Pürüzlü Parçalar -Ekin-

1.1K 148 133
                                    

Gözünü parıldayan çimlerden alamıyordu; başta sarı bir ışıltı yayan otlar hızla kahve tonlarına bürünüyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Gözünü parıldayan çimlerden alamıyordu; başta sarı bir ışıltı yayan otlar hızla kahve tonlarına bürünüyordu. Ekin değişimi hoşnutsuzluk içinde izledi. Ruhunun ortama yaydığı karanlık enerjiden hiç hoşlanmamıştı. Yürümeye devam etti. Arzoveyhn belli ki akıl karıştırmak konusunda ustaydı ancak Ekin başka kime gidebileceğini bilmiyordu. Bu yüzden adımlarını biraz daha hızlandırarak yürüdü.

Sonra nedendir bilinmez duraksadı; bir his tüm bedenini aniden kuşatmıştı. Yanlış kişiye doğru gidiyor olabileceği gerçeğini bir süre kafasında tarttı. Yutkundu. Gözünün önüne, canlanan ve bir balon gibi patlayan notalar gelmişti ve tabii bir de kaçık ilmekleriyle göz dolduran örgü battaniye. Büyüsüz, emek verilerek ortaya çıkan küçük bir hediye. Ekin hislerinin yoğunluğuyla duraksadı. Gliondel sarayda Kral Torga'nın yanında kendileri için konuşurken, çabalarken Ekin'in onun yanına gidiyor olması gerekmez miydi? Başının en sıkıştığı anda, tanıdığı ilk elf olan Gley'in yanında soluğu alıyor olması gerekmez miydi?

Finrol merkezini ne ara geride bırakmıştı hatırlayamıyordu ama çoktan balon yapraklı bodur ağaçların olduğu alana gelmişti. Renkli dikenli kirpiler şimdi daha az ürkekti ve yavruları annelerinin balonlarına saklanmak yerine ortalıkta cirit atıyordu. Ekin istemsizce gülümsedi; sihrin dokunduğu her şeyi seviyordu. İstikamet değiştirip saraya dönmeyi düşündüğü sırada aklına çok daha eski bir anı geldi.

Şiddetli geçen bir Ocak ayı yerini onu aratmayan bir Şubat ayına bırakmıştı. Çamlık alanda kardan örülü zemine Çetin ile beraber oturmuşlar ve Çetin'in Ekin için hazırladığı fotoğraf albümüne dalmışlardı. Burnuna çikolata sürülen Ekin Çetin'e dil çıkartıyor. Bir başka sayfa. Efe iki kulak yaptığı Eylül'ün arkasından yüzünü sevimsiz bir hale sokuyor ve bunu gören Ekin'in suratında görülmeye değer bir kahkaha izi var. Başka bir poz. Herkes Haluk Çiy'in hazırladığı hamurdan sivri kulakları takıyor; çılgın bir yılbaşı akşamıydı, Ekin bunu hatırlıyor. Sayfalar hızla çevrilirken hışırtılar duyuldu. Hepsinde gülen yüzler, albümün değişmeyen tek noktası bu. Albüm kapağı hüzünle karışık bir yad etmeyle kapanınca Çetin atkısını ikisinin boynuna doladı; Ekin bu yakın duruşla fazlasıyla sarsılmıştı. Gülümseyen Ekin zihnindeki hatıralara naifçe dokunuverdi. Üzerlerine yağan karın altında saatlerce dans etmişlerdi; Çetin ona yabancı değildi, Çetin onun her anıydı.

Güçlü bir iç çekiş duyuldu. Ekin istikamet konusundaki fikrini yeniden değiştirerek durdu; kirpi benzeri canlılar da dikkatle onu süzüyordu. Albümü hatırlamak kalbinde bir sızıya neden olmuştu. Mutlu ailesi artık yoktu, babası uzun zamandır yanında değildi ve kendisi de Çetin'i terk etmişti. Ekin yaşadığı anın geçmişinden daha iyi olmasını arzulardı hep ama şimdi durduğu noktaya baktığında, bir şeyleri kazandığını düşündüğü şu an aslında pek çok şeyi kaybettiği andı.

Aklındaki ilk yere doğru tekrar yürümeye başlarken omuz silkti; Aramir'e giderek daha fazla ne kaybedebilirdi ki? "Ekin bekle bir saniye?" Yiğit'in sesiyle gerilen Ekin isteksizce duraksadı; Aramir ile görüşmesini tek başına yapmak istiyordu. Kuş yuvası saçlı yazara döndüğünde onun şaşırtıcı bir şekilde yalnız olduğunu fark etti. Kaşlarını soru sorarcasına kaldırdı.

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin