KOKU

32.8K 1.4K 1.7K
                                    

**Büyük evrenimden merhaba! Karakterlerim kıpır kıpır, yeni zihinlere üşüşecekleri için çok heyecanlılar ve onları kesinlikle zor zapt ediyorum. Peki siz, elf ve insan dostlarımla tanışmaya ne zaman karar verdiniz? Lütfen, başlama tarihinizi ve hikayeye nasıl ulaştığınızı not edin ve kemerlerinizi bağlayın. Taşıtsız bu büyülü yolculuğa... Hoşgeldiniz!

Rüzgâr sertçe esip tenteleri hareketlendirdi, yapraklar hışırdayarak birbirine sokuldu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Rüzgâr sertçe esip tenteleri hareketlendirdi, yapraklar hışırdayarak birbirine sokuldu. Bandırma kuvvetli esintileriyle meşhurdu ve kış, dondurucu bir soğuk eşliğinde geçip gidiyordu. Havadaki nem ve toprak kokusunu aldı adam. Genzi soğuktan yanarken yağmurun tekrar yağıp yağmayacağını düşündü. Bu kısacık bir andı çünkü düşünceler zihninde köklenemiyordu. Bir buğunun altındaydı her şey. Fluydu.

Etrafına baktı sersemlemiş gözlerle. Eğer karşısında ayna olsaydı göz kürelerinin kanlı damarlarla çevrelendiğini görürdü. Gece pek uyuyamamıştı, uyku bu aralar ona pek nadiren uğrardı. Şimdi de sorguluyordu; bu pazar yerine ne ara gelmişti ne ara güneş tepelerde alçalmış ve karanlık baş göstermişti? Gün sona ererken curcunalı kalabalığı da yanında sürüklemişti sanki. Telaşsız bir grup insan, kalan birkaç tezgâha göz atıyordu. Bir baharatçı dükkânı sarı ışıklarını yakmış, karanlığın içinde canlılığın temsili misali parlıyordu.

Çetin soluklandı, zihnindeki kayıp zamanlar sersem gibi hissetmesine yol açıyordu. Yürüyordu, bir şey düşünüyordu ve sonrası yok. Ne düşündüğünü de unutuyordu zaten. Sanki kafasının içinde kocaman kokulu bir silgi vardı ve bu silgi her aklına estiğinde Çetin'in anı dağındaki bir parçayı kapıp götürüyordu. Yine öyle olmuştu işte. Bu yere ne ara geldiğini, en son ne yaptığını bilmiyordu ama ne yapacağının farkındaydı. En kötüsü de bu değil miydi zaten? Hatırladığı şeyler her zaman en korkunç detaylardı. Yine de sonrasında onları da unutuyordu işte. Unutmak, unutmak ve daima unutmak... Çetin'in hayat döngüsüydü bu.

Derin bir nefes aldı. Koku içindeydi şimdi, her zerresindeydi. Hayır, hayır... Keskin bir baharat falan değildi bu. Bu... çok daha karmaşıktı, kestirilemeyen bir esanstı. Önce görüşünü bulanıklaştırır, sonra zihnini darmadağın ederdi. O arada, o boşlukta bir şeyler olurdu, korkunç şeyler... Çetin gözlerini sıkıca yumdu. Gece sona ermeden yapacaklarını düşününce ürperdi. Karanlık bir geceydi ve günün bu vaktinde belli ki karanlık bir şeyler gerçekleşecekti.  

İÇİMDEKİ SİHİR (Sivri Kulak Günceleri-1) #wattys2018Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin