24. BÖLÜM

992 101 4
                                    

Tuna ile bekçi ise evin içinde dört dönüyorlardı, ama Aleda'nın bir türlü nerede olduğunu bulamıyorlardı.

"Ses aşağı kattan geldi bence."

"Bakmadığımız yer kalmadı ki Tuna bey oğlum. Kuş oldu uçtu sanki!"

"Eminmisin abi? Evin içinde nereye kaybolacak ki?"

"Aleda lütfen bir ses ver!"

"Aleda!"

Tuna'nın ardı arkası kesilmeyen çırpınışlarının yanıtsız kalması, onun daha da telaşlanmasına neden olmuştu.

Üst üste yankılanan bir kaç çığlıktan sonra Aleda, isteri nöbeti geçirir gibi titremeye başladı. Dışarıdaki sesleri duyuyordu ama üzerine bir karabasan çökmüş gibi dili bir türlü dönmüyordu. Bekçinin aklına bir şey gelmiş gibi geniş holün sonuna doğru hızla yürümeye başladı. İçeriden sızan cılız ışıkla birlikte bir şey bulmuş gibi sevinçle onu takip eden Tuna'ya baktı.

"Ne oldu abi?"

"Galiba buldum küçükhanımı."

"Aleda Hanım orda mısınız?"

Ses gelmeyince kapıyı itelemeye çalıştı. Ancak arkasındaki ağırlık buna izin vermeyince çaresizce Tuna'ya baktı.

"Kapıya yaslanmış olmalı. Bayıldı mı acaba?"

Korkulu gözlerle ne yapacağını şaşıran Tuna Aleda'ya seslendi.

"Aleda biz buradayız. Korkma lütfen. İçeriye girmeme izin ver. Kapı içeriye doğru açılıyor. Lütfen biraz kımıldamaya çalış."

Aleda uykudan uyanır gibi elinde olmadan bir ağlama nöbetinin ortasında buldu kendini. İki gündür yaşadığı tüm olaylar gözden geçirilirse, şimdiye kadar bu derece metanetli durabilmesi bile şaşırtıcıydı.
Onun ağladığını duyan Tuna ise bir nebze olsun rahatladı. En azından tepki vermişti...
İçeride ne olmuştu bir fikri yoktu ama bu rahatlama seansı bile çok büyük bir gelişmeydi onun için. Bir süre Aleda'nın içini boşaltmasını saygıyla bekledi. Ne olduğunu anlamayan bekçi ise soru dolu gözlerle ona bakıyordu. Tuna'nın sen kafayı takma, her şey yolunda gibilerinden bakışıyla birlikte rahatlayan bekçi, kapının girişine doğru yollandı. Herhangi bir şeye ihtiyaç duyulur düşüncesiyle bahçeye çıkıp uzaklaşmak istemedi.

Kesik kesik hıçkırıkları işiten Tuna vaktin geldiğini anladı.

"Hadi Aleda biraz kenara çekil içeriye gireyim."

Küçücük mekana Tuna ile birlikte sığamayacağını bilen Aleda, sıkı sıkıya tuttuğu defterlerle birlikte kapıyı usulca açarak dışarıya süzüldü. Ağlamaktan kızarmış gözleri hiç olmadığı kadar yorgun görünüyordu. Solgun yüzü ve bedeni düşmeye hazırlanan bir sonbahar yaprağı gibi sallanıyordu. Tuna omuzundan sarılarak sandalyeye oturmasına yardım etti. Koşar adımlarla su getirdi. Bir süre nefesini ve düşüncelerini toplamasını bekledi. İyice sakinleşen Aleda'nın normale dönmeye başladığını görünce rahatladı.

"Bir şeye ihtiyacın var mı? Daha iyi hissediyorsun değil mi?"

"Sağ ol, su iyi geldi..."

Merakına yenilen Tuna sormadan edemedi.

"İçeride ne oldu?"

Düşüncelere dalan Aleda, masanın üzerine bıraktığı defterlere bakındı bir süre.

"Sonunda aradığımı buldum..."

"Buna sevindim. Okudukların mı seni bu hale getirdi peki?"

ZEUGMA'NIN SIRRI (TAMAMLANDI)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin