kızararak hızla ağacı terk etti. Gliondel içine kapanmış olabilirdi ama hala o ikisinin dostluğuna sahipti. Kendisi ise söğüt ağacının arkadaşlığı dışında tamamen yalnız kalmıştı. Burnunu sızlatarak gözlerine ulaşan yakıcı his damla halinde vücudunu terk ettiğinde hıçkırarak gözlerini avuç içiyle sildi. "Kardeşimi... Ve ne kadar yalnız olduğumu."

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin